Hizmet, her neredeyse (!) seçimlere az bir süre kala aklına gelir belediye başkanlarının!
   Yerel seçimlere 9 gün kaldı, 30 Mart’ta sandık başına gidiyoruz. Seçimlerde yarışan adaylar önümüzdeki 9 günlük süreyi de kendilerini ve projelerini anlatmakla geçirecekler.
   Peki, bu adaylar arasında fırsat eşitliği oldu mu?
   Bence hayır!
   Partilerin bütçeleri, adayların ekonomik ve sosyal durumlarına göre avantajları vs gibi durumlar bir ölçüde kabul edilebilir. Çünkü her parti ve aday, az ya da çok kendi bütçesinden yapıyor seçim harcamalarını.
   Fakat bu yerel seçimlerde tekrar aday olan mevcut belediye başkanları ile yeni adaylar arasında ciddi anlamda bir fırsat eşitsizliği vardır!
   Belediye başkanlığı koltuğunun yeni adayları seçim kampanyasındaki harcamalarını kendi ceplerinden ya da parti bütçesinden yapıyorlar doğal olarak…
   Yeniden aday olan belediye başkanları ise belediye, yani devlet yeni kamu olanaklarını kullanarak ve yaptıkları işleri, çalışmaları kendi seçim kampanyalarına dâhil etmişlerdir.
   5 yıldır yapılan bazı belediye hizmetleriyle vatandaşa ”Bak seni hizmete boğdum, seçimde oyunu bana ver ha!”denilmektedir…
   Belediye otobüsleri ile bedava  vatandaş  taşınabiliniyor, toplantı ve tören alanlarına…
   Belediyeye ait ekmek fabrikası tam kapasite ile çalıştırılıp, yoksul ailelere ucuz, hatta bedava ekmek de dağıtılıyor olabilir...
   Toplu yemekler vs vs vs…
   Billboardlar tamamı kapatılmış, şehrin dört bir yanında…
   Belediyeye ait alanlarda (Billboardlarda) mevcut başkanın, hizmetlerinin ve hayalindeki projelerinin reklamları yer alıyor bol bol…
   Bunların hepsini birlikte görüyoruz.
   Mevcut belediye Başkanları, kamu olanaklarını kendi reklamları ile diğer adaylar arasında maça 3-0 galip başlamıştır. Bu da gerçek bir fırsat eşitsizliği demek anlamını taşımaktadır.
   Bu eşitsizlik nasıl ortadan kaldırılır?
   Mesela seçimlere 9 gün gibi bir süre kala… Mevcut belediye başkanları şimdiye kadar kapattıkları billboardları bıraksalar ve diğer adaylar ile birlikte eşit koşullarda gitseler seçim sandığına?
   Ne dersiniz?
   Hoş olmaz mı?
   Adalet birazcık yerini bulmaz mı?