Büyük düşünürken büyük şehir olunması sözde iyi ama olunmaz, farklılık ister, yeni icraat ister, gerçekte, böyle bir büyüklük yoksa afişlerde kalır, sadece reklâm olur.

                 Büyükşehir’in büyük belediye başkanı, sadece büyük düşündüğünde şehir büyümez eski hali yerinden kaldırıp, benzerini başka yere yapmakla hele hiç büyümez.

                 Büyükşehir sınırlarının Osmaniye, Kayseri, Malatya, Adıyaman ve Gaziantep illeri ile kesişmesi mülki alanları büyütebilir, nüfus sayısı da yeterli ama ana şehir, yerinde sayıyorsa, ne anlamı var.

                 Hâlbuki uzun suredir Belediye Başkanı olarak hizmet verdiğiniz Kahramanmaraş, kalıcı ve güzelleşerek merkezden dışa doğru hızlı büyümeli idi

                 Bu şehir geniş caddelerle, sokaklarla, yollarla büyümeli idi.

                 Sayısızca park, bahçe ve mesire alanları ile büyümeli idi.   

                 Araç park alanları ile büyümeli idi.

                 Bir uçtan bir uca ulaşan raylı sistem hatları ile büyümeli idi.

                 Yeni Sanayi açılımları ile büyümeli idi.

                 Şehirle iç içe girmiş barajlara yapılacak dinlenme ve eğlence yerleri ile büyümeli idi.

                Kılavuzlu barajından Hatay’a giden su kanalı, Belediye sınırlarında daha geniş tutularak Kahramanmaraş’ın belirli yerlerinden geçirilmek sureti ile Eskişehir ilinde olduğu gibi gondol turları yapılacak şekilde planlanarak büyümeli idi.  

                Turistlik mekânların yeni düzenleme ile göze hoş hale getirmek, yerli ve yabancı insanları, şehrimizin ziyaretine çekerek, ekonomik katkısı ile büyümeli idi.

                 Madem Büyükşehir hedefi vardı, projelerimizde büyük olmalı idi.

                 Madem büyük düşündünüz ve oldunuz, bu Büyükşehir’de dert daha fazla, öncelikli olarak sıralayın biran önce çözün.

                 Mesela önceliğiniz araç park alanları olabilir. 

                 İlimizde park alanlarının yetersizliği, sürekli, trafikçilerle vatandaşı karşı karşıya getiriyor. Her gün yüzlerce vatandaş park cezası yiyor. Park yeri göstermek sizin işiniz.

                 Trafik memurları biz verilen görevi yapıyoruz, derdinizi marko paşaya anlatın diyor. Bizim marko paşamız sizsiniz.

                 Hele şehrimizde yanlış park nedeni ile polislerle dayanışma içinde, araçları parka götürmek için ambulanslarından daha hızlı hareket eden, sanki yangından mal kaçıran araçlar var. Bunlara dur demek de sizin işiniz.

                 Araçların rayiç bedellerini siz tayin ediyorsunuz. Dünyanın hiçbir yerinde yaktığının yedi sekiz katı daha fazla bedel alan nakliye araçları yoktur. Dünyanın hiçbir yerinde, Beş kilometrelik mesafeye 75 TL ücret alınmaz

                 Araç şoförlerinden biri paranın tamamı bizde kalmıyor bölüşüyoruz diyor. Kimle bölüşürlerse bölüşsünler ama vatandaşları soyanlara dur demek yine size düşer.

                 Gerçekten Büyükşehir olacaksak problemler sizleri bekliyor.   

                 Sizlere kolay gelsin Sayın Başkan.