Doğan, gazetemize yaptığı açıklamasında, Ak Kadroların 7 Haziran seçimlerine hazır olduğunu ifade ederek: “Büyük coşku ve heyecan içerisinde, herhangi bir sorun yaşamadan önce delege seçimlerini gerçekleştirdik. Ardından ilçe kongrelerimizi ve buna müteakiben 17 Ocak’ta da il kongremizi yaptık.

Gerçekten Kahramanmaraş’ı kapsayan, kucaklayan, siyaset yapmak isteyen kaliteli insanları bir araya getiren bir il yönetimi listesi hazırladık. Hem halkımızın, hem teşkilatlarımızın hem de bize gönül veren tüm gönüldaşlarımızın coşkuyla katıldığı güzel bir kongreyi icra ettik. Ve bu yenilenmeyle, taze Bismillah’la artık 7 Haziran seçimlerine doğru yelkenleri açtık, yol almaya başladık” dedi.

Milletvekilliği adaylık süreci ile ilgili bilgiler veren Başkan Doğan, 10 Şubat tarihinin yasal süreç olduğunu belirterek: “ Bu tarihe kadar, yani 10 Şubat’ta, gerek devlet memurları gerekse de seçilmiş görevlerde bulunan Belediye Meclis Üyeleri, Belediye Başkanları, gerekse de Parti yöneticilerinin görevlerinden istifa etmeleri gerekiyor.  

Bizim teşkilatlarımızda bir istifa durumu söz konusu olmayacak.

Yine STK temsilcilerinin, yani bu özellikle kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının, Baro’ların, Odaların, Borsaların, Başkan ve yönetim kurulu üyelerinin de bu takvim sürecinde istifa etmeleri lazım.

28 ŞUBAT’TA TEMAYÜL YOKLAMASI

İstifa sürecinin tamamlanmasının ardından aday adaylık başvuruları başlayacak. Başvuruları toplayıp, kesin tarih olmamakla beraber 28 Şubat’ta tüm illerde aynı anda temayül yoklaması düşünülüyor.

Temayül yoklamasına müteakiben de kamuoyu anketleri yapılacak. Yine kesin olmamakla birlikte kurulacak komisyonlar aracılığıyla aday adaylarının mülakatı yapılacak. Bütün bu çalışmaların neticesinde kamuoyu araştırmaları da derlenip toparlanacak ve üst kurula verilecek,  değerlendirmesi yapılacak.

8 Nisan’da da aday listelerini YSK’ya verecekler. Sonrasında da inşallah artık araziye ineceğiz ve çalışmalarımız başlayacak” diye konuştu.


Kahramanmaraş’ta 8-0, TBMM’de 350 Milletvekili

Başkan Doğan, 7 Haziran seçimlerinde beklentilerinin sadece Kahramanmaraş’ta değil, tüm Türkiye’de yüksek olduğunu vurgulayarak; “Meclisteki sandalye sayımızın 350’yi bulmasını istiyoruz. Bu da Kahramanmaraş ve diğer illerimizde milletvekili sayımızı artırmakla mümkün. Kahramanmaraş’ta hedefimiz 8-0, en az 7-1 olacak.

Bu hedef çerçevesinde arkadaşlarımızla birlikte araziye ineceğiz. Bize hangi mahalle az oy vermiş, oy vermeme gerekçeleri neler, bunları tek tek irdeleyerek, saha çalışmasıyla, toplantılar yapıp, gönüllerini kazanacağız” dedi.

KADIN MİLLETVEKİLİ SAYISI ARTACAK MI?

“Kadın milletvekili sayısında Kahramanmaraş’ta bir artış olacak mı? Şeklindeki soruya ise İl Başkanı Doğan, şu şekilde cevap verdi: ”AK Parti olarak, kadınların ve gençlerin, siyasette yardımcı aktör olmaktan çıkartarak, ana aktörler olmasını hedefleyen bir anlayışa sahibiz. Bunu da geçmiş dönemlerde fazlasıyla ispat ettik. Bu seçimlerde de kadınlara pozitif ayrımcılık yapılması ve onların daha çok mecliste temsil edilmesiyle ilgili genel bir anlayış var. Bu bazı illerde hiç olmayabilir, bazı illerde de 1-2-3 olabilir. Bu tamamen başvuruda bulunacak kişilerin halkı temsil etme yeterliliğine sahip olup olmama durumuyla ilgili. Başvuruda bulunan kişilerde bu yeterliliğe sahip bir kişi ise bir kişi, iki kişi ise iki kişi de olabilir.

