ASLINA bakarsanız Hanefi Mahçiçek kaptanlığındaki Onikişubat Belediyesi, “hizmet” ve “icraat” anlamında diğer belediyelerin öyle önüne fersah fersah geçmiş falan değil ama kamuoyu nezdinde Onikişubat Belediyesi, Büyükşehir ve Dulkadiroğlu’ndan “bir adım önde gidiyor” algısı hâkim durumda…

İşte bu “algı” tüm Onikişubat Belediye kadrosunu daha ağır bir sorumluluk altına sokuyor ve Başkan Mahçiçek’te kurduğu kadroya bu sorumluluğu yükleme aşısını yaparak hızlı bir yol alma sürecine giriyor.

Başkan Mahçiçek’in çok yakınından duymuştuk. Belediye’de üst kadrolar kurulurken herkese şunu söylemiş Hanefi Bey: “Biz başarıya mecburuz. Mesai saatlerimiz yok, gece gündüz mesai halinde olacaksak yola çıkalım. Gerekiyorsa evimizden, yakınlarımızdan fedakârlık isteyip, bütün mesaimizi işimize vererek başarıya odaklanacağız. Tamam diyorsanız el sıkışıp yola beraber çıkalım…”

Pek tabi kabul etmeyen, sorumluluğu ağır bulan da olmuş ama Hanefi Beyin daha seçim öncesinde hazırladığı bu ekibin büyük çoğunluğu bu şartları kabul ederek yola koyulmuşlar.

Geçtiğimiz günlerde gazeteci arkadaşım Mustafa Şirin ve Mehmet Taş ile beraber Başkan Mahçiçek’le Necip Fazıl Kültür Merkezi bahçesinde gece geç saatlere kadar süren bir sohbetimiz oldu. Sohbette yakın ekibinden yönetici arkadaşlar da vardı.

Başkana, yola çıkarken ekibine bu sözleri sarfedip etmediğini sordum, Mahçiçek, “Bizim adımız aday olarak açıklanmadan önce kafamızda zaten kadro anlamında bir şablon hazırlamıştık. Sonra adımız açıklanınca ben ilk iş olarak birer birer bu arkadaşlarla görüşmeler yaparak ağır bir sorumluluğun altına girdiğimizi, halen bir binası dahi olmayan belediye devralacağımızı belirterek zorlukları anlattım. Zaten arkadaşlarımız geçmişten de bizim çalışma şartlarını bildikleri için bir kaçı dışında el sıkıştık ve yola böyle çıktık.” diye yanıt verdi.


“Peki” dedik Başkan Mahçiçek’e… “Sadece Onikişubat için değil genelleme yaparsak neden biz Kahramanmaraş olarak çevre kentlerden gerideyiz ve neden biz çevre kentlerimiz kadar devlet yatırımları alamıyoruz?” dedik ve biz daha sözümüzü bitirmeden Başkan, “Geçmişten beridir Kahramanmaraş olarak takım oyununu iyi oynayamadık. STK’larla, iş dünyası ve esnafla, velhasıl toplumun diğer dinamikleriyle iyi bir takım oluşturamadık belki de...” diye yanıtladı.

Yani sadece bu dönemi kastetmiyor Hanefi Bey, geçmişten beridir memleket olarak takım oyununu iyi oynayamadığımıza işaret ediyor.


İÇİMİZE GİREN AYRILIKÇILIK VİRÜSÜ

TABİ işin bir başka boyutu da, Devlet imkânlarından yardım alma konusu kentlerin kendi şartlarına göre değerlendirilmesi lazım.

Sürekli her fırsatta Gaziantep’i örnek veririz, hafiften de kıskanırız ama Gaziantep nüfusuyla, iş dünyasındaki büyüklüğüyle ve en önemlisi de batıdan doğuya geçişin mecburi kapısı olması dolayısıyla haliyle her anlamda bizden çok ileri de olması da normaldir diye düşünüyoruz.

Ancak Mahçiçek’in de dediği gibi en önemlisi “Takım oyunu” denilen olguyu biz Kahramanmaraş olarak mutlaka bu dönemde kurmalıyız.

Yani şu anda Kahramanmaraş olarak bizim eksiğimiz takım oyunu. Gaziantep, yerel yönetiminden, siyasi kanadına, muhalefetinden iktidarına, işadamından esnafına ve sivil toplum kuruluşuna kadar bu takım oyununu başarıyla oynadığı için bugün bu durumda.

Geçen yıl bir sohbetimizde eski Belediye Başkanı Mustafa Poyraz, “Bu konu biraz da isteme meselesi olarak karşımıza çıkıyor. Bizim nefsimiz adına hareket etme lüksümüz yok. Biz sanayicisi ile siyasetçisi, yerel yönetimi, sivil toplum kuruluşu ile bir araya gelemiyoruz. Bundan dolayı bazı sıkıntıları aşamıyoruz…” demişti.

Hanefi Bey de, Mustafa Bey de haklı vesselam.

STK’sıyla, işadamıyla, esnafıyla, gazetecisi ve politikacısı ile ve hatta sokaktaki vatandaşına kadar “Ben Kahramanmaraşlıyım” diye herkes birlik ve dirlik içinde olmalıdır. Biz Kahramanmaraş olarak içimize işlemiş olan bu virüsten kurtulmamız ve silkinmemiz gerekiyor.

Bu virüs temizlenmedikten sonra kimse kusura bakmasın biz adam olmayız!

BAŞKANI BAŞARIYA GÖTÜRECEK KADRO


GEÇMİŞİNDEN DE biliriz Başkan Mahçiçek’in en büyük özelliği ekip ruhuna inanacak kadrolarla çalışmasıdır.

İşte bakın insan ilişkilerinde, beyefendiliğinde 10 numara denecek bir Doktor Ali Ünsal’ı başkan yardımcılığına getirdi. Ne özelliği var diye düşünmeyin zira onu tanıyan bilen biri olarak dünyayı gezip gören, ufkuyla, vizyonuyla alt kadrolara yön verecek bir insandır Doktor Ali…

Kadroya modern bir görüntü verdi ve Yüksek Mimar Nihan Cilve Büyükdereli’yi Başkan Yardımcısı olarak atadı. Bir gönül adamı Ali Cilve ağabeyin kızı olması bile büyük artı diye düşünüyoruz zira hem Nihan Hanım hem de babası Ali Bey, fikirleriyle şehircilik anlamındaki vizyonuyla bu kente çok şey katacak bir isimdir. Ayrıca bilmeyenler için belirtmekte fayda var; Nihan Hanım gökten paraşütle inip bu makama gelmedi. Hem iş hayatındaki başarılı çalışmaları, hem de partinin kuruluşundan bu yana aktif olarak çalışması, onu bu makama getiren etkenlerdendi.

Diğer iki Başkan Yardımcısı Burhanettin Türkkahraman ve Fatih Yoğurt’ta Maraş ağzıyla diyecek olursak öyle haybeden bu makamlara gelmediler. Burhanettin Beyin yıllardan bu yana belediyecilik deneyimi, Fatih Beyin ise deneyimli yöneticilik özellikleri artı değerlerdir.

İşte kasanın teslim edildiği bir Mali İşler Müdürü Ahmet Maraşlıgil ve Fen İşleri Müdürü Süleyman Topçuoğlu’da kariyerlerini ispat etmiş isimlerden oluşuyor.

Bize de bu kadroya başarılar dilemek düşüyor ama bilmeliler ki, bugün verdiğimiz destek ilelebet te değildir. Yarın hizmetlerinde aksama olursa yine karşılarına biz çıkacağız!