Yaşadığımız yüzyılda Nazi Almanya’sının Yahudi soykırımının henüz daha vicdani belleklerden silinmediği bir zamanda, insanlık tarihine soykırım kelimesini kazandıran bir devlet bu iddiaları savunmaktadır” dedi.

Aydın konu hakkında yaptığı açıklamada şunları belirtti; “Türk devletini ve Türk milletini dünya kamuoyu önünde zor duruma düşürecek, gelecekte ileri sürülecek yaptırım ve bedel ödetmelere mesnet olacak şekilde; sözde “gerçeklerle yüzleşme; Türk ve Ermeni toplumunun geçmiş sorunlarını çözerek yeniden yakınlaşması(!)” gibi gerekçelerin arkasına saklanan birtakım devletler 1915 Ermeni Tehcirini, Ermeni Soykırımı(!) olarak tanımlamaktadır.
     
Bu devletlerin yakın tarihlerine baktığımızda birbirinin soykırım dostları oldukları kolayca fark edilecektir. Bu kendi aralarındaki koordineli açıklamaların; Almanya ve Yahudileri, İngiltere ve Aborjinleri, Amerika ve Kızılderilileri, Fransa ve Cezayir’i, Avrupa Ülkeleri ve Afrika kabilelerini ve en önemlisi de Ermeniler ve Hocalı katliamını sulandırarak unutturmak için yapıldığı aşikârdır.

Türk Milletinin; fethettiği toprakları işgal etmediği, insanları esaret altına almadığı, inanç, dil ve kültürlerini yaşamayı sürdürmelerini himaye ettiği, o topraklara adalet, barış ve huzur getirdiği en fazla batılı tarihçiler tarafından ifade edilmiştir. Bu gün Ortadoğu’da sadece Irak ve Suriye gibi sınır komşularımız da değil, batılı devletlerin müdahale ettikleri tüm ülke vatandaşlarının yegâne sığınağı yine aynı millet olmuştur.

İlk defa 1965’te Uruguay ile başlayan bu diziye 29ncu ülke olarak Almanya Federal Cumhuriyeti’nin eklenmesi milletçe bizleri şaşırtmış ve üzmüştür.

Şaşırtmıştır; çünkü yaşadığımız yüzyılda Nazi Almanya’sının Yahudi soykırımının henüz daha vicdani belleklerden silinmediği bir zamanda, insanlık tarihine soykırım kelimesini kazandıran bir devlet bu iddiaları savunmaktadır.
   
Almanya Federal Meclisi; söz konusu 1915 olaylarında Alman İmparatorluğunun rolünü “utanç verici” olarak nitelemiş ve bu olaylarda bir suç varsa, suç ortaklığını tasarının gerekçe bölümünde açıkça ikrar etmiştir: “Alman İmparatorluğu da Osmanlı İmparatorluğu’nun askeri baş müttefiki olarak bu sürece derinden dâhildi. Alman İmparatorluğu’nun gerek siyasi gerekse askeri yönetimi ta başından beri Ermenilerin tehciri ve katledilişi konusunda bilgi sahibiydi.”

Üzmüştür; çünkü tarihi ve sosyal müştereklerimizin olduğu Almanya Federal Cumhuriyeti din temelli tarafgirlik göstererek; bilimsel desteklerden ve tarihi gerçeklerden uzak, tamamen duygusal ve siyasi bu mesnetsiz iddiaları doğru kabul etme yanılgısına düşmüştür.

Böylelikle de gerçekte dost olmadığını ortaya koyup, dost ve müttefik kelimelerinin her zaman yan yana gelemediğini bir kez daha hatırlatarak, Türk Milleti ile hısımlıktan hasımlığa geçmeyi tercih etmiştir.
     
Türkiye – Türk dünyası Yörük Türkmen Birliği olarak; Osmanlı İmparatorluğu’nun Ermeni tebaasının vukuatlarına çözüm olarak uyguladığı 1915 yılında yaşanan tehcir ve neticesinde ortaya çıkan gelişmeleri soykırım olarak nitelendirilmesini kabul etmiyoruz.
Bu gerçeğin hilafına olarak başta Almanya Federal Meclisi olmak üzere 29 devletin kendilerini uluslararası hukukun ve tarihin temsilcileri imiş gibi görüp, tek taraflı hüküm vermelerini; Ermeni iddialarını meşrulaştırmaya yönelik yanlı, asılsız, mesnetsiz ve haksız kararlar beyan etmelerini şiddetle kınıyoruz” dedi.
Editör: Haber Merkezi