İlimizde de bu değerlendirmeler neticesinde partimiz genel merkezimiz nasıl bir karar verirse çıkan karara seve seve uyarız. Bu arkadaşlarımızın seçilmesi konusunda gereken her türlü çalışmayı yaparız.”

Aday belirlemede hangi kriterlerin ön plana çıkacağı ve geçen dönemde seçilenlerin Kahramanmaraş dışında ikamet ettiklerini hatırlattığımız Başkan Doğan; “Bu siyasetin doğasında var. Partilerin genel merkez teşkilatlarında görev yapan insanların, başka şekillerde çeşitli kültür dünyasında, iş dünyasında, akademi dünyasında hizmet eden insanlarında siyasette temsili gerekiyor. Sadece yerel bazda bir aday belirleme de çok doğru bir tercih değil.

Siyaset; bazen arazi tecrübesi, bazen teşkilat tecrübesi gerektirecek, halkta tanınırlığı olan insanlarla yapılabilecek bir eylemdir. Siyasette sadece bir noktadan hareket ederek aday belirlemek mümkün değildir. Kendisini halka hizmete adamış herkes değerlendirilecek.

Her şeyden önce milli ve manevi değerlerine bağlı halkın kültürüne yabancı olmayan, halkla iç içe olabilecek, onların dertlerini anlayabilecek ve Yeni Türkiye hedefine kendini kilitlemiş insanlardan mütevekkil aday profili öne çıkacak” dedi.


“YENİ TÜRKİYE” SADECE BİR SLOGAN DEĞİL

“Yeni Türkiye” söyleminin içinde neler olduğunu anlatan, Başkan Doğan, bunun sadece bir slogan olmadığına dikkat çekerek şu açıklamalarda bulundu: “Biz iktidara geldiğimizde Türkiye adeta yangın yerine dönmüştü. Öncelikle bu yangını söndürmek ve bir restorasyon yapmak gerekiyordu. Ak Parti kadroları 2002 yılından bu yana, bunu gerçekleştirmenin gayreti içerisinde oldular. Tabiri caizse; yani bir evin öncelikle temel ihtiyaçlarının karşılanması, bu ihtiyaçların giderilmesi yönünde bir anlayış benimsendi ve Türkiye’nin imar ve ihyası, ekonominin düzeltilmesi, siyasetteki engellerin kaldırılması, insanların önündeki temel yasakların, düşünce hürriyetine, yaşam hürriyetine yönelik, temel yasakların kaldırılması anlamındaki bir restorasyon gerçekleştirildi. Ve artık bu anlayıştan başka bir merhaleye geçmek gerekiyordu. İşte YENİ TÜRKİYE sloganı da bu çerçevede doğdu. Bu sadece bir slogan olmaktan öte bir hedef ve gaye halinde, bizlerin zihinlerinde tasavvura dönüştü.

YENİ TÜRKİYE’DEN NE ANLAMAK GEREKİYOR?

Yeni Türkiye’de; insanların daha mutlu ve müreffeh olduğu, kendi ruh köklerini daha iyi anlayabildiği, milli ve manevi değerlerine bağlı, bir neslin yetişeceği, bir Türkiye algısı söz konusu.

YİNE TÜRKİYE’DE; ihracatın 500 milyar dolarları aştığı, Türkiye’de üretilen ürünlerin ortalama ihracat bedelinin kg bazında 1,5 dolar değil de 4,5 – 5 dolar olduğu bir anlayışa doğru gidiyoruz.

Bunlarında mümkün olabilmesi için teknoloji esaslı, bilim esaslı, bilişim esaslı bir ihracat anlayışı benimsenmeli ve bunun üretimi yolundaki engeller kaldırılmalı ve Türkiye’de tamamen yarı mamul mal üreterek ihraç etmekten öte tam mamul mal üretmek, markalar oluşturmak ve Türkiye’nin bu şekilde sanayi günü, bilim ve teknoloji gücünü artırmak amaçlanıyor.

