Bu tutum, uluslararası aktörler açısından pozitif bir adım anlamına gelebilir diyen Dede, “Açıklamayı, Esad’sız çözümün mümkün olmadığını gören Batılı ülkelere yönelik Esad tarafından verilen pozitif bir karşılık olarak görüyorum. Esad da Batılı ülkelerin kendi önemini anladığının farkına vardı ve böyle bir beyanatta bulundu. Böyle bir teklif varsa ve Esad bunu değerlendireceğini söylüyorsa, pozitif adımlar atmaya hazırdır anlamına geliyor. Burası Ortadoğu bir kaç günde barış olacak her şey eski haline dönecek diye bir şey beklemiyorum ama olayların gidişatını değiştirecek bir şey şu noktada başlayabilir. “ diye konuştu.
Türkiye’nin Suriye krizinde bir yanlış içerisinde olduğunu söyleyen Dede, “Türkiye şu an farkında değil ama bizim dışımızda hemen hemen bütün ülkeler Esad’ı devirmek üzere kurgulanan hiçbir planın Suriye’de başarıya kavuşmadığını ve kavuşmayacağını gördüler. Türkiye maalesef başından beri olaylara üst perdeden müdahil oldu. Ortadoğu’yu bilmeden ve anlamadan Suriye’nin iç dinamiklerini görmeden, Emevi camisinde 3 hafta sonra namaz kılarız diyenler oldu.” diye konuştu.
Bölgede Psikolojik Üstünlük Esad’da
Aradan geçen uzun zamana rağmen Esad’ın yıkılmamasının şu anda psikolojik üstünlüğün Esad’dan yana olmasına sebep oldu diyen Dede; “Muhalefet hala dağınık ve parçalı ve bir araya gelip Esad’ı deviremeyeceklerini anladılar. Böyle bir ateşkes belki muhalefetin de işine gelir. İlaveten hem Esad’ın hem de Suriye muhalefetinin ortak düşmanı var İŞİD. Böyle bir ateşkes dikkatlerin karşılıklı savaştan çekilip İŞİD gibi bir tehlikeye yöneltilmesini sağlayabilir.” dedi.
