Ana kuzusu deriz, anavatan deriz, Anadolu deriz, anayurt deriz ve analarımızın hakkını teslim ederken, ‘Ana gibi yar, Bağdat gibi diyar olmaz’ veciz sözünü hatırlatırken de, ayaklarının altında cennet olduğuna inandığımız o kutsal varlıkları her nedense senede bir gün hatırlarız.

Anneler gününde.. Bir yıl esirgediğimiz ilgiyi, desteği, alakayı bir güne sığdırır, ah anam, vah anam diyerek ağlaşır,  geçen yıllara yanarız. Bizi karnında taşıyan, büyüten, bugünlere gelmemizi sağlayan, yemeyip yediren, içmeyip içiren, soğuk ve uykusuz gecelerde bağrına basan, analarımızı hatırlamak için bir gün yeterli mi sizce.

Şarkıları, türküleri analar için söyler dillerimiz. Bir yerimiz acıdığında, ayağımıza taş değdiğinde, ‘Ah yavrum, ciğerim!’ diyerek çığlık atan ve bizi koruyan analarımız…

*

Mayıs ayının ikinci hafta sonu anneler günü. 12 Mayıs Pazar günü yani. Geleneksel hale getirdik ve o gün imkânlarımız dâhilinde analarımıza hediyeler aldık. Unuttuğumuz, kaybettiğimiz mezarını bile belki sadece anneler gününde ziyaret ederek fatihalar okuduk mezar taşları başında.

Sağlıklarında belki kıymetini bilemedik. Bu dünyadan göçüp gittiklerinde anladık kıymetlerini.  Türk filmlerini izlediyseniz, bir delikanlı vurulduğunda, kurşun yediğinde, ‘ah babam!’ demez de ‘ah anam!’ diyerek acılara boğulur, acıların deryasına kulaç sallar.

Ana yüreği yufkadır. Analar sevecendir, candır analarımız.

Allah onların yokluğunu vermesin!

*

Anneler gününde, size bir anneyi yazacağım. Çoğunuzun onu yakından tanıdığına eminim. Size o, fedakâr, çocuklarına kol kanat geren özverili bir anne.

16 yıl önce eşinden ayrıldı. O günden bu güne kadar, iki kızına, bir yakışıklı oğluna hem analık, hem babalık yapıyor. Asgari ücretle, hem de 3 çocuğunu yüksek eğitim gördürüyor. Bugün itibariyle çocuklarından (kızlarından) biri tıp, diğeri de hukuk okurken, oğlu da Orman Fakültesini bitirerek, hem analarını mahcup etmediler, hem de hayırlı evlat olarak çevrelerine örnek oldular.

Cesaretli, mert, sözünü sakınmayan, ama dürüst, ama erkek gibi kadın derler ya, işite onlardan biri Sultan Ünal.

Seneler önce, Karacasu sağlık ocağında temizlik işçisi olarak işe girdiğinde ilkokul mezunu idi. Ama azimliydi, ama kararlıydı, ama iyi niyetli ama hayata sımsıkı sarılan, tutunan anne karakteri ile çocuklarına kol kanat gerdi, büyük kızı Aylin ile birlikte ortaokula başladığında, liseyi de bitirip, açık öğretimle tamamladığında, ön lisansını bitirdiğinde insanların, çevresindekilerin ona olan hayranlığı, ilgisi daha da arttı.

Kendini yetiştirmiş, geliştirmiş, eski Sultan Ünal değildi artık.

*

Sendikacı oldu sonra. Kamu Taşeron İşçileri Birliğinin Başkanı sıfatıyla hem Diş Hastanesinde (2011 yılından beri) mesleğini icra ederken, kendini yetiştirmiş, hayatı öğrenmişti, acıyı, yokluğu da tatsa, kızılcık şerbeti içtim dedi çevresine. Taşeron işçilerin sesi, gözü kulağı ve yükselen değeri oldu. Dernek Başkanı olunca da onu hazmedemeyenler, çekemeyenler çıktı karşısına. Ama o yılmadı, yorulmadı, usanmadı. 2018 yılında, taşeron işçilerin kadroya geçmesinde ciddi pay sahibi idi. Dürüstlüğü, azmi, çocuklarına ve mesleğine olan heyecanı, enerjisi, aşkı onu daha da güçlendirdi.

*

Kısa bir dönem de olsa gazetemizin ve sitemizin yazarlığını da yaptı.

Yetinmedi, doğup büyüdüğü topraklara borcunu ödemek için, Mart 2019 mahalli seçimlerinde Çağlayancerit ilçesinden AK Parti’den belediye başkan aday adayı oldu. Tutarlı, seviyeli bir seçim süreci yaşadı. Maddi imkânı yoktu, sınırlıydı belki ama insanların yüreğinde edindiği yerin anlamı, medeni cesareti ve fiyatı büyüktü.

Kısmet değilmiş, aday gösterilmedi. Kader dedi, kısmet dedi, talih dedi, şans dedi. Ama küsmedi, kırılmadı. Bu, onun insanları daha iyi tanımasına vesile oldu.

Sultan Ünal örnek bir anne. Eli öpülesi anne. Ne mutlu ona, ne mutlu onun evlatlarına.

O bir sosyolog. İnsan ruhunu, insan karakter tahlilini, insanların bakış açılarını bir çırpıda gözlemleyebilecek, okuyabilecek yeteneğe sahip. Ve o kadar da hanımefendi, insan evladı.

Tüm annelerin ellerinden öpüyorum. Aramızdan ayrılan, uzun seneler geçse de aradan asla unutulmayacak olan bütün annelere rahmet diliyorum.

Ve son sözüm, bana göre yılın annesi Sultan Ünal seçilmeli. O, bunu hak ediyor çünkü.