Tayfun Taliboğlu

Bugün biraz bizden söz etmek istiyorum..

Siyasi düşüncesi farklı da olsa o bir gazeteci ve bizim meslektaşımız..

1962 yılında Kars’da hayata gözlerini açan, Malatya, Eskişehir, Ankara da çocukluk ve gençliğini geçiren Ankara Siyasal Bilgiler Fakültesini bitirdikten sonra Gazetecilik mesleğine başlayan TRT , Atv, Ntv , sabah gazetesinde çalışan Aydın dan CHP milletvekili adayı olan Tayfun Talipoğlu ile ilk defa Musa – Sarah olayı sebebi ile tanışmıştık..

Sonra görüşmelerimiz devam etti..

Şair- yaza- müziksiye Tayfun Talipoğlu , hepsinden önemlisi bizim gazeteci meslektaşımızdı..

Yaşamayı severdi.. aramızdan çok genç ayıldı.

Bende ona böyle seslendim:

Yüce dağların üzerinde uçan bulutlar gibi : uçmak istiyorum..

Baharda esen yıllar gibi : çiçeklerin arasında gezmek istiyorum

Suya hasret, ağaçlar, otlar, dereler gibi sel olup akmak istiyorum

Kısa insan ömrünün olduğu dünyamızda yaşamak istiyorum…

Kah ağlarım, kah gülerim, çağlarım da Mahsuni olur türkü söylerim

İçimdeki duyguları bastırmak için : ahımı gizler mani ile söylerim

Beni seven anlayanlara, içimdeki yangını, hasreti, özlemi söylerim

Yönümü rabbime çevirir : sağlıklı , mutu uzun ömürle yaşamak isterim

Kaderim beni çekip götürüyor, aynaya baktığımda beyaz saçlarım

Geçen seneler kör ediyor, beyaz bulut içinde ağaran tenlerim

Zalim yıllar beni sürüklüyor, çöken göz çukurum benim kaderim

Çok şey istemiyorum, biraz daha uzun yaşamak istiyorum..

Ölüm hak, hak olmasaydı ölür müydü hiç o sevgili Peygamber !

Yoğur çiçekleri açınca gavur gölünde : şen ,düğün olur kamber

Yolun sonu görünüyor, bir gün gibi , hacı tatlı geçen seneler

Bahar geldi, kuşlar, kalebekler, sümbüller, laleler, kardelenler

Koşmak istiyorum, rüzgarla nergizlerin açtığı, çayır çimenlere

Daha doyamadım, sevmek, sevilmek az daha yaşamak istiyorum

Sevgili okurlarım: gerçekten insan ömrü çok kısa

Ben inanıyorum ki : Tayfun Talipoğlu mesleğinde yeni olgunlaşmış , bugünden sonra meyve verecekti..

Öyle veya böyle kalp krizi bahanesi ile aramızdan ayrılıp gitti..

O şimdi Allah’la baş başa ve ölünün arkasından konuşulmaz. Bize düşen onu bir defa daha güzel yanı ile anmaktır..

Ölüm var ölüm !

Hepimiz faniyiz, CHP’li de olsan, Ak Partilide olsan, Maraşlı da olsa Ankara ‘lı da olsan ölüm var.. ölüm!..

Önemli olan ölüm bizi bulmadan bizim ne yaptığımızdır..?

Tayfun Talipoğlu bizden küçüktü, o gittiğine göre sıra bizde.. mesele olan bugünden sonra ne yapacağız..

Bugüne kadar ne yaptık ?, bugünden sonra ne yapacağız ! mesele burada.. Tayfun Talipoğlu da olsa öleceksin, Bekir Doğan da olsan öleceksin, Mehmet Fiskeci de olsa bir gün öleceksin mesele olan geri de bir hoş seda bıraktın mı ?

Sevgili dostlar: Kahramanmaraş’ta günlük ortalama 12 civarında kişi ölüyor, içinde tanıdık olan var olmayan var.. Sanıyorum Türkiye genelinde günlük 3-500 kişi ölüyordur. Ankara da da olsa Tayfun Talipoğlu gibi tanıdıkların ölüm haberi bizleri üzmektedir..

Oturup sohbet etiğin, karşılıklı yemek yediğin bir arkadaşının acı haberi dostlarının üzmektedir..

Öyle veya böyle bir gün öleceğiz ancak geride bir hoş seda bırakmak için bira daha uzun yaşamak istiyorum, ustalık dönemim yeni başlıyor bu sebeple şöyle en az 5 kitap, günlük yazılarıma devam etmek istiyorum Allah ömür verişe inşallah..

Bu vesile ile Tayfun Talipoğlu ailesine ve sevenlerine baş sağlığı diliyorum..

İyi günler.