Varikosel ameliyatı hakkında konuşan Yeter: “ Varikosel, Testislerdeki toplardamarların çeşitli nedenlerle genişleyerek varisleşmesidir. Testislere giden toplardamarlardaki genişleme ve buna bağlı kan akımında geriye doğru kaçışa sebep olur. Testiste ısı artışına ve sperm hücrelerinin kalitesinin bozulmasına ve daha ilerisinde kısırlığa neden olabilir”dedi.

“VARIKOSEL TEDAVISI RISKI AZALTIYOR”
Tüp bebek uygulamasındaki risklere de değinen Dr. Yeter şunları söyledi: “ Varikosel kaynaklı kısırlık sorununda mikro cerrahi varikosel ameliyatı ile %80 başarı elde edilerek hastalar çocuk sahibi olabilmektedir. Varikosel en sık karşılaştığımız ve tedavisi ile en iyi netice elde ettiğimiz erkek kısırlığı nedenidir. Varikosel teşhisi konulan hastaya yardımcı üreme teknikleri öncelikle önerilmemelidir. Varikosel sperm yapısını bozduğu için eşin yumurtasını dölleme gücünü azaltmakta; dölleme gerçekleşse dahi düşük olma ihtimali artmaktadır. Ayrıca tüp bebek uygulamasının bebekte doğumsal anomali ve hastalık risklerini arttıran, anne açısından da çeşitli riskleri barındıran bir yöntem olduğu hatırlanmalıdır. Varikosel tedavisinin en başarılı ve komplikasyon riski en düşük yöntemi mikro cerrahidir. Diğer ameliyat tekniklerinde ise hidrosel ve atardamar yaralanması ihtimali daha fazladır. Varikosel aynı zamanda ağrı da yapabilir. Ağrının ameliyat sonrası geçeceği garanti edilemese de mikro cerrahi yöntem ile ağrıyı tedavi etme başarısı daha yüksektir. Ameliyat genellikle spiral anestezi altında uygulanır. Kasık bölgesine yapılan 2-3 cm’ lik bir kesiyle testisin damarlarına ulaşılır. Sonrasın da mikroskop görüntüsü altında genişlemiş olan toplardamarlar; atardamarlardan ve lenfatik damarlardan ayrılarak bağlanır. Bu sayede hidrosel ve testis küçülmesi gibi istenmeyen komplikasyonlardan veya toplardamarların yetersiz bağlanmasıyla oluşabilecek olumsuz yan etkilerden kaçınılır. Kısırlık nedeniyle, mikroskopla hassas ve en ince ayrıntısına kadar mikrocerrahi varikosel ameliyatı yapılan hastalarda başarı %90'lara dek varabilirken, klasik yöntemlerle bu oran yaklaşık % 25 seviyelerinde kalmaktadır. Klasik yöntemde yaklaşık %30'unda, varikosel tekrar edebilmektedir. Her halükarda nüks eden varikosel, özellikle mikroskobik yöntemle tedavi edilmelidir.”

HABER: Serkan Ercüment Kuzu

Editör: Haber Merkezi