Çevre ve Şehircilik Bakanımız Murat Kurum geldi, güzel sözler söyledi ama biz bu sözleri 40 yıldır duyuyoruz da netice de yok, Hatice de yok.

Çarşıda Pazar da iki günden beri her gören: yüreğime hançer sokarak bize:  doğrumu söylemler diyor. Ne diyelim Maraş bizim sevdamız!

Aşağı tükürsem sakal! Yukarı tükürsem bıyık var dostlar.

Sevdamız: Maraş, Maraş şehrimiz güzel olsun, yahşi olsun! İstiyoruz.

Havası, soğuk suyu, yüce dağları, mor sümbüllü bağları güzel şehrimiz Maraş’ımız sahipsiz Maraş’ımız. Fitne ve iftiranın sel gibi aktığı Maraş’ımız sen ne zaman adam olursun bilemiyorum.

Maraş Maraş derler de Kardaş Bu nasıl Maraş, Al kanlar içinde Can verip Can alan kardaş,” diyor ya şairimiz.  Maraş, delikli taştan şöyle temaşa ettiğinde özünü gördüğün Maraş!

Bir güzel aşağıyım, Maraş benim sevdam, Türkü olup söylesem, Bir Güzelin Aşığıyım, desem gözümün önüne, Ekinözü içmeleri, Zeytin Ilıcası, Başkonuş yaylası, Geben, Çukurhisar, Afşin Eshab-ı Kehf,  Ahirdağı karagöl gelir!

Milcan’a çıkarsan, Adıyaman Gölbaşı, Gaziantep, İslahiye’yi görürsün, Kilis göz kırpar ama bunu gören bilen kaç kişi çıkar! Bu yer Maraş diyen var mı?

Sevgili dostlar: Bir güzelin aşığıyım erenler,  dostlar kardeşler. Şarkımız Maraş!

Doğruları yazarsan: Onun, İçin taşa tutar el beni, diyorum dostlar siz destek olur musunuz?

Deniz gibi baraj gölleri yem yeşil yaylaları ve yapılamayan işleri, gözü yaşlı anaları, çakır gözlü yiğitleri, çift yürekli gençleri işte bu yer Maraş, Maraş benim: Gündüz hayalimde gece düşümde, Küçük Türkiye Projesi ile ben çalışırım yazarım da birileri bakar dostlar.

Allah Maraş’a her şeyi varmış, her yerde kaynak var ama bizim kiler bakar da görmezler Allah göz vermemiş be destlar.

Bu şehirde: Kentsel dönüşüm yapılamaz, bugüne kadar yapılmadığı gibi bugünden sonra da bu kafa ile yapılamaz, bunu söylediğim için, birilerinin hoşuna gitmediğini uğultusunu diyar gibiyim. Bu sözler biraz acı, sözleri, fırtınası çıktı bile, Kumdan kuma savuruyor yel gibi beni. Olsun aşağım seviyorum elin sözü hiç kalır!

Aksu çayı bir gün kırmızı, bir gün siyah, bir gün sarı, bir gün yeşil akar, sanmayın terör örgütünün paçavrası, bunları söyleyince yazınca, bize tekzip gönderiler “ içilecek nitelikte temiz,” diye, biz bunları yazınca,   Ağ gül olsam ağ gerdana sokulsam, yinede bizi yerden yere çalar bunlar.

Biz bu zihniyetle arıtma ve kentsel dönüşüm yapamayız, Tekke’yi hiçbir yere kaldıramayız, lafını sever bir kırk yıl daha geçeriz. Bakın bana, dinleyin sözlerimi: Bu siyasilerin beline, Kemer olsam İnce bele sarılsam, Maraş için söylediklerini duyup size yazsam bu şehirden bizi kovarlar be dostlar.

Ben bu şehrin aşığıyım,  Maraş için dostlar: Köle olsam pazarlarda satılsam, ah bile demem ama şehrimizin kaderi kara be dostlar!

Mil candan güneşin doğuşuna bakınca, Benim senden özge sevdiğim yoktur, diyorum. Maraş Maraş derler kardeş bu nasıl Maraş diyor ya şairimiz. İşte böyle bir Maraş böyle bir sevda bu da benim Maraş aşkım.

Sevgili okurlarım: efkar bastı bizi, içim yanıyor. Yapılan bir şey yok günler su gibi akıp gidiyor, bunu söyleyince pek sevilmiyorsun.

Maraş bizim aşkımız, özümü görmek istiyorsanız:  İnanmazsan o Allah'a sal beni, diyorum. Bir gün beni anlarlar, belki özümü çözerler ama iş işten geçip gitmiş olacaktır.

Şairimiz, ozanımız, fikir ve düşünce insanımız çoktur.

Maraşlının her sözü bir kitaptır.

Muhtar: “ Nettik ettik, köye suyu getirdik! Öyle değil mi? ulan Memet” diyen muhtarın sözü bir kitap konusudur. Köy muhtarı böyle olan Maraşlı sözünü özünü çok iyi bilir iyi düşünür. İyi yazar söyler ama anlayan çıkarsa!

Ortak aklı kullanmadığımız sürece biz bir yere gidemeyiz.

Bizi yönetenler seçtiklerimiz inşallah bir gün ortak aklı görür diyorum.

Kara bulutlar üzerimizden bir gün kalkar diyorum.

İyi günler…