Olmayacak, olmamalı.

Siyasetçi, değil bir atımlık, on atımlık barutu ile yola çıktığında, ki kendini de ülkesine, memleketine ve partisine adamıştır, bundan kuşku yok, o halde meselelerin çözümü noktasında bir değil, birden fazla adım atarak, kendisine inanan, güvenen insanları mahcup etmeden, onların verdiği oylara sahip çıkarak, atışa devam etmelidir.

“Ben yoruldum, ben bittim, biraz mola vereyim, zaten bir atımlık barutum vardı, onu da burada kullandım” deme şansı yok.

Bir adımlık barutun varsa, iki adımda bittim, öldüm geberdim diyorsan, bu işe soyunmayacaktın.

Soyunduysan da hakkını vereceksin!

Yok öyle yağma!

*

Siyasetçi, kendini halkına, partililerine adamıştır.

Kaldı ki milletvekili olduktan sonra, parti kimliği belki üzerinde duracak ama sadece kendisine oy verenlerin değil, vermeyenlerin de vekilidir.

Çünkü kimliğinde, etiketinde Kahramanmaraş milletvekili yazılı.

“Oyunda oynaşta yokum, ben çıkıyorum!” diyemezsin.

Güçlüysen, gücünü göstereceksin.

Değil bir atımlık barut,  gerekirse yüreğinde, beyninde cephanelik oluşturup, bu kent insanlarının refahı için, yılan hikâyesine dönüşen sorunlarının çözümü için, kendisinden olan beklentilere karşılık verebilmesi için, bir atımlık barutun sözü mü olur a cancazım!

*

Hadi, atışa devam!

Beni mahcup etme can yoldaşıma!