Ziyaretlerde konuşan Başkan Tuna Meşe, Türkiye’de kadınların seçme ve seçilme hakkını kazanmasının 91. yılını büyük bir onur ve gururla kutladıklarını söyledi.

5 Aralık 1934’ün, Türk kadının toplumsal ve siyasal hayatında bir dönüm noktası olduğuna dikkat çeken Meşe, bu hakkın Atatürk’ün önderliğinde gerçekleştirilen en ileri inkılaplardan biri olduğunu ifade etti. Türk kadınının, birçok Avrupa ülkesinden önce bu haklara sahip olmasının, Cumhuriyet’in eşitlik ve çağdaşlık vizyonunun güçlü bir yansıması olduğunu vurguladı.

Atatürk’ün kadınlara verdiği önemi “Şuna inanmak lazımdır ki dünya üzerinde gördüğümüz her şey kadının eseridir.” sözüyle hatırlatan Meşe, seçme ve seçilme hakkının yalnızca oy kullanmaktan ibaret olmadığını; kadının toplumsal statüsünün güçlenmesi, birey olarak devlet tarafından tanınması ve eşit yurttaşlık bilincinin kökleşmesi açısından büyük önem taşıdığını belirtti.
Meşe, siyasal hakların tanınmasıyla birlikte eğitimden çalışma hayatına, aile yapısından sosyal yaşama kadar pek çok alanda dönüşümün tetiklendiğine dikkat çekerek, 5 Aralık’ın, sadece tarihte kazanılmış bir hakkın yıldönümü değil; demokrasiyi genişleten, eşitliği pekiştiren bir dönüm noktası olduğunu söyledi.

“Kadın temsil oranımız artıyor ama hâlâ yeterli değil”
Meşe, 600 milletvekilinin yer aldığı TBMM’de 119 kadın milletvekili bulunduğunu, buna rağmen 31 ilin hâlâ kadın milletvekili çıkarmadığını hatırlatarak temsil oranının artırılması gerektiğini belirtti.

Temsilin güçlendirilmesi için öneriler
Kadınların siyasal temsili için somut adımlar gerektiğini vurgulayan Meşe şu önerileri sıraladı:
• Siyasi partilerde kadın kotası uygulanmalı; bu kota sadece aday listelerinde değil, seçilecek sıralarda da geçerli olmalı.
• Kadınların gerçekten meclise girebileceği ilk sıralarda yer alması için partilerin tüzükleri düzenlenmeli.
• Kadın liderliği desteklenmeli, parti yönetimlerinde, il ve ilçe teşkilatlarında ve karar alma mekanizmalarında kadın oranı artırılmalı.
• Toplumsal cinsiyet eşitliği bilincinin güçlendirilmesi için eğitim müfredatı yeniden ele alınmalı.
• Kadınlara kampanya finansmanı, danışmanlık ve hukuki destek sağlanmalı.
• Çalışma hayatı, bakım yükü ve siyaset arasında dengeyi kolaylaştıracak politikalar geliştirilmeli.
• Rol model kadın siyasetçilerin görünürlüğü artırılmalı.
• Siyasi partilerde kadın kotası uygulanmalı; bu kota sadece aday listelerinde değil, seçilecek sıralarda da geçerli olmalı.
• Kadınların gerçekten meclise girebileceği ilk sıralarda yer alması için partilerin tüzükleri düzenlenmeli.
• Kadın liderliği desteklenmeli, parti yönetimlerinde, il ve ilçe teşkilatlarında ve karar alma mekanizmalarında kadın oranı artırılmalı.
• Toplumsal cinsiyet eşitliği bilincinin güçlendirilmesi için eğitim müfredatı yeniden ele alınmalı.
• Kadınlara kampanya finansmanı, danışmanlık ve hukuki destek sağlanmalı.
• Çalışma hayatı, bakım yükü ve siyaset arasında dengeyi kolaylaştıracak politikalar geliştirilmeli.
• Rol model kadın siyasetçilerin görünürlüğü artırılmalı.
Başarılı kadınların görünürlüğünün artmasının, genç kadınların siyasete ilgisini ve cesaretini yükselteceğini söyleyen Meşe, siyasal temsildeki artışın sadece bir demokrasi değil; toplumsal eşitlik, adalet, kapsayıcı yönetim ve sürdürülebilir kalkınma meselesi olduğunu vurguladı.

Meşe, “Bu adımlar kararlılıkla atıldığında, kadınların siyasetteki görünürlüğü ve etkisi hızla artacaktır.” dedi.





