Ahkam kesmeye gerek yok.

Ülke nüfusunun yüzde 99.3’ü Müslüman inancına sahip.

Ve yine ülke nüfusunun yüzde 94.54’ü de Türkçe konuşuyor.

(Bilgiler,  http://tr.wikipedia.org’tan alındı)

Söyleyeceklerimizi evirip-çevirmeye gerek yok.

Dediklerimizi birinin izah etmesine de gerek yok.

**

Diyanet İşleri Başkanlığı’nın 2010 verilerine göre; Kahramanmaraş’ta bin 259 tane cami var.

2010 yılı ADNKS’ya göre nüfusumuz ise 1 milyon 44 bin 816.

(ADNKS: Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi)

Yani yaklaşık 830 kişiye bir camii düşüyor.

Gerçek şu ki; kandil geceleri, cuma geceleri, bayram sabahları, cuma namazları ve ramazan teravihleri dışında tek safı bile dolmayan yığınla camimiz var.

**

Bakın şimdi şu gerçeğe bir kere daha:

Beyazıtlı. Restebaiye (Küçük Çavuşlu). Bektutiye (Çınarlı). Boğazkesen. Taşmedrese. Ulu. Adliye. Saraçhane. Hatuniye. Çarşıbaşı. Salihiye. Şekerli. Sarayaltı. Arasa. Faruk Arıkan. Şazibey. Delilali. Yıldırım. Kirişçi. Hacı Ramazan. Yeni.

Bunlar Kahramanmaraş’taki camilerimizden bazılarının isimleri.

Her birinin arasında kaç yüz metre var, hiç dikkatinizi çekti mi?

Yukarılara çıkmıyoruz.

Kentin dış mahallelerine gitmiyoruz.

Sadece Jandarma ile Bahçelievler istikametindeki camilerimiz bunlar.

Üstelik arada yapılan mescitleri de saymıyoruz.

**

Bu camilerin görevini yerine getirmesi için bir takım ihtiyaçları olduğu gerçek.

İmam lazım. Müezzin lazım. Su lazım. Elektrik lazım. Halı lazım. Tuvaletler lazım. Abdesthane lazım. Tüm bunları karşılamak için de para lazım.

Peki parayı nerden bulacağız?

Her cuma namazının hutbesinin sonunda imam seslenir:

“Muhterem Müminler.

Müftülüğümüzün gönderdiği yazı gereği, falan-filan camiinin yapımı için yardımlarınızı bekliyoruz.

Ayrıca camiimizin ihtiyaçları için de yardım toplanacaktır.

Allah yardımlarınızı makbul eylesin.”

Bu çağrıya siz ne dersiniz?

Biz söyleyelim.

‘Amin’ dedikten sonra ya elinizi kolunuzu sallaya sallayan camiden çıkıp gidersiniz.

Ya elinizi cebinize atarsınız 1’e, 5’e, 10’a bakmaz kapının hemen yanına konan ve başında da bir görevlinin beklediği sandığa parayı koyarsınız.

Ya da biraz hali vakti yerindeyseniz daha çok yardım edersiniz.

Var mı başka yol. Elbette yok.

**

20 Temmuz 2012.

Ramazan’ın ilk günü.

Ramazan’ın da ilk cuması için müminler camilere akın ediyor.

Hava sıcaklığı gölgede 42 dereceyi bulmuş,

Camilerin bir çoğunda klima çalışmıyor.

Bu arada, İl Müftüsü Muhammet Gevher ise Ulucamii’deki vaazinde merkezi olarak tüm camilerdeki cemaate sesleniyor.

Gündem Ramazan, Oruç konusu.

Söz dönüp dolaşıp klimalara geliyor.

Klimalardan dolayı oluşan camiilerin elektrik borçlarına geliyor söz.

Müftü anlatıyor.

Cemaat dinliyor.

**

Cami çıkışı birkaç vatandaş ile konuşuyoruz.

“Ne diyorsunuz, bu konuda?”

“Valla ne diyelim? Hükümet bu borçları kabullenmeli. İktidar bu ülkenin iktidarı değil mi, camilerin elektrik borçları da bu ülkenin insanlarının borcu…”

Söyleyecek ne söz var ki, bunun üstüne.

AKEDAŞ doğal olarak dağıttığı elektriğin parasını ister.

Çünkü onlar ticaret yapıyorlar.

TEÜAŞ’ın ürettiği, TEİAŞ’ın ilettiği elektriği AKEDAŞ dağıtıyor ve parasını topluyor. Bir kısmını işletme karı olarak alıyor geri kalanını da devlete ödüyordur (herhalde).

Öyle olunca da AKEDAŞ klimalardan kaynaklanan borçlardan dolayı camilerin elektriğini kesiyor.

Hükümet bunlara bir çare bulmalı.

AK Parti İl Başkanlığı buna bir çare bulmalı

Müslümanların cem olduğu, toplandığı, ibadet ettiği bu yerlerin bu ihtiyaçlarının karşılanması gerekiyor.

**

AK Parti’nin 6 millletvekili var.

Birer maaşlarını bu camiilerin elektrik borçları için bağışlayıp ‘Haydi kampanya yapıyoruz’ deseler, sanırız borçların çok üstünde bir para toplanır.

Değil mi sayın vekiller?

**

Kahramanmaraş’ın işsizlik sorunu var.

Kahramanmaraşlıların işçi sorunu var.

Sanayicinin hammadde sorunu var.

Hammmadenin sanayici sorunu var.

Öğrencilerin okul sorunu var.

Okuların öğrenci sorunu var.

Sorun çok. Çözüm yok.

Çözmeye kimsenin niyeti yok.

**

Kısacası bizim idareci sorunumuz var.

Yoksa bu sorunlar çözümlenemeyecek sorun değil.

Yeter ki idarecilerimiz bilinen sorunu çözmeye karar versin.

Haksız mıyız?