ASLINDA çok farklı bir sonuç beklemiyordum ama bir nevi test yapmak istemiştim.

 Geçen hafta kişisel Facebook sayfamda ikişer dakika arayla iki fotoğraf paylaştım, üstüne de kısa kısa yorumlar yazdım.

 Paylaşımlarımdan birisi İstanbul’da Taksim Meydanı’nın yeni hali, diğeri de Marmaray durağında çekilen kendi fotoğraflarımdı.

 Bence bütün dünyanın tanıdığı o güzelim Taksim Meydanı gitmiş, yerine rezil bir beton yığını inşaa edilmiş. Hiçbir estetik olmadığı gibi, bir peyzaj çalışması dahi yok. Renksiz, tatsız, tuzsuz amorf bir meydan haline gelmiş.

 Paylaştığım ikinci fotoğraf ise Marmaray İstasyonunda, fonda gelen tren, önde durakta bekleyen ben. Anadolu yakasında bir işim olmamasına rağmen otomobilimi park yerine bırakıp sadece Marmaray trenini görmek amacıyla binip karşıya gidip geldim.

 Kim ne derse desin çok büyük bir hizmet. Yapanlara ve emeği geçen herkesi tebrik ederim.

 Bu iki fotoğrafı ve bir olumlu, bir de olumsuz görüşümü paylaştım ve ardından bekledim.

 Taksim Meydanı fotoğraf ve yorumuma bir iki tane yorum ve beğeni gelirken, Marmaray fotoğraf ve yorumuma onlarca beğeni ve olumlu yorum geldi.

 Tabi bu sözlerim sadece iktidar tarafına değil!

 Muhalefet kanadından Marmaray’ı yapanları tebrik etmeme de tenkit geldi.

 Oysa beni heyecanlandıran bu Marmaray projesinin muhalefet tarafından itibarsızlaştırılması, Marmaray'ı ya da bu hizmeti gerçekleştirenleri itibarsızlaştırmaz. Daha çok itibarsızlaştırmaya çalışanların değerini düşürür, güvenirliliklerini zedeler, onların inandırıcılıklarını kaybetmesine neden olur.

 Yani olay şu: İnsanlar doğru olsun yanlış olsun farketmez, eğer kendi siyasi görüşleri olan partinin icraatını översen hoşuna gidiyor, eleştirirsen rahatsız oluyor.

 Klasik biat toplumu olmanın sonuçları bu olsa gerek…

 Yani spor kulübü taraftarlığı gibi körü körüne particilik böyle bir şey demek ki!

 NEDEN BÖYLEYİZ BİZ?

NEDEN çok çabuk iktidar sarhoşu olabiliyoruz?

 Neden çok çabuk iktidar sarhoşluğuna kapıla biliyoruz?

 Neden çok çabuk vefasızlık yapabiliyoruz?

 Neden ‘kral öldü, yaşasın yeni kral’ diyoruz?

 Neden, neden, neden?

 Ne çabuk unutuldu dünkü iktidar ve güç sahipleri!

 Şu Facebook sayfalarına bir bakın Allahaşkına.

 Altı iktidar milletvekilinden üçü, Sıtkı Güvenç, Yıldırım Ramazanoğlu ve Nevzat Pakdil muhalefetten ise Mesut Dedeoğlu aktif Facebook kullanıcısı…

 Bu dört vekil “tırt” dese onlarca hatta bazen yüzlerce kişi nasıl bir yalama yıkama yapıyorlar, görmelisiniz.

 Nasıl yağlar çekiyorlar.

 Tırt deseler, “Yaşa milletvekilim, büyük adamsınız sizinle gurur duyuyoruz” tarzında içinde buram buram yağcılık kokan iletiler yazıyorlar.

 Hâlbuki örneğin aynı insanlar Fatih Mehmet Erkoç’a yapılan bugünkü iltifatları dün Mustafa Poyraz’a yapıyorlardı.

 Çok merak ediyorum, acaba bu durumu bu politikacılar yutuyorlar mı?

 İsimleri gerek değil ikisine sordum, gülümsediler ve kimin ne olduğunu ya da olmadığını belirterek açıkça demeseler de yutmadıklarını, yağcıları iyi tanıdıklarını söylediler.

 Çok kötü bir durum değil mi bu dostlar sizce de?

 Biat ve yağcılık kültürü!!!

 Bu sistemin adı olsa olsa, “Gelen ağam, giden paşam” olur herhalde…