Cumhuriyet Halk Partisi, yeni CHP Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu, terör ve sözde kürt sorununun çözümü ve bitirilmesi meselesinde yaptığı çıkışla ülke kamuoyunda önemli bir puan topladı.

Kemal Bey, bu çıkışla siyasetteki gergin ve olumsuz havayı bir nebzede olsa yumuşatırken öte yandan da ülke kamuoyunda yeni umutların yeşermesine neden oldu.

Neredeyse 30 yıldır devam eden bölücü terörün bitirilmesi ve sözde kürt meselesine barışçıl çözüm bulunması konusunda bütün siyasi partileri ve toplum kesimlerini ortak paydada buluşmaya davet etti Kemal Bey.

TBMM çatısı altında yani Meclis’te siyasi partiler arasında bir mutabakat komisyonu oluşturulması, toplumda bu konularda söyleyecek sözü olan kim ve kimler varsa bir araya getirerek çözüm üretme, barışçıl çözüm sürecine katkı sağlama yolunun açılmasının önünü açtı Kemal bey.

Bu ülkeyi seven herkesin akan bu kanın, harcanan ekonominin durmasını, anaların gözyaşlarının dinmesini, silahların susmasını istediğine göre bu öneri reddedilemeyecek kadar önemlidir. Herkes açısından.

Sayın Başbakanı kutluyorum. Başbakan Tayyip Erdoğan ve iktidar partisi CHP Lideri Kemal bey’in bu önerisine sıcak yaklaştı. İki lider el sıkıştı, çaylar, kahveler içildi ve ülkenin bu en önemli sorunu görüşüldü. Bu görüşme bazı dış ve iç mihrakları üzse de ülke kamuoyunda da bahar estirdi.

Kemal bey’in bu önerisine MHP Lideri Devlet Bahçeli çok şiddetli tepki gösterdi.

Sayın Bahçeli, sorunun çözümü için bir masada buluşmak bir yana Kılıçdaroğlu’nu bölücülerin değirmenine su taşımakla suçladı.

Hâlbuki Bahçeli ve MHP Kılıçdaroğlu’un görüşme talebine yanıt verselerdi, Kemal bey’in kendilerine sunacağı dosyanın içeriğine bir kasalardı ve ona göre görüşüp, görememe konusunda karar verselerdi daha olumlu olurdu sanırım. Aslında iktidar partisi AKP, 2009’daki “açılım” ile aslında “ yıkım” sürecini başlatmıştı. Ama ne ana muhalefet nede diğer partiler destek olmamışlardı iktidara.

CHP Liderinin bu girişimi ise, Bahçeli’ye göre  “çöküş” sürecinin başlatması.

Evet, Sayın Devlet Bahçeli çok sert,  ifadelerle suçlamaya ve eleştirmeye devam ediyor hükümeti ve Ana muhalefeti.

Kemal bey, Bahçeli’yi de uzlaşma masasına çekme konusunda hala umudunu kesmediğini söylese de bunun gerçekleşmeyeceği artık belli oldu.

Şimdi bu süreç nasıl gelişecek. Kemal Bey’in ülke gündemine taşıdığı olumlu esinti ne olacak? Duracak mı? Yoksa Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın önerdiği şekliyle, yani AKP - CHP işbirliği şeklinde devam mı edecek?

İşte Yeni CHP Liderini zorlayacak durum bu.

Çünkü Kemal Bey, öyle bir zamanlama ile bu çıkışını yaptı ki tam da hükümetin meselenin çözümü konusunda çaba gösterdiğini zannettiği bir dönemde.

Biliyoruz ki AKP iktidarı, bir süreden beri ikinci açılım planını hayata geçirebilmek için çok yönlü, ulusal ve uluslararası düzeyde son derece gizli ve hassas bir plan üzerinde çalışıyordu.

CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun iktidara götürdüğü bu öneri aslında  iktidar içinde hayat öpüşçüğü oldu. Neden derseniz iktidar bu meselede yalnız almadığını, ana muhalefet parti sininde kendi terör konusunda yanlarında olduğunu gördü ve kendini güçlü hissetmeye başladı.

İktidar alternatifi ana muhalefet CHP, 30 yılı aşkındır devam eden terör sorunun çözümüne katkı sağlamanın ilk adımını atmıştır, fikrini, çözüm önerisini ortaya koymuştur. Ülkemizin bu en önemli sorunu olan terörün tamamen ortadan kaldırılması için herkes üzerine düşeni yapmak zorunda. Bu sorunun çözümünde iktidara katkı sağlanmalıdır.