ASLINDA zaman zaman başta biz dahil hepimiz seçilmiş milletvekillerine acımasızca haksızlık yapabiliyoruz.

Öncelikle Anayasa’ya göre milletvekilinin görevi nedir ona bakalım:

Milletvekilleri TBMM'nin üyesi olarak Mecliste görev yaparlar.

“TBMM üyesinin başlıca görev ve yetkileri ise, kanun koymak, değiştirmek ve kaldırmak; Bakanlar Kurulunu ve bakanları denetlemek; Bakanlar Kuruluna belli konularda kanun hükmünde kararname çıkarma yetkisi vermek; bütçe ve kesin hesap kanun tasarılarını görüşmek ve kabul etmek; para basılmasına ve savaş ilânına karar vermek; milletlerarası antlaşmaların onaylanmasını uygun bulmak, Türkiye Büyük Millet Meclisi üye tamsayısının beşte üç çoğunluğunun kararı ile genel ve özel af ilânına karar vermek ve Anayasanın diğer maddelerinde öngörülen yetkileri kullanmak ve görevleri yerine getirmektir. Anayasa ve yasalarda belirtilen diğer görevleri yapmaktır.

Diğer yandan Milletvekilleri, seçildikleri bölgeyi veya kendilerini seçenleri değil, bütün Milleti temsil ederler.”

Bütün bunlar Anayasamızda milletvekilleri için tanımlanan görevlerdir. Ancak bunun dışında vatandaşlar vekillerinden neler beklerler biraz da onlara bakalım.

Milletvekili adayı olan kişilerin parti teşkilatları bir bütün olarak seçim sürecinde seçmenine çeşitli konularda vaatlerde bulunurlar. Seçmenler de verilen sözlerin vekiller seçildikten sonra tutmalarını beklerler.

Yani aslında milletvekili bir Belediye Başkanı gibi proje üretmez, kentte yerel yönetimlerin, STK’ların, Valiliklerin yaptığı projelerin takibini yaparlar.

Ancak üstteki paragrafa bir virgül koyup, işin Kahramanmaraş boyutuna bakalım.

Son yapılan Milletvekilliği Genel Seçimleri’nde Ak Parti Kahramanmaraş teşkilatı, popülist bir politika izleyerek insanların beklenti ve umutları anlamında çıtayı çok çok yükseklerde tuttu.

Örneğin Yıldırım Ramazanoğlu’nun, Başbakan’ın en yakınındaki aile doktoru ve danışmanı olduğunu, Mahir Ünal’ın ise çok daha önemli bir görevde ama perde arkasında kaldığını belirterek Ak Parti’nin doktrinini yazan ekibin başında olduğunu anlattı.

Yani çıtayı çok yükseklere taşıdı.

Hatta zamanın İl Başkanı, şu andaki Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Fatih Erkoç, “Cumhuriyet tarihinin en iyi milletvekili listesi” diyerek çok iddialı bir kelam eylemişti. (Şimdi de aynı görüşte mi bilemiyoruz!)

Tabi bu iddialı sözler ve adayların (vekillerin) isimlerinin önüne koydukları iddialı titrler, hepimizi daha da bir umutlandırmıştı.

Bunlar gereksiz propagandaydı, zira seçmen listede kimin olduğuna ya da teşkilatın ne dediğine bakmadan oyunu Tayyip Erdoğan’a diye veriyordu zaten.

ÇUVALDIZI MİLLETVEKİLİNE BATIRALIM!

MİLLETVEKİLİNİN görev tanımlamasını okuduk.

Tekrar ediyoruz, milletvekili, belediye başkanı gibi proje geliştirmez, geliştirilen projelere Ankara’dan, yani merkezi hükümetten destek çıkmasını sağlar.

Bir CHP, bir MHP, kalan altı vekil de Ak Parti’den. Sözümüz elbette tüm vekillere ancak sokakta, çarşıda, pazarda adı en çok konuşulan ve beklentinin en yüksek isim olması nedeniyle Mahir Ünal’ı örnek gösteriyor ve şimdi o önemli soruyu soruyoruz:

Kahramanmaraş Ak Parti teşkilatları!

Belediye Başkanları!

Kahramanmaraş’ın sivil toplum örgütleri!

Dernekler, odalar, işadamları, esnaflar, memurlar ve bilcümle Maraşlılar!

Bugüne kadar memleket meselesi adına başta Mahir Ünal olmak üzere hangi milletvekiline hangi memleket meselesini içeren proje dosyaları götürdünüz de bunları elinin tersi ile iteklediler ve takibini yapmadılar?

Bizimkiler böyle olduğu sürece bu memlekete Mahir Ünal ne yapsın, diğer vekiller ne yapsın?

Biz buradan iddia ediyoruz, bunların hiç birisi de elle tutulur, gözle görülür bir büyük proje götürmediler!

Eğer “Götürdük” diye varsa bize söylesinler, isimlerini yazmamak kaydıyla bu işin hesabını gazete olarak biz soralım!

Kimse kusura bakmasın, önce iğneyi kendimize, sonra çuvaldızı milletvekiline batıralım!

DİPNOT: İnşallah bu nedenlerden dolayı Mahir Ünal’ı bıktırıp listeye başka ilden girmesine neden olmayız!

GÜNÜN SÖZÜ

Milletler, layık olduğu idare ile idare edilirle