Sevgili Okurlar Ülkemizde kan gövdeyi götürüyor. ‘Terörle Mücadele ’ toplantıları yapılıyor. Yeni bir strateji, yeni bazı kararlar ve önlemler üzerinde duruluyor, ama nafile. Diğer yanda da Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay’ın koordinatörlüğünde yürütülen açılım ve demokratikleşme safsatası devam ediyor, nafile.

PKK şehre indi;

TSK bünyesindeki iyi yetişmiş komando birliklerine ne oldu, geçmişte bu yetişmiş bordo bereliler vardı onlara ne oldu. Terör örgütüne büyük darbeler vuran ve terörü sıfırlayanlara neler oldu. Onlar olmayınca, bugün binlerce terörist Güneydoğu dağlarından şehirlere indi. Ülke sınırları içinde ve dışında terörist yuvaları oluştu.

Kuzey Irak’taki Kürdistan özerk yönetimi ile (Barzani) ve en önemlisi de ABD yönetimi bu konuda Türk hükümetinin elini kolunu bağladı. Hareket kabiliyetini kırdı. Özelikle Suriye sınırlarında neler oluyor. Terörist unsurlar birlikte hareket ediyor bu bölgede.

Olacağı buydu;

Suriye lideri Beşar Esad,Türk hükümetini defalarca uyardı,

” içişlerimize karışmayın, karışırsanız gereğini yaparız” dedi. Ve yaptı. Dün Gaziantep’te olan patlama, masum insanların canını aldı. Yuvalar yıktı, gözyaşları döküldü. Antep caddeleri, sokakları kan gölüne döndü. Kuzey Irak’tan sonra şimdide Kuzey Suriye’deki PKK terörü günden güne tırmandırıyor.

Sadece önceki gün meydana gelen terör bilançosu şu: Gazi Antep’in göbeğinde canlı bombalar patlıyor, 9 kişi hayatını kaybediyor, onlarca yaralı…

Bu olayın ardından kameraların karşısına Beşir Atalay geçti, yine her terör olayının ardından olduğu gibi burada da millete “masal” anlattı.”Uyu vatandaş uyu”…

Bu tablo vahim. Terördeki bu tırmanış ne anlama geliyor? Gaziantep’te patlayan canlı bombaların arkasında kim ve kimler var. Suriye şimdi can havliyle bu canlı bombaları bize mi? yolluyor. Terörü tırmandırıp, metropollerde dehşet havası estirmek mi? istiyor. Bu dehşet havası nereden çıktı şimdi. Yoksa Beşar Esad, intikam mı alıyor?

Bölücü örgüt PKK şimdi Suriye hükümetinin taşeronluğunu üstlendi. Suriye, özellikle Suudi Arabistan, Katar ve Türkiye’yi düşman ülkeler ilan etti. Ülkesindeki iç savaşın çıkışına sebep olarak, ABD ve bu üç ülkeyi görüyor. Esad, bu dört ülkeyi terör örgütlerine silah sağlamakla ve üzerine salmakla suçluyor. Bu bakımdan Türkiye Önümüzdeki bir kaç ay içinde, hem Suriye üzerinden gelebilecek terörist olaylara karşı hem de, 28 yıldan beri devam eden PKK ile mücadele sürecinde çok farklı ve etkili gelişmeler ortaya koymalı, çok daha sert ve etkili operasyonlara imza atmalıdır.

AĞLAMA;

Sen gazi torunusun kalk artık ayağa.

Tepki göster, artık sırtındaki dayağa.

Minnet etme artık paşaya, ağaya.

Ağlama artık sil gözyaşlarını.

 

Alıp mendilini, önlerinde halay çekme.

Adam ol artık siyasilerin peşine düşme.

Düşmanını iyi bil sakın şaşma.

Ağlama artık sil gözyaşlarını.

 

Ülkeyi yönetenlerdir, bizi ağlatanlar.

Ekmeğimize, aşımıza açı katanlar.

Kalkarsa bir gün toprakta yatanlar.

Ağlama artık sil gözyaşlarını.

 

Karakoç’um Türk’üm eğilmez başım.

Eskiden beri bunlarla vardır savaşım.

Yol alıyor, münafık arşın, arşın.

Ağlama artık sil gözyaşlarını.