Sabah seherde uyanıp, namazını kılıp, dua ederek işine gele biliyor musun?

İşte sabah, işte sabahtan, aşta sabahtan

Bizim gazeteci sırrı: “ Bu sabah erken geliyor, sarhoşların döktükleri paraları topluyor” derdi ama bugünlerde ekonomi bozuk olmasından dolayı sarhoşlar yollara para dökmediklerini gördüm. Nerede o eski sarhoşlar.

İşte böyle, bir gün diğer günden farklı değil.

Ah ah ah, Anacağım kalkar şafak sökmeden çorba kazanını saçağının üzerine koyar, üfleyerek ateşi yakar bize çorba pişirir güneş ışırken çorbamızı içerdi.

Nerede şimdi böyle anne, böyle gelin, bizimkiler öğleye kadar yatarlar!

Evin herifi ise: bir simit, bir pahaca ile işe gider garibim. Ah ah ah

Evde: herifin sözü geçmez oldu. Çocuklar bir alem, anaları iki alem, evin herifi inlesin dursun. Bugün beyle, her gün böyle dostlar.

Sabah ile Sabah ile nereden çıktı bu iş demeyin. Hani bir türkü var ya ,” sabah ile sabah ile Kahve gelir tabak ile. Annen seni bana vermiş, Küçük yavrum nazar ile ,” diyor ya bizde böyle bugün sabah ile sabah ile yapalım dedik.

Eli kulağa atıp önce biraz ilahi söyleyeyim dedik bugün Cuma. Sonra neşeli Türküler söyleyelim diyorum ama olmuyor.

Radyo dan bir ses: Merhum Kazancı Bedi, o yanık sesi ve yüzü gözümün önüne geliyor.

Sanki bize sesleniyor!

Öyle ser-mestem ki idrâk etmezem dünyâ nedir

ben kimem sâki olan kimdir mey-i sahbâ nedir

gerçi cânândan dil-i şeydâ için kâm isterem

sorsa cânan bilmezem kâm-ı dil-i şeydâ nedir

vasldan çün âşıkı müstağni eyler bir visâl

âşıka ma'şûkdan her dem bu istiğnâ nedir

hikmet-i dünyâ vü mâfîhâ bilen ârif değil

ârif oldur bilmeye dünyâ vü mâfîhâ nedir

âh u feryâdın fuzûli incidiptir âlemi

ger belâ-yı aşk ile hoşnûd isen gavgâ nedir

Bu dünya nedir ki, kavgaya değer mi? Gönül kırmaya değer mi işte mesele burada, Bedri usta okuduğu gazelde güzel dile getiriyor. Yanık sesi bizi alıp uzaklara götürüyor.

Dün, bugünden farklı değil, her gün geriye gidiyoruz.

İşte böyle

Her gün böyle

Halimiz böyle

Uy amman amman desek de, Şehrimiz geriye gitmeye başladı. Tekerimiz ters dönüyor. Her geçen gün geriye gidiyoruz.

Maraş sevdalıları, bugünlerde hep aynı şeyi söylüyorlar: “ Sevdim sevdim eller aldı

O da bana ar geliyor ,” diyerek isyanını dile getiriyorlar. Maraşı sevenler Maraş kavuşamıyor bu yar ellere nasip oluyor.

İşte böyle

Her gün böyle

Halimiz böyle

Uy amman amman, vay aman aman diyorum, afgani feryadımızı duyan olur mu? Bilemiyorum. Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Eylül ayı sonu gibi.

Kahramanmaraş geleceği söyleniyor bilmem bizi dinler mi!

Yoksa böyle bir beş yıl dahile ah ile vah ile geçer gider mi?

Bilemiyorum dostlar: işte böyle bir gün böyle alem!

Az yazdım, siz çok anlayın!

İyi günler…