CUMHURİYET Halk Partisi Kahramanmaraş Milletvekili Durdu Özbolat’a dedim ki; “Siz bu mevcut politikalarınızla 100 yıl daha iktidara gelemezsiniz!”

Vekil Özbolat daha lafımızın sonuna gelmeden, “biliyorum” dedi ve ekledi: “Halka yalan söylemezsek, onları aldatmazsak, özellikle insanların dini duygularını kullanıp riyakârlık yapmazsak, evet dediğin gibi bu sistemde ve sizin bu anlayışınızda iktidara gelemeyiz…”

Sustum sadece…

Cümlenin içinde haklılık payı olan yerler var mı, var gerçekten…

Ama…

Ama bunun suçlusu da bu iktidar değil ki be birader!

Şimdilerin moda deyimiyle varoşlar başta olmak üzere bu memlekette ezilen, sömürülen, hakir görülen, amelesi, marabası hepsi yıllarca seni destekliyordu.

Gecekondular senindi…

Birkaç marjinal grup dışında “sol”un tamamına yakını senindi…

Öğretmenler senindi…

Askerler senindi…

Sendikalar senindi…

Ya şimdi?

Şimdi bunların büyük çoğunluğu kimisi kızgınlıkla, kimisi gönlüyle, kimisi çıkarı doğrultusunda, kimisi de bu iktidarın gerçekten iş yaptığına inanarak Ak Parti’nin hem de tam merkezine oturmuş durumda…

Sosyal demokratlar, “Peki biz naaptık ki bu insanlara da bizden koptular?” diye düşünedursunlar, size gerçek yaşanmış bir olayı anlatayım.

SİYASET ÇARELER ÜRETMEKTİR!

SON seçimlerde CHP’li bir bayan arkadaş varoşlarda bir ailenin kapısını çalar, kapıyı açan evin kadınına; -Kardeşim biz CHP’den geliyoruz. Oyunuzu kömüre, oduna ve pirince satmayın. Bize oy veriniz…” diyerek oy ister.

Evin kadını sessizce dinler ve sonra söze başlar; -Siz bana ne vereceksiniz? Ha de bakayım?” der…

CHP’li arkadaş; -Biz size dürüst ve demokratik bir yönetim vaat ediyoruz…” diye yanıtlar…

Kadın ellerini beline koyar; -Hanım, hanım bakınız benim kocam sakat. Orada yatıyor, gelirimiz yok ama bize yardım bağlandı. Odun, kömür alamıyordum. Kapıma geliyor. Gıda yardımı geliyor. Yoksa ben açtım aç. Sen açlığı bilirmin? Duydun mu hanımmmm?”

Partili arkadaşımız bir şey söyleyemeden oradan sessizce ayrılır, yüreği buruktur. Bir daha seçim çalışmalarına katılmadığını anlattı…

CHP’li milletvekili Durdu Bey, artık CHP’nin yeni politikalar üretmekte olduğunu anlattı. Her ailede bir sigortalı olacağını, Yoksul ailelere para yardımının maaş şeklinde olacağını, her evde sosyal güvenceli bir birey olacağını söyledi ve “Bu kez çaresiz bir halde değiliz” dedi. Siyasette “çare üretmenin gerekliliği”ni vurguladı.

Durdu Beyin bu anlattıkları güzeldi ama doğrusu CHP adına bana hiç umut vermedi.

Çünkü şu anda CHP’de bunu halka indirecek, değişimin halka ne getireceğini anlatacak bir lider maalesef yok…

DURDU BEYİN MARAŞ KARARI

ÖZBOLAT, siyasetçi kimliğinin yanı sıra iş dünyasında da önemli bir konumda olan birisi… Enerjiden eğitime birçok yatırıma sahip ve işlerinin idaresi de Ankara’dan yürütülüyor.

Her ne kadar işleri profesyoneller yürütse de kurulu aile düzeni de Ankara’da olunca taşra milletvekilliği haliyle zor oluyor.

Bunlar etken midir bilmiyoruz ancak bu dönemde Kahramanmaraş siyasetini noktaladığını çok sağlam bir kaynaktan duymuştuk ve şimdi de kendisine sorduk: “-2015’de yapılacak milletvekili seçimlerinde Maraş’tan aday değil misiniz?”

Durdu Bey hiç duraksamadan yanıt verdi: -Bu seçimlerde Ankara’dan adayım…”

Kesin kararını öğrenince, “-Yani Kahramanmaraş defterini kapatıyorsunuz!” dedik…

“Buna” dedi Durdu Bey, “Defter kapatmak demeyelim. Kahramanmaraş benim memleketim ama ben kesinlikle siyasete Ankara’dan devam edeceğim. Pek tabii ki, hemşehrilerim yine bana gelip gitmeye devam edecek ve pek tabii ki bende memleketime gidip gelmeye devam edeceğim…” şeklinde konuştu…