Sevgili okuyucular, Ülkemizde yaklaşık 30 yıldan beri terörle mücadele devam ediyor, şehitler veriyoruz. Genç, yaşlı, çoluk çocuk toprağa düşüyor. Ülke her alanda efor kaybediyor. Fakat nedense her saldırının ardından terörün bir yönünü daha yeni keşfediyoruz; yıllardır devam eden zaaf noktaları aklımıza sonradan geliveriyor birden…

Terör saldırısında geçtiğimiz günlerde, bölgede bulunan Geçitli Karakolu’nda 2’si korucu 6’sı asker 8 şehit verilmesi olayının ardından o günden beri Türkiye yeniden sınır karakollarını tartışmaya başladı.

Tartışmalar yersiz değil. Elbette sınır karakolları tartışılmalı. Çünkü bu yaklaşık 30 yıllık terör sürecinde en fazla şehit verdiğimiz mekanlar bu karakollar oldu. Bazı karakollar bir kere değil, teröristlerce iki kere, üç kere basıldı ve her seferinde de gencecik fidanlar toprağa düştü o mekanlarda…

Yaklaşık 30 yıllık terör sürecinde sadece karakol baskınlarında verilen şehit sayısı ne yazık ki 600’ün üzerinde...

Onun için bu tartışma sağlıklı biçimde yapılıp,yıllar önce sonuçlandırılıp gereken tedbirler alınmalıydı.

Alınsaydı beklide bu sorunlar bugün yaşanmamış olurdu…

Asılında bu konuda birden çok terör uzmanı PKK ve Kürt meselesi ile ilgili bilimsel çalışmaları var.

Örneğin 1991 yılına kadar görevde kalan dönemin Genelkurmay Başkanı Necip Torumtay karakol meselesine sürekli işaret etmişti.

Bölgede görev yapan diğer komutanlar da karakolların fiziki yapısından, yetersizliklerinden yakınmışlardı.

Bu karakolların geçmiş yıllarda kaçakçılıkla mücadele için kurgulanıp inşa edildiğini, şimdiki terör mücadelesinde hedef noktası haline geldiklerini söylüyorlar.

Bölgede yıllarca görev yapan yetkililer  bu konulara sürekli parmak basmışlardır.

Bu ve benzeri şikayetler, sıkıntılar, hükümetlere, cumhurbaşkanlarına anlatılmamış mıydı? Elbette anlatılmıştı. Milli Güvenlik Kurulu toplantılarında verilen terör brifinglerinde, Genelkurmay Başkanı-Başbakan görüşmelerinde bu mesele hep ele alındı.

Ve sorunun başlangıcından bu yana Türkiye’de beş ayrı Cumhurbaşkanı görev yaptı. Ondan fazla hükümet, başbakan değişti ama karakol sorunu bugün yine aynı şekilde tartışma gündeminde...

Bölgedeki bu tür tartışmalar son bulmaz mı? Bulur elbette…

AB’ne üye ülkelerle olan ilişkilerini en üst seviyeye çıkardığı iddiasında olan ve Dünyanın 17. büyük ekonomisi olmakla övünen bir ülkeyiz ya. Bugün Türkiye’nin, 450 sınır karakolunu en mükemmel şekilde inşa edip en ileri teknoloji ile donatım birer kurşungeçirmez hale getirmeliyiz, çünkü mali ve teknik kapasiteye sahip olduğumuzu sürekli söylüyoruz ya?

O zaman mazeret ne? Bu konularda mazeret olmaz, gereği yapılmalı ve bitmeyen bu olumsuz ve yersiz tartışmalar, bir an önce ülkemizin gündeminden düşürülmeli…

LANET OLSUN

Kahpe terörün kirli yüzüne,

ABD’nin tutarsız sözüne,

Türk ordusu insin artık kandilin üstüne,

Kemik bıçak kesiyor, Lanet olsun…