MALUM kentin gündemi Mustafa Poyraz’a, Ak Parti’nin yerel yönetimlerden sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Menderes Türel tarafından beyan edilen, “Bir başka arkadaşla yola devam etme kararı aldık. Verdiğiniz emekler için size teşekkür ederiz” sözüyle çalkalanıyor.

Çok mu anormal bir sonuç?

Elbette değil!

Ancak birisi atama, ikisi seçimle gelmiş bir Belediye Başkanı için hiç de şık olmayan bir final oldu, Ak Parti Genel Merkezi’nin uyguladığı bu yöntem!

Beğenirsiniz ya da beğenmezsiniz, iyi belediyeci kötü belediyeci bu farklı bir tartışma konusudur ama Mustafa Poyraz, dürüst, sadakatli ve bir şeyler yapma çabası içinde olan bir belediye başkanı idi…

Arkadaşım Sait Yardımcı’nın çok enteresan bir benzetmesi oldu: “Fatih Terim’in Galatasaray’dan gönderilme yöntemi ile Ak Parti Genel Merkezi’nin bu yöntemi aynı yöntem oldu…”

Evet benzetme ve yöntem eleştirisi çok çok haklıydı Yardımcı’nın…

Şık olmayan çok kötü bir yöntem…

Peki nasıl olmalıydı?

Olması gereken, Sayın Başbakan ya da partisinin genel merkezi kafasında Mustafa Poyraz’ı sildiyse, aday yapmayacaksa, onu rencide etmeden bunu çok önceden kendisine söyleyecek ve aday adaylığı başladığı süreçte onun “Ben çekiliyorum, aday değilim. Yerime gelecek arkadaşın da sonuna kadar arkasındayım” demesini sağlatmaları gerekirdi.

Poyraz için elbette siyaset bitmiş değil. Eğer beraber yürümeye devam edeceklerse, tereyağından kıl çeker gibi bir operasyonla genel merkezdeki yol arkadaşları, Poyraz’ı bu sürecin içine en başında dahil etmeyeceklerdi!

Bunu elbette Sayın Başbakan bu kadar yoğunluğunda düşünemeyebilir ancak yerel yönetimler görevini verdiği Genel Başkan Yardımcısı Menderes Türel, yöntemini iyi belirlemeli, kimseyi rencide etmeyecek bu formülü bulmalı ve “Beraber yürüdük biz bu yollarda” şarkısının anlamını yitirtmeden operasyonu yönetmeliydi.

Umarız şimdi Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Adayı olan Menderes Türel’in kendisi de aynı finalle bırakmaz makamını!

Okurlardan bazıları sorabilir ya da düşünebilir: “Peki bu süreçte Poyraz’ın kendisinin hiç hataları olmadı mı?” diye…

Oda bir fani ve elbette onun da büyük yanlışları, hataları olmuştur ancak bugün bunu dile getirmek insani açıdan ne kadar doğru olur sevgili okur?

Şimdilerde “Kral öldü, yaşasın yeni kral” diyenler çok türeyecektir.

İbre kime kayıyorsa saat saat oraya dönenlerde olacaktır.

Ama unutulmamalıdır ki, bu Poyraz’ın siyasi hayatı falan bitmiş değil!

Poyraz gazlara gelmemeli, sadakate devam etmelidir!

DÜN gece Poyraz’ın aday olmayacağı kesinleştikten sonra İstanbul’dan bir arkadaş aradı. Kendisi Poyraz’ı destekleyen ekibin içindedir ancak dün akşam ki olay da dahil hiçbir siyasi öngörüsü çıkmamış coşkulu bir arkadaşımızdır kendisi.

Siniri tavan yapmış bir şekilde, “Bu Ak Parti Genel Merkezi görecek, Maraş’ta ikinci Fakıbaba Harekâtını başlatıyorum. Bakalım seçimde ne sonuç alacaklar göreceğiz. Bunu Genel Merkezdekileri de arayıp söyledim, ‘aman ha dur yapma’ dediler ama görüşeceğiz…” diyordu.

Sabahtan şu saate kadar görüştüğüm bir çok ortak arkadaşa da aynı şeyleri söylemiş meğerse… Yani bir tek bana söylenen bir söz değilmiş!

Buradan Mustafa Poyraz’a sesleniyoruz, hatta haykırıyoruz!

Aman ha Başkan böyle gazlara asla gelme! Burası ne Şanlıurfa ne de Aşiret gücü olan bir memleket…

Bu arkadaşlar da elbette iyiniyetle taraftarınızdır ama ‘ver coşkuyu’ deyip sizi komple siyaseten bitirecek eylemlere sakın izin vermeyin, kulağınızı tıkayın hatta mümkünse cep telefonunuza da kapatıp en az 10 gün bir yerlere gidin, dönüşünüzde de aslanlar gibi partinize çalışmaya devam edin…

Allah yolunu açık etsin, hakkımız varsa sonuna kadar helal olsun Mustafa Poyraz…