YENİ TÜRKİYE’DE; Daha önceleri parçalı bir siyaset anlayışı vardı, çok halkın AK Parti etrafında kilitlenmesi ile bu parçalı siyaset anlayışı artık ortadan kalktı.

Fakat Türkiye Cumhuriyeti’nin 1982 yılında darbe şartlarında hazırlanan bir anayasası var. Bu anayasa yapılan onlarca değişiklikle adeta yamalı bir bohçaya dönüştü ve bu anayasa Türkiye’yi idare etmekten, Türkiye’nin ihtiyaçlarını karşılamaktan çok uzak.

Anayasanın kendi iç düzeni, ahengi bozulduğu için kurumlar arasındaki çatışmalarda kaçınılmaz hale geliyor. Bunu da temel nedeni aslında anayasanın 6. Maddesinde yer alan “Hakimiyet kayıtsız şartsız milletindir. Millet bu hakimiyetini anayasada sayılan organlar aracılığı ile kullanır” diyor.

Hal bu ki modern demokrasilerde, hâkimiyet milletindir, millet hâkimiyetini, egemenliğini seçilmiş organlar aracılığı ile kullanır.

İşte bizler de Yeni Türkiye’de bürokrasinin egemenliğe ortak olduğu bir Türkiye anlayışından çıkarak sadece seçilmişlerin egemenliği kullandığı, oy aldığı vatandaşın lehinde tasarruflar yapabildiği bir düzeni gerçekleştirmek istiyoruz.

YENİ TÜRKİYE’DE; Düşünce ve ifade özgürlüğünün önündeki engellerin tamamen kalktığı, dili, dini, ırkı, mezhebi ne olursa olsun herkesin yaşamını rahat bir şekilde sürdürebileceği bir ülkeyi hedefliyoruz.

YENİ TÜRKİYE’DE; Dünyanın ilk 10 ekonomisi arasına girmiş, milli gelirin 30 bin doları bulduğu bir ülkeyi hedefliyoruz.

Biz iktidara geldiğimizde, bizim savunma gereksinimlerimizin ancak yüzde 10’u yerel dinamiklerle karşılanıyordu. Ama çok bu rakam artık yüzde 50’lilere yaklaştı. İşte biz yeni Türkiye’de ordumuzun, savunma gücümüzün ihtiyaçlarının tamamen yerli üretimden karşılandığı bir Türkiye’yi gerçekleştirmek istiyoruz.

YENİ TÜRKİYE’DE; Türkiye’nin uçak gemilerinin olduğu ve her türlü askeri donanımını kendisinin imal ettiği ve aynı zamanda biliyorsunuz savunma sanayinde ihraç bedelleri çok yüksektir ve bunların çok büyük teknolojik değerleri vardır. Biz Yeni Türkiye’de işte bu şekilde caydırıcı güç oluşturması açısından başka ülkelere de her türlü savunma sanayi ürünlerinin ihraç edilebildiği, katma değeri yüksek ürünlerin üretilebildiği bir Türkiye’yi hedefliyoruz.

Maalesef ülkemizde şu anda Japonya’da bir kişi yılda 25 kitap okurken, bizde bir kitabı maalesef 25-30 kişi okuyor. Bizim amacımız Türkiye’nin bir bilgi toplumu haline gelmesi. İnsanların niteliklerinin artması ve adeta herkesin entelektüel birikime sahip olduğu, donanıma sahip olduğu ve bu şekilde kendisini en üst bilgilerle donatmış insanların yetişmesini hedefliyoruz. Türkiye’yi bir bilgi toplumu haline getirmek istiyoruz.

Yani; temel başlıklar halinde YENİ TÜRKİYE hedefimiz bu şekilde diyebiliriz. “

Başkan Doğan, 7 Haziran seçimlerinin ardından Kahramanmaraş’ın hızla gelişeceğini, Ak Kadrolarla altın çağın yaşadığını ifade ederek, ulaşımdan turizme, eğitimden sağlığa, sanayiden tarıma, her türlü sorunların çözüleceğini ve büyük yatırımların süreceğini söyleyerek konuşmasını tamamladı.

 

Editör: Haber Merkezi