Her gencin en büyük sıkıntılarından biri gelecek kaygısı. Eğitim hayatı boyunca devam eden geleceğe hazırlık süreci sonunda mezun olmak, beraberinde bir sürü endişe verici soruyu da akla getiriyor. Tek başına hayata başlama kaygısı, geçinebilmek için yeterli kaynak bulamama kaygısı, mezun olduktan sonra iş bulma kaygısı… Bu kaygıların temelini mezun olduktan sonra alınması gereken sorumluluklar da oluşturuyor. Bu sorumlulukların üstesinden gelmek ise her geçen gün gençler için daha fazla zorlaşıyor. Bunun sebebi ise artan ekonomik zorluklar ve stres.

Gençler geleceklerini planlarken kaygı yaşıyor. Ne yazık ki çoğu genç günümüzde hedef koyarken mantıkları ve asıl istedikleri meslek arasında seçim yapmak zorunda kalıyor. Bunun nedeni olan birçok faktör var. Aile baskısı da bunlardan biri. Ebeveynlerin çocuğunu ilgi alanı ve yeteneklerine göre yönlendirmesi gerekirken ebeveynler kendi istekleri doğrultusunda çocuklarını küçük yaştan itibaren yönlendirmeye çalışıyorlar. Kendi istekleri ve mesleğin saygınlığı değil çocuğun o meslekte ne kadar ilerleyebileceği ve işini yaparken mutlu olup olmayacağı gibi faktörler öncelikli olmalıdır. Mutlu bir çalışan iş hayatında da başarılı olacaktır.

Gençlerin hedef koyarken yaşadıkları tek stres maalesef sadece aile baskısı değil. İşsizlik faktörünün dünya genelinde artışı da gençleri oldukça strese sokan faktörlerden biridir. Özellikle son yıllarda yaşanan sağlık sorunları ve bundan doğan ekonomik krizler işsizlik oranında fazlaca artışa yol açtı. Bundan dolayı ise gençler ekonomik açıdan daha refah içinde yaşayabilecekleri meslekleri tercih etmek zorunda kalıyorlar.

Gençlerin kaygılarını daha iyi anlamak için onlarla sokakta konuştuk. Gençlerin hepsi gelecek ile ilgili birçok kaygı yaşadığını söylüyor. Gelecekte elde edecekleri diplomanın değerli olmasını istiyorlar. Yapmak istedikleri meslekte ve hedeflerinde ilerlemek için ülkelerinin onlara destek olmasını istiyorlar. İmkanlar olduğu sürece ülkelerine en iyi hizmeti sunmak istediklerini söylüyorlar fakat yaptığımız röportajda aynı zamanda 10 gençten 9’unun yurtdışında yaşamak istediği sonucuna da vardık.

Bu yazıyı Başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk’ün şu sözlerini tüm genç arkadaşlarıma hatırlatarak bitirmek istiyorum: "Gençler! Cesaretimizi takviye ve idame eden sizlersiniz. Siz, almakta olduğunuz terbiye ve irfan ile insanlık ve medeniyetin, vatan sevgisinin, fikir hürriyetinin en kıymetli timsali olacaksınız. Yükselen yeni nesil, istikbal sizsiniz. Cumhuriyeti biz kurduk, onu yükseltecek ve yaşatacak sizsiniz."