Türkiye gibi bir ülkede partiler vazgeçilmezi sayılırsa rejimin, isteyen beş on kişi bir araya gelir ve partisini kurar.

Eğer belli bir inanç ve fikrin temsil edilmediği gerekçesi ile bir parti kurulursa, o fiktin insanları sorgulamaksızın etrafında peyder pey toplanır. Bunlara fikir partisi denir. Bölgesel olabileceği gibi
etnik temele de dayalı olabilir.
Eğer maddi birikimi ve şahsi hedef ve düşüncesini partileştirmek isterde fikren mevcut partilerden farkı olmazsa , elindeki avcundaki ile biraz hava atar sonrada havlu atar. Mehmet Yazar. Vural Arıkan.
Cin doruk ve Cem Boyner’in kurdukları ve kapattıkları partilerde bu türdendi.
Ülkemizde çoğunluğu elinde bulunduran parti. Barajı geçen partiler ve baraj altında kalan partiler vardır. Amacı siyasette bir makama gelmek ve iktidarın nimet gözüken haksız kazanç imkanlarının cazibesine kapılanlar, hem kendi içinde hem de diğer partilerdeki bu hırsı taşıyanları kamçılar. Yatakta yatsa da kıvranır durur uyuyamaz orda burada yandaş havası vermeye fotoğraflarda kareye girmeye o kadar özen gösterir ki bütün millet şu adam ne geziyor buralarda dense de kulağı duysa da çok pişkindir yoluna devam eder.

Adayın kim olcağı tek kişinin dudakları arasında olsa bile adayların hızını kesemez. Çünkü adam aday adayı olmaya razı. Kart basılacak toplu resim çekilecek sonrada yapılacak bir sürü iş var bu arada kartını fazla bastırır gelecek seçime kadar dağıt, dağıt bitmez. Eğer bir ilde kazaları ile birlikte yüz aday adayı çıksa asgariden  müracaat ve yatırılan para propaganda ve toplu yemeklerle bir işe yaramıyacagı bilindiği halde eski parayla trilyonu bulur. Resimler broşürle hiç geçmişi olmasa bile uzun uzun abartılı ne mübarek adam olduğunu eliyle yazdırır. İşin  garibi bu enaniyet adamı da adayı da çevresini de şartlandırır ve azdırır. Sonunda eğilim yoklaması ve delege sorgulaması ve mülakatlar derken adam iyice zıvanadan çıkar gördüğüne en şanslı adayın kendisi olduğunu yaptığı görüşmelere istinaden anlatır durur. Çünkü daha aday adayı olmadan Ankara’nın yolunu tutar işli köfteden dondurma tatlıya kadar arabaları doldurur ki benim hatırım zaten yok barı götürdüğüm hediye için beni dinleyen bir adam bulayım diye. Genel merkezde bulunanlar seçim zamanı ortya çıkan bu tür mahlükata karşı bilgili ve dahi ilgilidir, sıcak davranırlar bir annenin bir inege süt sagarken gösterdiği sevgi türünden. Bu yüzden bir baltaya sap olamadan işini hatırını kaybedip köşesine çekilen çok sakallı hüsnümüz vardır.

Sonunda iki dudak adayını son dakikada açıklar mevcut listeden kimse yok. Bozuntu yerine büyük bir sükunet ve sadakat örneği sergileyerek utanmadan sıkılmadan o tanımadıkları havadan gelen adamla bir resim çektirip olmayan davamız için birlikte çalışacağımıza olmayan sözümüzle söz veriyoruz diye basına ve ekrana yansıyan bir tablo görürüz bunun onda biri kadarda ikinci üçün cu olması muhtemel partilerde yaşanır. Diğer partiler de prensiplerine uygun talipli çıkarsa aliyyül ala çıkmazsa ben bu davayı adaysız kaldı dedirtmem diyen fedakarların , kazanmayı değil aday olmayı şeref bilenlerin omuzun da süreç tamamlanır Bu arada basın ın da tutumu çok önemlidir. SADECE BİR PARTİNİN adaylarından bahsederek dengesizliğe katkıda bulunmayı hizmet sanırlar. On parti giriyor seçime ilk defa oy kullanacaklar vardır eşit ve adil şartlar bunu gerektirir hepsinden bahsetmek bir vazifeşinaslık iken onlarda aday adaylarının mantığının ağır baskısından nasibini alır ve dışarı çıkamazlar. Onlar içinde seçim süreci geçim zamanıdır boşa kürek çekemeyiz diye açık açık söylerler ve meyvesiz ağacın altında durmayı kayıp sayarlar.

Ağaç dedimse ağaçtan özür dilerim, paralı adam demek istedim.
Güneş doğar yükselir ve sonunda batar öğlen üzeri kimse güneşin batacağını düşünmez. Ama bilen bilir ki inişe geçti güneş, başbakana ömür biçen büyük şeytanın bir hesabı varsa Allah’ın da bir hesabı
vardır elbet. Bu seçim farklı olabilir herkesin oy kullanması dengeleri değiştirebilir, kimse kendisini   dev aynasında görmemelidir.