Asrın felaketini yaşamış bir şehirde siyaset yapmak hiç kolay değil. Hele ki bu yükü, iktidar partisinin il başkanı olarak sırtlanmak apayrı bir sorumluluk.
Vatandaşın talepleri, şehrin yeniden ayağa kalkması, insanların konutlarına, iş yerlerine kavuşması, ekonomik çarkların yeniden dönmesi… Bunların hiçbiri kolay işler değil.
Tüm bu sorunları yerelden alıp genel merkeze, bakanlıklara taşımak, çözüm aramak, sonuç almak büyük emek, sabır ve özveri ister. Bu yükü taşırken, bir yandan da kamuoyunun beklentileriyle yüzleşmek, siyasi nezaketi koruyarak yol almak başlı başına bir mücadele.
Muhalefet etmek, eleştirmek çok daha kolaydır. Konuşursun, eleştirirsin, gündem olursun. Ama unutulmamalı ki, iyi bir muhalefet de iktidarı çalıştırır, diri tutar. Elbette, şehirde böyle bir muhalefet var mı, bu da ayrı bir tartışma konusu.
Ben AK Parti Kahramanmaraş İl Başkanı Av. Muhammed Burak Gül’ü, Baro Başkanlığı döneminden bu yana tanırım. Duruşuyla, kişiliğiyle, naifliği ve nezaketiyle örnek gösterilecek bir isimdir. Elbette bu özellikler iyi bir siyasetçi olmak için yeterli midir, tartışılır; ama bu meziyetler, siyasette görmek istediğimiz erdemlerdir.
Siyasette herkesin kendine özgü bir tarzı vardır. Kimi hamaseti sever, kimi sessiz sedasız işini yapar. Kimisi şovla öne çıkar, kimisi icraatla. Bize bugün şova değil, işe odaklanan siyasetçiler lazım. Sayın M. Burak Gül de bu anlamda, gösterişten uzak, tevazu sahibi, işine odaklı bir siyasetçi profili çiziyor.
Parti içinden edindiğim bilgilere göre, Kahramanmaraş’ın sorunlarını her fırsatta Ankara’ya taşıyan, genel merkezle ve ilgili bakanlıklarla çözüm odaklı temaslar kuran bir anlayışla görev yapıyor. İl teşkilatıyla, milletvekilleri ve belediye başkanlarıyla uyumu da dikkat çekici. Özellikle böyle bir dönemde birlik ve beraberliği önceleyen bu tavrını oldukça kıymetli buluyorum.
Ancak bir eleştirimi de belirtmek isterim: İktidar partisinin il başkanı olarak şehirde yapılan hizmetleri kamuoyuna anlatma konusunda eksikler olduğunu düşünüyorum. Kahramanmaraş’ta sadece deprem konutları ya da yerinde dönüşüm projeleri yürütülmüyor. Eğitimden sağlığa, ulaşımdan sanayiye kadar birçok alanda ciddi yatırımlar yapılıyor. Elbette eleştiri olabilir, eksikler tartışılabilir. Ama yapılanları anlatmak gerek. Bu anlatım eksik kalınca, yapılan onca emek görünmez hale gelebiliyor. Ya da muhalefet çıkıp “Kahramanmaraş sahipsiz şehir” diyebiliyor, başka illerle kıyaslama yapılıyor.
Kahramanmaraş ayağa kalkıyor… Bu şehirde taş üstüne taş koyan herkesin emeği değerli. Bizler de hem gazeteciler hem de vatandaşlar olarak yapılan her yatırımın bu kente nasıl bir katkı sunduğunu anlatmakla sorumluyuz.