Haber, İhlas Haber Ajansı (İHA) kaynaklı.

Yusuf Taş imzası taşıyor.

30 Aralık 2012 günü akşam saatlerinde servise konuldu.

Kahramanmaraş’ta İHA abonesi olan birçok gazete tarafından da kullanıldığını düşünüyorum.

Başlık şöyle:

“Polis kurşunuyla yaralandı' iddiası.

**

İddiaya göre, önceki gece Alparslan Türkeş Bulvarı'nda bir kişinin park halindeki otomobilin kapısını açmaya çalıştığını gören vatandaşlar durumu polise bildirdi. Polis ekiplerinin geldiğini gören H. Y. (27), arkadaşı M.Ü'nün kullandığı otomobile binerek olay yerinden uzaklaşmaya çalıştı. Bu sırada olay yerine gelen sivil polis memurunun silahının kazara ateş alması sonucu otomobildeki zanlılardan H. Y. yaralandı. 112 Acil Servis ekiplerince Necip Fazıl Şehir Hastanesi'ne kaldırılan H. Y., buradaki müdahalenin ardından KSÜ Tıp Fakültesi Hastanesi'ne sevk edildi. Otomobildeki diğer zanlı M.Ü. ise gözaltına alındı. Araçta yapılan aramada 1 kuru sıkı tabanca, tornavida, keski ve hoparlör ele geçirildi. Tabancasının kazara ateş aldığı öne sürülen polis memurunun ise ifadesine başvurulduğu öğrenildi.

Hastaneye gelen H.Y.'nin yakınları bilgi alamayınca, hastanenin giriş kapısının camlarını kırdı. Olay yerine çok sayıda polis ekibi sevk edilirken, diğer aile fertlerinin araya girmesiyle olay sakinleştirildi. H. Y.’nin hamile eşi S.Y., kocasını geri istediğini belirterek, “Eninde sonunda bu olay ortaya çıkacak. Ben kocamı istiyorum. 2 çocuğumun babasını istiyorum. Sokağa çıkmak suç mu? Sokağa çıkınca polis bize silah mı sıkacak? Adalet istiyorum, iki çocuğumun babasını istiyorum” şeklinde konuştu.

Yaralının babası M.Y. de “Benim oğlum suçluysa adalet cezasını versin istiyoruz. Ama bir polis, bir evladı vursun istemiyoruz” dedi. Yetkililerden olay hakkında bilgi alamadıklarını iddia eden Baba M. Y. şunları söyledi: “Baba olarak benim içim yanıyor. Bu olay Cuma gecesi yaşandı. Benim oğlum suçluysa da adalet cezasını versin istiyoruz. Ama bir polis, bir evladı vursun istemiyoruz. Gereken mercilerden bilgi almak istiyorum. Bize herhangi bir bilgi veren olmadı. Oğluma bakan doktor omuriliğinin koptuğunu söyledi.”

Anne G.Y. ise, "Sen yavrularımı savunmaya çıktın, nasıl vurursun. Benim yavrumu nasıl vurursun? Benim yavrumu geri versinler, yavrumu sağlam versinler. Yavrumu sağlam istiyorum” dedi.

**

Haber böyle.

Şu ana kadar bu konuyla ilgili bir açıklama da yok.

Ne Emniyet Müdürü Metin Aşık’tan ne de Vali Şükrü Kocatepe’den bir açıklama geldi.

Gelir mi, bilemeyiz?

**

Emniyet Müdürü Aşık, hep şunu söylüyor:

“Her şikayet bir armağandır…”

Bu söylemin ne kadar geçerli olduğunu elbette zaman gösterecek.

Beklenen şu:

İddia gerçek ise, polis memuru hakkında ne işlem yapıldı, yapılıyor, yapılacak?

İddia gerçek değil ise, iddiayı ortaya atanlar hakkında nasıl bir işlem uygulanacak?

Çünkü, iddia vahim.

Ve olayın bir yanı vatandaş, diğer yanı güvenlik.

Güvenlik önemli, güven çok önemli…

Bekleyelim görelim.

Bakalım, Aşık bu konuya ne diyecek?