Adıyaman Gölbaşı, Pazarcık, Türkoğlu üzerinden Hatay dan denize giren Anadolu Fay Hattında uzun yıllardan beri hareket yok ve uyuyor.. bu uyuma ilim adamlarını korkutuyor..

     Deprem uzmanı değilim, jeoloji mühendisi hiç değilim, ancak uzmanları dinlediğim kadarı ile bu kadar uzun süre sesiz durması ürkütücü sonuçları olabilecek bir deprem bekleniyor.

     Havaların böyle bir sıcak , bir soğuk olması deprem riski demektir..

     Pazarcık- Türkoğlu üzerinden Hatay’a doğru gidecek depremin etkisi şehir merkezinde de çok kötü sonuçlar doğuracaktır..

     Birinci riskli alanlar: temeli olmayan gece kontulardır..

     İmar Barışı diye bir kanun çıktı: Ben buna imar cinayeti diyorum..

     Niye derseniz: Tekke , Mevlana, Orman bölgesi, Namık Kemal, Sakarya, Mağaralı , Serintepe başta olmak üzere : İmar Cinayet kanun ile bir katlı evi olan ikinci katı yaptı, evleri iki katlı olan bir gecede üçüncü katı yaptı.. kat kat üstüne yoğunluk başını aldı gitti. sonra İmar Cinayet Kanunu için belediye müracaat edilerek ev tapusu, elektrik, suyu abonesi alındı..

     Asıl riskli olan yerler buralar ki : Dar sokaklar, Allah korusun bir deprem olsa bu sokaklara aylarca iş makinesi bile giremez..

     İkinci Risk gurubunda ise : 1984 sonrası , gece kondu önleme bölgesi, ilan edilen binevler bölgesi, serinkent konutları, tatlı kent konutları ve bölgede bu tarihte imal edilen binaların tamamı çürük..

     Çünkü bu tarih de burada su şebekesi olmadığı için yeterince sulama yapılmadı dolayısı ile beton yandı , bugün Serinkent, Tatlıkent konutlarına gidin odanın içinde gezerken çardak ev gibi sallanıyor..

     Geliyorum: 2014 yılına felaket yılına !

     Kahramanmaraş Büyükşehir Yasası ile : Büyükşehir olması ile kasaba belediyelerinde çalışan personel Kahramanmaraş merkeze geldi..

     Onikişubat ve Dulkadiroğlu ilçelerinin kurulması ile ilçe devlet kurumları personeli olarak 5500 aile Kahramanmaraş’a göç etti..

     Kasaba belediyesi ile birlikte birden bire 15 bin yakın aile Kahramanmaraş’a göç etmesi ile sayıları 50-60 geçmeyen müteahhit firma sayısı birden bire 1600’e çıktı..

     Sağlam çürük demeden yapılan tüm binalar satıldı.

     İmam, öğretmen, bakkal, kasap, sıvacı ustası, demirci, duvarcı , kalıpçı eline çimento değen herkes bir günde müteahhit olur verdi..

     Ömründe hayatında 100 bin TL bir arada görmeyen yeni müteahhitlerimiz boynuna bir altın zincir, altına bir Mercedes araba çekince Türkiye’nin en akıllı kişisi olduğunu düşünmeye başladı.

     Demiri çaldılar, çimentoyu çaldılar, yetmedi suyunu çaldılar, yetmedi en büyük felaket bir an önce bitirmek için bugün betonu döktü yarın sabah kalıplarını söktüler..

     Oysa beton : 7 günde yüzde yetmiş filiz alıyor, en az kalıbın 10 gün durması 15 gün sulanması gerekiyor ki, bu betonlarda 1984 de çaresizlikten su görmemişti, bu defa su parası vermemek için beton sulamayı unutup su istemez demeye başladık..

     Hiç kimse kusura bakmasın: Kahramanmaraş’ta inşaatta denetim yok, bakan yok, 2014 sonrası o kadar çürük yapı yapıldı ki dışı kalaylı içi vay vaylı..

     İşini sağlam yapan İnşaat Mühendisi müteahhitlerimiz yok mu var ! onlar da para kazanamıyor çünkü imalatlarının maliyeti yüksek.. hakkı ile yaparsan pahalıya mal oluyor..

     Dışdan bakarsan süslemeleri ile lüks bina, içi ise dökülüyor..

     Bu binalarında tamamı yıkılmaya namzet binalar..

     Hoş: vatandaş, beton C kaç kullandın, kaç gün suladın, demir tammı diye sormuyor, gelir gelmez sorulan ilk soru : kaç metre kaç para ?

     Bir kalıpçı dostumuz: 2014 sonrası yapılan benim kalıbını çaktığım binaların önünden geçmiyorum, ne zaman yıkılacak onu bekliyorum, bize bir gün sonra kalıp söktürdüler , su hiç verilmedi çürük yapılar diyor.. ve önünden geçmiyor..

     Böyle bir Kahramanmaraş’ta olası bir deprem de yüzde kaçı ayakta kalır..

     17 Ağustos 1999 Gölçük, Marmara depremi sonrasında Kahramanmaraş’ta da hükümet bir çalışma yaptı.. yüzde 60 binaların riskli olduğunu rapor etmişti..

     Bugün ben çok iyi biliyorum bu sayı bunun çok üzerinde, Pazarcık- Türkoğlu kaynaklı bir depremde Kahramanmaraş büyük acı çekecektir.

     Halen, kalıp sökme, sulama denetimi yok, çürük bina yapılmaya devam ediyor. Üst üste saydığım bu sebepleri göz önüne aldığımız zaman Kahramanmaraş ölüme davetiye çıkarmış bekliyor..

     Bugüne kadar Kentsel dönüşüm adına bir çivi çakamadık, yazık İmar Cinayet kanunu ile işi çıkmaza soktuk , buyurun cenazeyi kaldıracak olan varsa kaldırsın..!

     Bizden söylemesi

     İyi günler..