ŞİMDİ ben “bir rüya gördüm, milletvekilimiz Mahir Ünal milletvekilliğinden istifa ediyor” desem, eminim siz “hadi ordan bunu da nereden çıkarttın?” diyeceksinizdir.

Sakın kimse yanlış anlamasın ne kendisinden ne de partisinden hiç kimseden bu yönde aldığımız bir bilgi vs. yok bizimkisi sadece bir komplo teorisi o kadar…

“Peki teorin ne?” dediğinizi duyar gibiyim…

Şöyle ki; Bildiğiniz ve bildiğimiz gibi Ak Parti Kahramanmaraş Milletvekili Mahir Ünal, yeni Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bu dönemdeki en gözde milletvekili durumunda…

Onun en yakını, hatta sırdaşı bile diyebiliriz.

Ankara’da kendisine yakın kaynaklardan edindiğimiz bilgilere göre bugüne kadar cemaat konusu da dahil olmak üzere Tayyip Beye politika üretip, siyasetine yön veren üç dört isimden birisi.

Tayyip Beyin de Cumhurbaşkanlığı makamında klasik bir cumhurbaşkanlığı görevi yapmayıp, aktif olarak ülke yönetiminde yer alacağı düşünülürse, en yakınındaki isimlerin ona köşkte de “yol arkadaşlığı” yapabileceğini varsaymak sanırız yanlış olmaz.

Bu nedenle önümüzdeki günlerde Ünal’ın milletvekilliğinden istifa ederek köşke gitmesi, hiç yadırganacak bir durum değildir.

Buna rağmen 2015’de adaylık düşünenler hiç sevinmesin zira bugünkü konjonktürde Mahir Bey listede kendi olmasa bile gölgesi listede olur.

IPIRAHAT OLDUNUZ MU?

CUMHURBAŞKANLIĞI seçimleriyle alakalı olarak bizim mesleğin yorulmazı Mehmet Fiskeci muhtemelen “ıpırahat oldunuz mu?” diye yazacak ve iktidarıyla muhalefetiyle particileri hafiften kaydırmaca oynamaya davet edecektir.

Evet nihayet seçim oldu bitti harbiden rahatladınız mı ey fanatikler?

Sizi bilmem ama ben işin eğlencesindeydim çünkü sonucu belli bir seçime doğru yelken aldığımızın farkındaydım.

Doğrusu ben bu işten son derece sıkılmıştım. Bizim işadamı arkadaşlarımızdan Birruh Kısakürek’in iddialaşmaları olmasa Facebook sayfasını bile kapatıp donduracaktım.

Facebook’ta kalma nedenim “Birruh’un iddialaşmaları” desem abartmış olmam.

Tabii arap dünyasına daha yakın olan bizim Birruh’un ara sıra 1960 model freni patlamış BMC kamyonu gibi dümdüz gittiği de oluyor ama Türk milliyetçisi Ziraat Mühendisi Fehmi Kiraz’ın “duuuuur” ihtarıyla vitese takarak aracı anca durdurabiliyor.

KOSKOCA PROFESÖRÜN DÜŞTÜĞÜ DURUMA BAKIN!

CUMHURBAŞKANLIĞI seçiminden bir iki gün önce gazetelere elektronik posta yolu ile üç dört satırlık bir açıklama geldi.

Koskoca profesör ünvanlı birinden gelen e-postayı imla hatalarıyla, yanlışlarıyla noktasına virgülüne dokunmadan altta okuyun lütfen…

“KSÜ TIP FAKÜLTESİ ÖĞRETİM ÜYESİNDEN AÇIK DEKLERASYON

Gözünü gönül ve medeniyet dünyamıza çeviren, mazlum ve mağdurun yanında yer alan, milletimize sunduğu vizyonla yeniden "Bağımsız ve Büyük Türkiye"nin mimarı olacağına inandığım Cumhurbaşkanı adayımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'a açık desteğimi kamuoyuna saygıyla sunarım.

Prof. Dr. Ertan BÜLBÜLOĞLU KSÜ Tıp Fakültesi”

Sonra “kimdir bu vatandaş?” diyerek üniversitedeki dostlarımızı aradık. BU seçimlerde rektör adaylığı için çaba sarfeden bir öğretim üyesiymiş.

“Yahu” dedik… “Koskoca bir profesör bu kadar acz içinde olabilir mi? Kendisini bir birey olarak değil de, bir kurum olarak mı görüyor da bildirge yayınlıyor. Sonucu zaten belli olan bir seçimde bu yaptığının adı cıvık cıvık, vıcık vıcık yağcılık olmaz mı Allahaşkına?…” diye sorduk.

Dediler ki; “Hoca kendi aklınca rektör seçimlerinde oy alamasa bile bu açıklama ile Google’a düşüp Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın dikkatini çekerek atama bekliyor…”

Yani Nasrettin Hoca’nın göle maya çalması gibi… “Ya tutarsa” mantığı…

Koskoca bir profesörün düştüğü acz içindeki zavallı görüntüsüne bir bakar mısınız?

Cumhurbaşkanı seçileceği sadece Türkiye’de değil, dünyada bilinen birine aklınca destek veriyormuş!

Breh breh breh…

Hoca Allahaşkına kusura bakma ama sen destek versen ne yazar, vermesen ne yazar? Yaptığının Türkçe karşılığı sadece “Şark kurnazlığı” ama bu da artık 70’li yıllarda kaldı, kimse yemiyor Hocaaaaaaaa!

Biliyor musun Hoca senin bu yaptığın vıcık vıcık basit yağcılığı artık kimse yemiyor. Ak Parti’nin bile en üst düzeyiyle yaptığım görüşmelerde sana başka bir yerleriyle güldüler, ciddiye bile almadılar.

Yazık, çok yazık böylesi önemli bir ünvanı almış ama koltuk hırsıyla yanıp tutuşanlara, bu uğurda taklalar atanlara…