Sadece inşaat sektörü üzerinde olsa gam değil, ülkemiz üzerinde, istikrar, huzur, gelecek, umut ve 2023 hedefine ulaşmayı amaçlamış bir ülke, bir nezih coğrafya, bir kutsal topraklar üzerinde sahneye konulan çirkin oyunlar, senaristi kim biliniyor, sürekli oyuncularına gösterilmek isteniyor.

Kirli eller, emellerine ulaşmak için her türlü hileyi, dedikoduyu, karalama kampanyasını mübah sayıyor. Bir iftiradır gidiyor.

Neymiş efendim, bazı inşaat firmaları, marka değeri haline gelen kuruluşlar, batıyormuş, iflas ediyormuş falan...

Tamamen asılsız iddialar, dedikodular, iftiralar...

Amaç kamuoyunda, sektör bazında ve bankalar ile konut sahibi olmak isteyenler arasında karabulutlar dolaştırmak ve panik havası yaratmak.

*

Devlet içinde devlet olmaz. Sayın Nevzat Pakdil'in güzel bir sözü var ki, sizinle de paylaşmak isterim, 'evlatla ve devletle şaka olmaz' Ve devlet içinde devlet olmaz. Ancak devlet içinde yapılanmış, yuvalanmış, kendine yer bulmuş paralel yapı denen zihniyet, terör örgütü, şimdi de şehrimizdeki huzur ve istikrarı bozmak adına karalama kampanyasına girişti.

İnşaat firmaları batıyormuş, iflas ediyormuş, tükenmiş, bitmiş, mahvolmuş...

Gizli ve kirli eller, bu yaygarayı koparırken, hem sektöre, hem de şehrimize zarar verdiklerini çok iyi biliyorlar. Zaten amaçları o... Öyle bir algı yaratıp, kaos ortamından beslenerek insanların kafasını karıştırmak için ellerinden geleni arkalarına koymayanlar, çirkin, asılsız ve mesnetsiz komplo teorileri ile ürettikleri kirli senaryoları da sahneye koyarak sektöre darbe vurmayı amaçlamışken, söylenecek söz şu, inanmayın, kanmayın, aldırmayın... Yalan,  iftira, gerçek dışı...

*

Sizler, bizler, terörü, örgütü, ülkenin geleceğine ve temeline dinamit koyan zihniyeti, Kandil'de değil, kırsalda değil, dağlarda hiç değil, kendi içimizde aramalıyız. Ki içimize sinen bu şerefsiz, bu adi zihniyet, sektörde bir kiriz varmış havasını yayarak, insanların geleceklerini çalıyorlar. Üstelik devletin kurumlarını da bu işin içine katarak...

İddialarını güçlendirmek adına, onları mesnet, dayanak göstererek... Emellerine alet ederek...

Sevgili dostlarım, inşaat sektörü, ekonominin, piyasanın lokomotifi. Şayet bu sektör zarar görürse, çirkin ve kirli iddialarla, dedikodularla yıpratılırsa, senaryolarla karalama kampanyası yapılarak hak etmediği iftiraya uğrarsa, bundan hepimiz zarar görürüz. Tüm piyasa, tüm esnaf...

Kaldı ki paralel yapı denen kirli tezgâhçıların, senaristlerin istediği de bu... Siz siz olun, bu oyuna gelmeyin.

*

Piyasayı ayakta tutan, çarkı döndüren yegâne sektör inşaat sektörü iken, bu iğrenç insanlar, bu adi mahlûklar, bu krizden ve kaostan nemalanmaya çalışan şerefsizler, çirkin bir saldırı içindeler. Kaos, kriz var dedirterek,  bu dedikoduyu yayarak, hatta ve hatta devletin kurumlarını da bu işe sokarak, dedikodularını, kirli oyunlarını güçlendirecek kurumları da bu işin içine katarak, hem firmaların özgüvenini yitirmek istiyorlar, hem de konut almak, ev edinmek isteyen insanların umutlarını kırmak niyetindeler. Firmaların, şahısların özgüvenini kırmaya yönelik bu kampanya, bu çirkin ve kirli oyunu yazanlar, sahneye koymaya çalışanlar, bilsinler ki amaçlarına ulaşamayacaklar.

'Falan firma bugün-yarın iflasını isteyecek, falan firma iflasın eşiğinde...'  gibi altı astarı olmayan iddia ve karalama kampanyaları ile firmaları, şahısları ve bu sektörden ekmek yiyen insanları yıpratmak, özgüvenlerini yitirmek ardına adi bir oyunu sahneliyorlar.

Yersiz, mesnetsiz, adice oynanan oyun, aslında tam bir terör saldırısı. Belki namluma sürülmüş mermi yok içinde ama mermiden, atom bombasından da beter. Şayet bu kirli oyun sürerse, zararı, tahribatı büyük olacak ve bundan hem sektör hem de şehrimiz zarar görecek.

Ekonomik ve sosyal manada...

*

Son sözümüz şu...

Güçlü,  kalkınmış, 2023 hedefine ulaşmak isteyen bir Türkiye'ye tahammül edemeyen zihniyet, bu algı ile, bu kaos ortamı ile, bu asılsız kriz iddiası ile amacına asla ulaşamayacak.

Hadi, hep birlikte bu oyunu bozmaya var mısınız?