Aile binasının : Çimentosu, baba, temeli, kumu çakılı anne, içindeki demirler ise evlatları olduğunu bugün çok daha iyi anlıyorum.. yaşayarak öğrendim..

     Bana kızmayın ! .. ben hem öksüz , hem yetim kaldım, bir yetim başı okşayıp sevindirmek isterseniz benim yanıma gele bilir beni seve bilirsiniz..!

     Anne ve Baba olmadığı zaman aile bağları diye bir şeyin kaldığını sanmıyorum.. çevremizde bunu görüyoruz ve bugün biz yaşamaya başladık..

     Kardeşlerimle : Anam ve babam sağ iken: Hafta da bir, ayda bir olmadı Kurban ve Ramazan Bayramlarında bir araya gelip bir sofra etrafında toplana biliyorduk.. Ya bugün.?..

     9 yıl önce Babam Edi Hoca Durdu Doğan, kaybettim.. Babam vefat etmişti ama evimizin ocağını tüttüren bir anamız vardı.. orada bir duman çıkan ocak vardı..!

     Eve bir meyve sebze alırken: “ Anama da alayım” diyerek , alıp yanına varıyordum.. evimiz bana şirin geliyordu.. babam yoktu ama orası bizim evimizdi..

     8 Şubat 2019 günü vefat eden, 9 Şubat 2019 günü kara toprağa verdiğimiz anamın neyi var neyi yok, anamdan birer hatıra saklamak için kardeşlerimle dün baba evine gittik..

     Evinde babam ve anamla öldüğünü gördüm.. halen içim yanıyor dostlar..

     Çocukluğumun geçti, evlendiğim , çocuklarımın olduğu o ev bana çok soğuk geldi.. o ev bana çok acı verdi.. göz yaşlarıma hakim olamadım..

     Kardeşlerime: “ Ben bu evi bir daha görmek istemiyorum, kim alırsa alsın ben hiçbir şey istemiyorum, diyerek , hatıra olsun diye Anamın kelle kazanını, çamaşır tokacını  alıp evimin yolunu tutarken, göz yaşlarım sel oldu.

     Babam , anam artık hiç biri yok !

     Usta Neşet Ertaş’ın söylediği gibi :

“Hep sen mi ağladın, hep sen mi yandın?

Bende gülemedim; Yalan Dünyada.

Sen beni gönlümce mutlumu sandın?

Ömrümü boş yere çalan Dünyada.

Ah yalan Dünyada, yalan Dünyada,

Yalandan yüzüme, gülen Dünyada...

Sen ağladın canım ben ise yandım.

Dünyayı gönlümce olacak sandım.

Boş yere aldandım, boş yere kandım.

İrengi gözümde solan Dünyada.

Ah yalan Dünyada, Yalan Dünyada,

Yalandan yüzüme gülen Dünyada...

Bilirim sevdiğim kusurun yoğdu.

Sana karşı benim hayalim çoğdu.

Felek bulut oldu, üstüme yağdı.

Yaşları gözüme dolan Dünyada,”

     Diyor ya işte öyle be dostlar:  Neşet ustanın söylediği gibi, gelin bir birimizi sevelim, sarılalım kardeş olalım, ana , baba olalım birlik olalım..Bu yalan dünya boş işler, malda yalan mülk de yalan gel biraz da sen oyalan demiş ya Yunus Emre işte öyle bir şey..

     Bugünden sonra kardeşlerimle bir araya nasıl nerede toplana biliriz ?  bugün için zor görülüyor ama bilemiyorum.. Doğan ailesi binasının çimentosu babam, temeli kumu çakılı anamdı.. ikisi de gidince bizler inşaat demiriyiz bizden bir halt olmaz, çünkü kum ve çimento yok artık.. beton yapacak malzeme yok..

     Hayat devam ediyor, çalışmak , çocuklarıma bakmak, ülkemiz için üretmek zorundayız.

     Ölenle ölünmüyor ama birkaç hususa da değinmeden geçemeyeceğim..

     Ölüm herkese var, dünya malına sarılıp dostlarınızı ihmal etmeyin !..

     Bakın ölüm var ! 8 Şubat da annem vefat etti, dün komşumuzun annesi bugün bilmem kim ölecek ki, ölüm, ölünden kaçış yok.. dostlarınızı unutmayın !

     Yalan dünyanın malı peşinde koşarken:

     Cenazeye katılmak birinci göreviniz olsun

     Taziye ziyaretine gitmek birinci göreviniz olsun

     Hasta ziyaretine gitmek birinci göreviniz olsun, çünkü akşam bir taziye bir hasta ziyaretine gittim her ikisi de o kadar mutlu oldu ki bin bir duayı bir ettiler..

     Taziye gittiğim arkadaşım: “Senin annen vefat etti , ben gelmedim, sen benim kaynamama geldin!” diyerek duygulandı ve göz yaşlarını döktü..

     Gidin : yakın akraba, eş , dost herkesin cenazesine gidin ne olacak, bir yarım saat de o arkadaşınız için ayırın dünyanın sonu gelmez !..

     Cenazesi olan aileye yemek vermek en yakın duvar komşusuna düşer, ancak ilimizde gelenek haline gelmiş, cenaze  evine yemek gönderiliyor.. tatlı gönderiliyor.. ancak bazıları ucuz olsun, diye kendisinin bile yemeyeceğini gönderiyor..

     Sevgili okurlarım: Bir gün hepimiz öleceğiz, biz mezara giderken, bizim yakınlarımızda o taziye evine , bizim çocuklarımızın yanına gelecek , taziye evinde bulunanlar,  cenaze yakınları bu yemekleri yiyerek dua okuyacaklar, ölenlere Fatihalar gidiyor ama lütfen sizin yemeyeceğiniz yemeği buraya göndermeyin !..

     Ucuz olsun diye : gelen o kadar berbat kokan lahmacunlara şahit oldum, dağıtıldı bir ısıran bir daha ısırmadı, tamam çöpe gitti.. böyle 100 adet göndereceğine , insanın yiyeceği şekilde 10 adet gönder insan kursağına düşsün..! bununla beraber çok güzel birinci sınıf A kalite yemek gönderen dostlara da teşekkür ediyorum..

     Bugünün işini yarına bırakmayın, duyduğunuz an taziye ziyaretine hemen gidin, çok yakınız ise 3 gün süre ile gidip acısına ortak olunuz..

     İyi günler..