Ülkemizde ise erişkin nüfusun 1/3'ünde yüksek tansiyon var. Toplumda görülen tansiyonun yüzde 90'ı 'esansiyel hipertansiyon' dediğimiz nedeni belli olmayan tansiyondur. Yüzde 10'u ise çeşitli böbrek ve damar hastalıkları nedeni ile meydana gelir.

Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Zirve Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hatice Bostanoğlu, Yüksek tansiyon (hipertansiyon), tüm dünyada ciddi olarak insan ve toplum sağlığını tehdit eden, kalp krizi, felç ve böbrek yetmezliği gibi ölümcül sonuçlara yol açan, tehlikeli ve yaygın bir hastalıktır.” dedi.

Bir çay kaşığı kadar tuz yeterli ölçüdür diyen Bostanoğlu, “Günümüzde tansiyon ve damar hastalıklarının tuz ile ilişkisi çok iyi bilinmektedir. Fazla tuz tüketimi. sadece tansiyona neden olmakla kalmaz aynı zamanda kemik erimesi, böbrek taşı, kalp büyümesi ve çeşitli mide hastalıklarına neden olabilir.” şeklinde konuştu.

Hipertansiyon Tedavisinde Altın Kurallar

Hipertansiyon tedavisinde dikkat edilmesi gereken bir çok altın kurallar olduğuna değinen Bostanoğlu, “Hayvansal kökenli doymuş yağlar az kullanılmalı, besinlerde aşırı tuz alımı engellenmeli, kahve kısıtlanmalıdır.  Aşırı alkol alımı azaltılmalı, potasyumca zengin diyet önerilmeli, bol meyve-sebze yenmelidir. Gerekenden fazla kalori alınmamalı, hareketsiz kalınmamalı bunun yanında  sigara  dumanından uzak durulmalı, stresten uzak olmalı ve düzenli sağlık kontrolleri yaptırılmalıdır.” dedi.

 

Editör: Haber Merkezi