PAZAR günü Ak Parti il teşkilatının Basından sorumlu İl Başkan Yardımcısı Muharrem Erantepli Hoca aradı ve “Bu akşam Mahir Ünal Bey dar kapsamlı bir toplantıda sizlerle beraber olmak istiyor, katılır mısınız?” davetine olumlu yanıt vererek, arkadaşım Mustafa Şirin’le beraber parti binasına gittik.

Çok açıkça ifade etmem gerekirse, gerek Mustafa ve gerekse ben zaten normalde çok fazla basın toplantılarına katılmıyoruz. Hele hele bir pazar günü düzenlenen toplantıya da kalkıp traş ol, tembellik gününde üstünü başını giy basın toplantısına git…

İsterseniz ukalalık sayın ama yok, hiç bize göre değil!

Bunun ukalalıkla veya kendini ağır satmakla da alakası yok. Biz haber takip eden aktif gazeteci değiliz. Siyasetçilere de örnek olması hasebiyle meydanı gençlere bırakmıştık. Umarım ne anlatmak istediğimi iyi ifade etmişimdir.

AK Parti Grup Başkanvekili ve Kahramanmaraş milletvekili Mahir Ünal, benim gibi özellikle sürekli siyaset yazan biri için önemli bir isimdir. Oradaki bir çok arkadaşım da eminimki benim gibi düşünerek bu toplantıya katılmıştır.

Yaklaşık 10 kadar gazeteci arkadaş vardı. İlk defa gördüğüm parti binasının üst katında düzenlenen dershane tipi salonda toplanıldı.

Her zaman olduğu gibi toplantının moderatörü ya da daha açık ifade etmek gerekirse patronu, Mahir Beydi…

Kürsü tipindeki masada, ortada Mahir Bey, sağında İl Başkanı Fatih Erkoç, solunda diğer milletvekili Sıtkı Güvenç, onların yanında da yeni atanan iki ilçe başkanı, Ahmet Özdemir ve Ömer Debgici, Muharrem Erantepli Hoca ve bonus olarak da son seçimdeki 7. sıra milletvekili adayı İdris Tezcan oturuyordu. Twetter fanatiği Baro Başkanı Metin Doğan’da gecikmeli olarak toplantıya katıldı.

Mahir Beyin, resmi bir basın toplantısı havası değil de daha çok memleket meseleleri üzerine karşılıklı görüş alışverişinin yapılacağı ve dostane bir sohbet toplantısı atmosferi oluşturmak istediği belli oluyordu. Ki, bunda da başarılı oldu…

Memleketin birçok meselesi, yaklaşan yerel genel seçimlerden tutun polisin vatandaşa çektiği dayak meselesine kadar her şey konuşuldu.

Hatta soru sormayan, sadece dinleyen arkadaşlarımıza bile bir bahane ile soru sorduran Ünal’ın sorulan her soruya, lafı eveleyip geveleyen ve sonunda kendine yontan klasik politikacı formatında değil, anlaşılacak bir dille özetleyen ve zaman zaman yaptığı esprilerle ortamı samimileştiren tavrı dikkatlerden kaçmıyordu.

Bu arada gerek toplantı öncesinde ve gerekse toplantı esnasında Mahir Beyin bütün arkadaşlarımıza direkt isimleriyle hitap etmesi de, Maraş’ın sert havasına alıştığı yorumlarına neden oldu.

hg

Şu tespitin özellikle altını çizelim…

Mahir Ünal, ilk milletvekili olduktan sonra bir yıl boyunca basından uzak durdu ve yanına gidip gelen birkaç arkadaş dışında hiç birimizi tanımıyordu. 14 ay önce bir ramazan gününde ilk defa medyanın karşısına çıktı, deyim yerindeyse “bir çıktı pir çıktı” diyebiliriz çünkü o güne kadar Ünal adına soğuk olan arkadaşlarımız bile kendisine karşı artık daha sıcak olmaya başladı.

 

Şimdi kente her gelişinde mutlaka basınla bir araya geliyor ve kent adına yapılanları ya da yapılması tasarlananları anlatıyor.

ÜNAL DEPARA KALKTI…

MUSTAFA Şirin kulağıma fısıldadı: “Ne oldu da birden bire basına yakın olma kararı verdi Mahir Bey…”

Dedim ki; “Volvo arabanın bir özelliğini bilir misin? Aracı ilk çalıştırıp yola koyulduğunuzda, hantal bir araba gibidir. Gazı kökleseniz de bir BMW gibi anında depar atamaz ama ısındıktan sonra açılır ve hele sürücü de işin uzmanıysa BMW bile geride kalır. Mahir Bey de tıpkı Volvo gibi, geç ısındı ama şimdi ısınınca depara kalktı…”

Bundan sonraki dönemlerde Maraş siyasetinin içinde kalır mı, yoksa bulunduğu önemli konumun getirdiği mecburiyetlerden dolayı bir büyükşehir milletvekili mi olur, yoksa Tayyip Erdoğan’la beraber köşke mi çıkar bilemeyiz ama bildiğimiz bir şey varsa, Kahramanmaraş siyaseti, farklı ve modern bir siyasetçi kazandı.

Peki toplantıda neler konuşuldu, belediye başkanlıkları hakkında neler düşünüyor, kendisinin bütün iyi özelliklerinin yanı sıra bizce kötü olan yönleri neler, bulunduğu güçlü milletvekili konumunun Maraş’a yeterince dönüşü oluyor mu, bütün bunları da birkaç gün sonra yeniden yazacağız… Ayrıca Sıtkı Güvenç ve İstanbul’da ajans hizmetleri şirketi bulunan Bayan vekil Sevde Beyazıt Kaçar hakkındaki yorumlarımız da gelecek…

 

Ha unuttum, Mustafa Şirin kulağıma fısıldadı: “Dikkat ediyor musun, Mahir Ünal’ın düzenlediği hiçbir toplantıda Başkan Poyraz’ın olmamasını…”

Duramadım, sordum. Aldığım yanıtı da yazacağız…

Kulis siyaseti yazıları okumayı seviyorsanız, bizi lütfen takip edin…