Akşam TRT de Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı dinledim.

Gördüğüm şu ki: Dün sınırlarını koruyamayan, ABD den Çekiç güç, Almanlardan Patroit bataryaları isteyen Türkiye bugün dünyada oyun kuran ülke olduğunu gördüm.

ABD ve AB uşağı olan sözde Müslüman ülke liderleri ki: halkına diyeceğimiz yok ama yöneticileri maalesef ki bir uşak:

Filistin de: Müslüman kanı akıyor, onlarla ağlayan Türkiye var.

Müslümanları daha iyi öldürün diyen ise: Arap ülkelerinin yöneticileri ve ABD ve İsrail yanında yer alıyorlar. Paralarını bu ülkelerin bankasına yatırıyorlar.

Burada araya girmek istiyorum: “Arap ülkelerini gezmiş bir kardeşiniz olarak, Katar hariç diğerleri ABD’in köpeği. Halk ehlisünnet Müslüman, yönetim ise ABD köpeği resmen!” çok ağır oldu derseniz olmadı. Çok daha fazlasını söylemek gerekir.

Bugün Arap ülkeleri Petrol paralarını AB ve ABD Bankalarından çekseler, Türkiye getirsinler demiyorum kendi ülkelerine götürseler: AB ve ABD ekonomisi çöker.

Halk fakir çalışıyor, yöneticileri ise: Paraları bu ülkelerin bankalarında tutuyorlar.

Birleşik Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan, Mısır, Yemen ve diğerleri, BM Toplantısında Türkiye’den başka Filistin’i dile getiren bir başka ülke yok ki.

Türkiye diyor: Filistinli kardeşlerim diye, Türkiye diyor Suriyeli kardeşlerim diye, Türkiye söylüyor Irak’lı kardeşlerim diye bizden başka var mı bir kelime söyleyen?

Bugün: İsrail ve ABD ortak bir turizm şirketi kurdular, Hac ve Umreye gelenlerden 200 dolar para alıyorlar, bu şartlarda Suudi Arabistan’a gitmek caiz mi?

Merhum Cemal Kaşıkçı : “ ABD Suudi Arabistan’a gelen her Müslümandan 400 dolar toprak bastı parası alacak,” diye yazdığı için öldürüldü ve 85 Riyalle başlanmıştı kısa sürede 200 dolar yakında 400 doları göreceğiz.

Zengin olana Hac bir defa farz, onlar gidebilir ama Umre’ye gidecekler kırk kere düşünsünler diyorum. Verdimiz paralar Müslümanlara kurşun olarak dönüyor bunu iyi düşünmek gerek.

Mekke ve Medine Müslüman ülkeler tarafından ortak yönetilmesi gereken bir mekan olduğuna inanıyorum.

İslam Halifesinin artık atanması gerekir. Bugün başıboşluğun cezasını çekiyoruz.

Kanal İstanbul: Bu projeye karşı çıkanlar kime hizmet ediyor?

Türkiye de yeni bir şey yapıldığı zaman iki türlü yansıması olmaktadır. Bir içerdeki işbirlikçiler ki bunun siyasi ayağının sesi daha çok çıkar hemen projeye karşı çıkar.

İki yurt dışı ayağı ki: Hemen yaptırımlar gelir, ithalat ve İhracat ile Türkiye’yi vurmaya çalışırlar. Bugüne kadar böyle oldu.

Akıncı ilk defa dün Gökyüzüne doğru: Kanat çırptı.

Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan: “Akıncıyı yapmaya iki veya üç ülkenin teknolojisi yetişebilir bir başkası yapamaz, Akıncı Düşmana korku, dostlara huzur ve güven veriyor, tebrik ederim ilk uçuşu başarı ile tamamlandı. 30 bin fite kadar çıkan harika bir savunma silahı ,” dedi.

Bu arada: Bayraktar, İHA – SİHA yaptıktan sonra insansız savaş uçağımız Akıncı ve Savaş uçağı yapımına devam ediyor.

Akıncı: Dün Gökyüzü ile buluştu, milli savaş uçağımız ise F 35 kadar hareketli olacak ve yakında oda Gökyüzü ile buluşmak için heyecanla çalışma devam ediyor.

Altay tankımız, Fırtına Obüsleri, Ejderimiz, Zıhlılarımız, piyade tüfeklerimiz, Roketsan yaptığı füzeler, yerli mermi ve mühimmat ile Müslüman dost ülkeler Türkiye ile gurur duyarken, düşmanlarımız ise panik atak içindeler.

Bugün Türkiye Cumhuriyeti Devleti: Küçük bir Osmanlı.

Allah nasip eder o günleri görürsek, üç tarafı sularla çevrili Türkiye en az ilk etap da üç uçak gemisi ile çevremizi, Okyanus ötesi operasyonlar için ise 4. Uçak gemimizi yaparak denize indirdiği gün, Barbaros Hayrettin Paşa’nın torunları yeniden deryaya açılacaktır.

Bunu yapmak zorundayız.

Büyük ülke: Toprak büyüklüğü veya Nüfus çokluğu ile olmuyor artık teknolojisi olan silahlı gücü olan ülke büyük ülkedir.

Bizde Büyük Ülke olmak için sürekli yenilik yapmak zorundayız bunu yaptığımız gün yeniden bir Osmanlı olur, dünyada söz sahibi oluruz.

İnşallah o günler yakın diyorum.

İyi günler…