İstanbul Esenyurt da bir cep telefonu satışı yapan iş yerinde çalışan bir genç 5 kişi tarafından kendilerine kaba davrandığı için öldürülürcesine dövülüyor. Yetmedi bir de tabanca ile bacaklarından vuruluyor.
Eşkıya şehre inmiş!
Ankara da bir genç kız: Kimliği belirsiz bir kişi tarafından milletin gözü önünde dövülüyor, tekme tokat ile saçından tutularak yollarda sürükleniyor, insanlarda ne oluyor demiyor, sonra kaçıp kayıplara karışıyor. Cezası bulursan ver!
Şanlıurfa da: çocukların top oynaması, sonra kendi aralarında ki kavgaya büyüklerinde karışması ile 15 kişi hastanelik oluyor, sopalar, bıçaklar havada uçuşuyor, sonra tabancalar çekilince 3 ağır 15 kişi yaralanıyor.
Adana da: Sen korna çaldın bana diyen kişi arkadaşları ile diğer araca ve sürücüsüne saldırıyor, araç hasar görüyor, sahibi ise bir temiz dayak yiyor. Eşkıya şehrin orta yerinde ama devlet nere de?
Bunlar bir günde Türkiye de meydana gelen yüzlerce olaydan bir iki örnek.
Suça ceza yok, yapanın kesesine kalıyor, şehirlerde eşkıyalar kol geziyor, halkımız ise artık devletinin görmek istiyor.
Çarşıda Pazar da geziyoruz: Herkes Bayramın Birinci günü meydana gelen olayı sorarak durumun vahametini anlatıyorlar.
Nehir yataklarına: Valilik ve Büyükşehir Belediyesinin el koymasını istiyorlar.
Kahramanmaraş’ta günün esprisi: Canı Dayak İsteyen Fırnız’a Gitsin!
Var mı? Dayak yemek isteyen?
Trafikte biri sizi fena kızdırmış olabilir: öfkenizi yenemiyorsanız buyurun “Fırnız dayak atma tesisleri” emrinizde(!) her şiddette ücretsiz dayak atılır(!)
Evde: Bacımızla çene kavgası yaptın, iş çok kötüye gitti boşanma aşamasına geldiniz, belki elinizi kana bulayacaksınız, siz cezaevine, hanım mezara, çocuklarınız ortada kalacak bütün bunlara gerek yok, “Fırnız dayak atma tesislerine“ gelin, temiz bir dayak yiyerek rahatlayın pamuk gibi olursunuz(!) Elinizi kana bulamayın!
Anneniz, babanız öldü, sonuçta miras kaldı, kardeşlerinizle bölüşemiyorsunuz, çok öfkelisiniz, kardeşlerinizi öldürmenize gerek yok, çözüm var, “Fırnız dayak atma tesisleri“ emrinizde gelin bir çardağa oturun, temiz bir dayak yiyerek huzur içinde evinize döne bilirsiniz(!) Fazla isterseniz birkaç gün hastanede yatarsınız olur biter ne var bunda canım!
Ekonomi bozuk, para yok, işler tıngır mıngır, Üniversite kayıt dönemi başladı, çocuklar Üniversiteyi kazandı para gerek, oda sizde yok, bunun için İntihar etmeyi düşünüyorsunuz, hemen bu düşüncenizden vaz geçin: “Fırnız dayak atma tesisleri“ emrinizde gelin buraya yiyin için , sonra parak yok dersiniz, olmadı bağırsınız, bunun üzerine de temiz bir dayak yiyerek pamuk gibi olursunuz, hiçbir sıkıntınız kalmaz, intihar etmekten vaz geçersiniz(!)
Oturduğunuz apartmanda veya sokakta komşularınız gürültü yapıyor, bunları uyararak temiz bir dayak yiyerek komşularınızla kötü olmaya gerek yok: “Fırnız dayak atma tesisleri “ emrinizde gelin buraya güzel bir dayak yiyerek evinize dönün, komşularınızla dost kalın(!)
Polis ve Jandarma eskiden suçluyu yakaladığında , az biraz severdi konuşturmak için, bugün öyle değil, suçlu konuşursa konuşur konuşmazsa konuşmaz, mahkemeye sevk edilir, mahkemede de konuşmaya bilir kimse bir şey diyemez, böylece bir çok olay aydınlığa kavuşmuyor, oysa Polis ve Jandarmamız, suçluları, “Fırnız dayak atma tesislerine“ gönderse burada bülbül gibi konuştururlar, tüm suçlarını itiraf ederler böylece bir çok olay aydınlanır(!) Fırnız dayak atma tesisleri güvenlik güçlerimizin emrinde(!)
Dayak cennetten çıkma demiş atalarımız: okul müdürlerimiz, öğretmenlerimiz, cami de kur’an-ı kerim öğreten hocalarımız, tembel çalışmayan öğrencileri, “Fırnız dayak atma tesislerine” gönderilerse, bir temiz dayaktan sonra hepsi büyük ilim adamı olur, seller sular gibi kitap , gazete, dergi, okurlar ülkemiz kurtulur(!)
Ben çocukluğumda Güllü hoca’ya gitmiştim: Meşhur yılanlı kuyusu vardı, okuma öğrenmeyeni oraya atardı. Bugün yılanlı kuyuya gerek yok, Fırnız dayak atma tesisleri herkesin emrinde(!)
Kahramanmaraş halkı bugün sokaklarda bunu konuşuyor, tiye alıyor, dalga geçiyor ama yetkililerden ise bir tek ses yok, bir açıklama yok.
Yukarda yazdığım konuları Kahramanmaraşlı konuşuyor, komşumuz Gaziantepliler konuşuyor, insanlar konuşuyor ama çıkıp yetkililer bu konuda bir açıklama bile yapmıyorlar ne diyelim, yazması bizden karar onların!
Nehir yataklarımız, işgal altında, devletin toprakları üzerinden para kazanan halkı soyanlara dur diyende yok. Diyecek bir yiğit de yok. Şu saatte kadar çıkmadı.
Konuya sahip çıkan bir Allah’ın kulu da yok.
Sahipsiz Kahramanmaraş’ım, Kaderi Kara Şehirim!
İyi günler.
