Sessizliğin fırtına öncesi olduğunu da sanmıyoruz. Çünkü, parti teşkilatındaki sessizliğin anlamsızlığı artık gün gibi ortaya çıkıyor.
Teşkilat “Biz çalışıyoruz, sen görmüyorsun!” diyebilir.
Ben görebildiğimi okurlarımızla paylaşıyorum. Göremediğimi zaten göremem de…
Kahramanmaraş’ta 12 günlük gazete var. 4-5 haftalık gazete yayınlanıyor. 6-7 internet haber sitesi bulunuyor. 5-6 radyo istasyonumuz ve 1 de televizyon istasyonumuz var.
Diyelim ki, ‘ben görmüyorum.’
Peki; benim görmediğimi, diğer meslektaşlarımda mı görmüyor?
**
MHP, yerel seçimlere 1 yıl kala hala sessizliğini koruyor.
Üstelik teşkilatta bir takım ayrılıkların da yaşandığı gözleniyor:
İl Başkanı’nın beraber yola çıktığı arkadaşlarının büyük bir bölümününü küstürdüğü, onlarla aralarının açıldığı konuşuluyor.
İl genelindeki tek MHP’li ilçe belediye başkanı olan Erol Üstü’nün İl Başkanı ile birlikte hareket etmesine rağmen, karşı (!) taraftanmış gibi gösterilerek ihraç istemine genel merkez nezdinde meşruluk kazandırılmaya çalışılması partide dikkatleri çekti.
Peki, Üstü’yü ihraç ettik. Ekinözü’nde MHP’nin tekrar yerel seçimleri kazanacağının garantisi var mı?
“Var..” diyenlerin önce elden kaçırılan Göksun ve Elbsistan’ın hesabını vermesi gerekir.
Türkoğlu ilçe yönetimi ile il yönetimi arasındaki ayrışma
İl ve merkez ilçe teşkilatı ile vekil arasındaki buz dağı…
Partililerin bir araya gelememesi…
Parti binasının adeta partililerden soyutlandırılması…
**
Partinin yerel yöneticileri, yerel politikalar üretmiyor. Zaman zaman ulusal gündemle ilgili bir iki açıklama yapıyor, hepsi o kadar…
İlk yerel seçimler, Kahramanmaraş için oldukça önemli.
Bir büyükşehir belediye başkanı seçeceğiz.
9 ilçe belediye başkanının yanı sıra, 2 de merkez ilçe belediye başkanı seçeceğiz.
Ama seçim, sanki MHP’nin gündeminde yok gibi.
Acaba diyorum gündemlerinde, ajandalarında bizim bilmediğimiz bir şey mi var?
Güçlü olunan bölgelerde bile zayıf düşmek için bir çaba gösteriliyor gibi…
Ulusal gündemle ilgili olarak zaten genel merkezde genel başkan, genel başkan yardımcıları konuşuyorlar.
Partinin yerel yöneticilerinin yerel gündem oluşturması gerekir.
En azından ben öyle düşünüyorum.
Zaman zaman bizim köşe yazarlarına söylediğim gibi; “Bırakın ulusalı ulusal yazanlar yazsınlar, siz yereli yazın…”
**
Akıllı politikalar üreten, gündem oluşturan yerel siyasetçilere ihtiyaç var.
Aslında bu hem iktidar, hem de muhalefet için geçerli.
Bunu başaran siyasetçilerin gerek yerelde gerekse de Ankara’da önleri açık.
Ancak koltuktan itibar kazanma, koltuğu kısa yoldan vekilliğe tahvil etme çabası sonuçta siyasi bir enkaz ortaya çıkartıyor. Bunun sayısız örneklerini geçmişte gördük.
Ben diğer illeri bilmem onu MHP Genel Merkezi bilir. Ancak Kahramanmaraş’ta görüntüyle gerçek arasında kocaman bir fark var demeliyim.
**
4 Şubat 2013 tarihli yazımda “MHP Kahramanmaraş’ta ne yapmaya çalışıyor?” sorusunu sormuştum.
O yazımda “Ama şunun şurasında seçimlere bir yıl kala, üstelik te çok önemli bir yerel seçimler arefesinde parti içinde yaşanan bu gelişmeler ‘umut’ görünen partiyi yeniden umutsuzluğa sevk ediyor” teşhisinde bulunmuştum.
Umudun, umutsuzluğa dönüşmesi kötü.
MHP’nin Kahramanmaraş Büyükşehir ve iki merkez ilçe için hala ciddi bir adayı yok. Bana kalırsa aday olmayı düşünen de yok.
Burada AK Partinin karşısında tek şansı olabilecek parti MHP… Ve MHP hala derin uykularda.
Uyan demek bize düşmez.
O yazıma gönderilen iki yorumu sizlerle paylaşmak isterim:
Bayram Köroğlu “MHP keçeyi suya attı çıkan yerini taşlıyor. Maraş’ta da Salman başkandan sonra parti büyük kan kaybetti, şimdi de tam dibe vurdu. Koca pati ne hale geldi? Maraş için büyük kayıp. muhalefet yok. bir kaç onurlu gazeteci dışında muhalefet kalmadı. Bakalım onlar nereye kadar dayanacak?” diyor.
Erkan isimli okur da “vekillik hesabı olmasın” diyerek şunları kaydediyor: “İl başkanı muhtemelen vekil adayı olacak. Olunca da doğal olarak muhalefet edecek. Kimsenin ortada olmaması lazım, kimsenin eleştiri getirmemesi lazım. Partiyi düşünen kalmamış. Türkoğlu’nda 9 kişi istifa ettir, Ekinözü’nü ihraç et, arkasından Pazarcık’ı düşür. Nereye kadar? Şunu unutmayın ki; arkasında 9 ilçe başkanı, 6 belediye başkanı, kadın kolları olan çatlak sesi olmayan Salman Özdoğan’ı 6.sıraya yazdılar. Yani herkesin hesabı varda Allah’ın hesabını unutmayın...”
Ne diyeceğiz ki daha…
