Bugün Türkiye’nin birinci sorunu bana göre eğitim ve okuma !

    Okuma değimiz zaman : halkımızın algısı, çocuğunu, Anaokuluna, İlk okula, Orta okula, Liseye veya Üniversiteye gönderme, yada yaşı geçen biri ise açık öğretim fakültesinden bir diploma alma olarak algılıyor !

     Oysa Eğitim ve Okuma bu değildir..

     Diploma alırısın ama : eşeklik baki kalır !..

     Türk halkı okumuyor, eğitim almıyor !.. ama okumuyor..

     Gazete, Dergi, Kitap okumuyor ! okumayan bir halk..!

     Okumayan cahil bir nesil nasıl yetişti ? : mesele bu hale nasıl geldik önce bunu sorgulamamız gerekiyor..

     Sabah işe geliyorum: halk kültürünün temeli olan toplu taşıma aracında vatandaşa kulak verdim.. her telden saz çalan var, cep telefonunda müzik dinleyen, cet yapan, mesaj yazan, birde benim gibi gözleri görmeyip de çenesine yüklenenler var ki , ben onlara kulak verdim..

      Vatandaş: “ 2 Milyar çocuk üniversite sınavına girdi, devletin buradan kazandığı paraya bak “ diyor..

      Bir vatandaş: ”Amca 2 milyon olmasın ? bak Türkiye’nin nüfusu 81 Milyon ! “ diye kibarca uyardı ama dinleyeni getir.. 2 milyarda ısrarcı !..

      O amcamız: “ Sen bilmiyorsun, 2 milyar çocuk sınava girdi, 250 TL adam başına para aldı bu para ile 5 yıl daha bu hükümet memur maaşını verir !” dedi..

      Sonra ilave etti: “ Türkiye’nin altı : altın madeni, krom madeni ve petrol ile dolu, altımız gaz dolu bir gün havaya uçacağız ama bu hükümet çıkarmıyor !” diyerek sözün devam etti..

      Otobüste yerimi değiştirdim: “ Üniversite sınavında sorular zordu “ diyor bir tanesi diğeri ise ilave ediyor: “Ah be evlat bizim zamanımızda sınav mı ? vardı ? , yoktu , Üniversiteye gider kayıt yaptırıldın, hangi bölümü istiyorsan, Üniversite bir sınav yapardı ona göre okula devam ederdin ! “ dedi..

     Bir genç: “Ah be amca şimdi nüfus ve lise okuyan çok fazla bu sebeple sınav yapılıyor ama sorular zor !” dedi..

     Bir başka genç ise : “ Soru zorsa herkese zor , sana zor diğerine kolay olamaz ! “ dedi..

     Bir başka genç: “ Üniversiteler bu sene boş kalacak matematik de 5 soru yapa bildim,” diyerek zorluktan dert yandı..

     Foteli lengeri şapkası ile sosyal demokrat , yaşı sanıyorum 80-85 var sazı o eline aldı: “ Siz Tayyip’e 6 vekil vermeye devam edin, size bu sorular az bile ! “ diyerek gençlere kızdı..

     Sonunda : Üniversite sınavı üzerinden Tayyip eleştirisi yapanı da gördük..

     Neyse sözün özüne geliyorum: Türk milleti okumuyor !

     Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan , bu hafta hükümeti kuracak, milli eğitim bakanı ve kendi başkan yardımcılarını kimden yapar orasını bilemem ama , Türkiye okumalı diye bir kampanya yapmalı , gazete, dergi, kitap okuyan bir toplum haline gelmesi için çalışmamız gerek..

     KSÜ Tıp Fakültesini bitiren Lübnanlı genç doktor: Türkçe biliyor, Türkçe eğitim aldı, İngilizce biliyor, Arapça kendi dili onu biliyor.. Fransızca biliyor.. peki biz hangi dili biliyoruz..?

     Peki bizim doktor : sadece Türkçe , İngilizce ise ilaç isimleri ve ilaç terimleri ile yarım sayılmaz çeyrek bir İngilizce, burada ne ortaya çıkıyor, bizim eğitim sistemiz ortaya çıkıyor..

     Oysa bir Üniversite bitiren genç: İngilizce, Arapça, Rusça, Çince bilmesi gerek, niye bu diller derseniz, bizim ticaretimiz bu dillerle yapılıyor..

     Bilen var mı ? çok az yok denecek kadar az..

     Sebep biz okumuyoruz, okul kitaplarını okuyarak diplomayı aldığımız gün okuma yarışımız bitiyor..

     Pazar günü : Bizim çocuk üniversite sınavına girdi, Çocuklarını bizim gibi bekleyen ve evlatlarına bakan insanlara , şöyle etrafıma baktım, tanıdığım öğretmen, yüksek okul mezunu memur olan dostlar var, herkes okulun kapısına 2.5 saat baktı , hiç kimse elime bir gazete, bir kitap alıp okuyum demedi.. yaşlı anneler ise yasin cüzü okudular onlar erkeklerden çok daha iyiler.. hanım yasin okudu, ben gazete okudum.. dua ettik..

    Dışarı çıkış yasağı bitince : okul boşaldı.. bizim çocuk gelmedi, okul önünde bekleyen parmakla gösterilecek kadar az kişi kaldık, herkesin çocukları çıktığı halde bizim çocuk gelmedi.. zil çaldı, bizim çocuk ağlayarak çıktı, süre kısa idi yetiştiremedim diye..

    Sınıf da kaç kişi kaldı dedim, toplam 4 kişi diğerleri dışarı çıkış yasağının kalkması ile soru kağıtlarını teslim ederek çıkmışlar.. sebep , sınav zormuş muş ?...

    Bakalım Üniversiteyi kim kazan anacak ? , erken çıkanlar mı ? süre yetmedi diye ağlayarak çıkan çocuklar mı ? bunu 30 Temmuz da göreceğiz..

    Buradan da şu çıkıyor ki : Türkiye de okuyan kesim çok az biz bunu artırmamız gerekiyor..

    Yeni hükümetin birinci görevi bana göre : Türk milletini okur hale getirmek olmalıdır..

    Hani hep milli seferberlik diyoruz ya : Milli okuma seferberliği başlatalım diyorum..

    Hayırlı günler diliyorum..