YAKLAŞIK 4 – 5 ay önce, “Çanlar Mustafa Poyraz için çalıyor!” başlıklı yazımızda aynen şunları yazmıştık:

“…Neticeye gelecek olursak: Kahramanmaraş Belediyesi ve başındaki lideri şu son bir yıldır kenti büyükşehir olmaya hazırlayacak önemli projelere imza atmaya başladı.

Yaptığı rutin ve klasik belediyecilik hizmetlerinin ötesine geçerek sosyal, kültürel, sanatsal, görsel ve sportif alanlarda başarılar sağlamaya devam ediyor.

Kendi şahsi görüntüsünde de yavaş yavaş değişim başladı! Örneğin insanları artık dinleme sabrını gösteriyor, insanlarla tokalaşırken gözlerinin içine bakıyor ve koltuğunda gömülüp kalmadan hep vatandaşın içinde olmaya gayret gösteriyor.

Yani bir anlamda hem kenti büyükşehir olmaya hazırlarken, kendisi de o büyükşehir’in patronluğu için bir mesafe kaydediyor.

Ancak buna rağmen, “Bu fotoğraf neden bozuk çıkıyor” bunun analizini de mutlaka en kısa zamanda yapması gerekiyor çünkü çanlar kendisi için çalmaya başladı bile!”

Bir mezarda kendine kaz!

KAHRAMANMARAŞ Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Poyraz’ın belediye dışındaki yakın ekibinde olanlar tam da bizim yazdığımız gibi bugünlerde şu sorunun yanıtını arıyorlar: “Başkanın kendi görünüşü düzgün ama bazı kesimlere göre icraatların fotoğrafı neden çirkin çıkıyor?”

Bu soruya buldukları tek yanıt “sağlam bir ekip kuramamış olması” oluyor.

Aslında bunu söylerken, altını çizmek gerekir ki, belediye icraatları performansından yakınmıyorlar.

Aksine, belediye içindeki bir iki müdürlük dışında hemen hemen bütün birimlerin yaptıkları icraattan memnunlar.

Ancak yapılan bazı işlerin başkana puan getirmek yerine, aksi yönde bir gelişmeye neden olmasının gerekçesini bulamamanın sıkıntısı içindeler.

İşin ilginç yanı ise Kahramanmaraş’ta belediyeye karşı başka siyasi partilerden muhalefet hemen hemen hiç yok ama kendi partisi içindeki “iktidar çekişmesi” onu yıpratmaya yetiyor da artıyor bile.

Bir zamanlar kendisiyle beraber olup şu anda yolları ayrılan siyasi arkadaşları içindeki kin, hırs ve intikam Poyraz’ı çemberin içine sıkıştırmış durumda.

Bu durumda Konfüçyüs’ün şu sözü aklıma geliyor: “İntikam yoluna çıkıyorsan, bir mezarda kendine kaz!”

Ne olursa ‘şükür namazı’ kılacak?

ÖNCEKİ gün Başkan Poyraz ve bazı gazeteci arkadaşlarımla beraber kahvaltıda buluşarak uzun uzun sohbet ettik. Yalnız şunu özellikle belirtmeliyim, bu buluşma bir “İcraatın içinden” programı değil, tam aksine dostça bir sohbetti.

Başkana dedim ki; - Tekrar aday yapılmazsanız ne yaparsınız?

Başkan dedi ki; - Tıpkı yeniden aday olmuşum gibi bütün gücümle çalışmaya devam eder alnımın akıyla emaneti sahibine teslim ederim.

Poyraz’ı 12 yıldır iyi tanıyıp analiz eden biri olarak verdiği bu yanıtın samimiyetine inanıyorum. Hatta sonrasında söylediği bir söz vardı ki, onun itikadını ortaya seriyordu: “Başkanlığı tekrar verirlerse gider iki rekat şükür namazı kılar tekrar kolları sıvarım, aday yapmazlarsa da yine gider iki rekat şükür namazı kılar, evime işime dönerim…”

Poyraz’la daha bir çok konuda sohbetimiz oldu ama sütundaki yerimiz de bitti.

Pazartesi günü kırgınlıklarını, kızgınlarını, hatalarını, Veysi Kaynak’ın il başkanlığı döneminde neden karşısına aday çıkarttığı, Başbakanla yaptığı iddia edilen anket polemiği, kendisine yapılan vefasızlık ve kendisinin yaptığı vefasızlık vs, bunların hepsini Pazartesi günü bu sütunlarda yazmaya devam edeceğiz…