Yiğidin hakkını teslim etmek…

Kahramanmaraş Belediye Başkanı Mustafa Poyraz’ı televizyon programında baştan sona izledim.

10 yıllık görev süresince yapılan hizmetlerden hazırlanan vtrlerin 3’er aylık şeklinde gösterilmesi ile epey gerilere gittim.

Vtrlerde 2012 yılının çalışmalarına yer verilmişti ama 10 yıl öncesi ile günümüzü kıyaslayacak olursak eskilerin tabiri ile bir arpa boyu değil belki de bir milyon arpa boyu yol kat edilmiş.

Herkes kabul eder veya etmez ama yiğidin hakkını yiğide teslim etmek gerekir.

Ben kalkıp Başkan Poyraz’ı övecek ya da yerecek değilim. Ama ortada gerçekleri de göz ardı etmemek gerekir diye düşünüyorum.

Başkan Poyraz’ın hataları yok mudur? Elbette vardır. Mesela eski otogar yerini 52 trilyon liraya satması bana göre hatadır – ki kendisi de bunu itiraf etmiştir- Çünkü şu anda oraya bir alışveriş merkezi yapılıyor ama orasının bir yeşil alan olarak düzenlendiğini göz önüne getirdiğiniz zaman şehrimiz için ne kadar güzel bir görünüm olacağı açıkça bellidir.

Ancak o günkü şartlarda bu gerekli görülmüş olsa gerek ki satışı yapılmıştır. Orası satılmasa belki de Karasu’yu bugün içiyor olamayacaktık.

Bugün hızla gelişen dünyada şehirlerin geneline baktığınız zaman konut sorunu için her taraf betonlarla donatılıyor ve yeşil alanlar yok ediliyor. Şehrimizde ise durum böyle değil.

Şehirleşme tüm hızıyla devam ederken, yeşil alanlar, parklar da o denli artıyor.

10 yıllık görev süresince 140 tane park yapılmış ve hala da yapılmaya devam ediliyor.

2002 yılı verilerine baktığınız zaman şehrimizde kişi başına düşen yeşil alan miktarı 1,5 metrekare iken bugün bu rakam 6,5-7’lere dayanmıştır.

Bir Kılavuzlu Mesire Alanı ile bir Muhsin Yazıcıoğlu Parkı bu hizmetleri anlatmaya yeter zaten. Çamlık Parkı’nı Arslan Toğuzata Kent Ormanı’nı ve şehrin dört yanına serpiştirilen parkları saymaya gerek yok diye düşünüyorum.

Şehrimizin geçmişten beri gelen bir bağ kültürü vardır. Zengin olanlar yazın bağevlerine taşınır ve yazın sıcaklarından bir nebze de olsa kurtulur. Peki bağı olmayanlar nereye gidecek?

İşte Kahramanmaraş Belediyesi’nin yapmış olduğu parklar ve mesire alanları burada devreye giriyor.

Yeri gelmişken burada bir konuya daha dikkat çekmek istiyorum. Kahramanmaraş Belediyesi parkları yaparak insanlara nefes alacakları bir yeşil alan sunarken, aynı zamanda bu şehirden yetişmiş ve emeği geçmiş büyükleri de unutmuyor, onların adlarını yaşatıyor.

Arslan Bey(Toğuzata), Abdurrahim Karakoç, Dostozan gibi milli kahramanlarımızın, şair ve yazarlarımızın isimleri de parklarda yaşatılıyor.

Benim çok hoşuma giden bir söz vardır: “Geçmişini bilmeyen geleceğine yön veremez” diye. Başkan Poyraz’ın sempozyumlar, konferanslar ve panellerle Kahramanmaraş’ın tarihini gün yüzüne çıkararak gelecek kuşaklara aktarılmasını sağlaması ve aynı zamanda tarihi mekanları restore ettirerek ayakta kalmalarını sağlaması ve turizme kazandırmak için gayret etmesi bana göre unutulmaması gereken gerçeklerdir.

Belediyeler, yol yapar, kaldırım yapar, çöp toplar zihniyetini kırarak, hemen her alanda hizmet vermeye çalışan Kahramanmaraş Belediyesine ve Başkan Mustafa Poyraz’a bana kalırsa insanlarımız müteşekkir olmalıdır.

Kültürel ve sosyal belediyecilik alanda yaptığı hizmetleri anlatmaya gerek görmüyorum. Bilenler zaten biliyorlar. Kış şartlarında dağlarda barınan hayvanların bile yiyeceğini düşünen, kuşların ve sokak hayvanlarının su ihtiyacı için sulaklar yerleştiren bir Belediye başka yerde var mı bilemiyorum.

Oturduğumuz yerden hizmetleri göremeyiz, ancak ahkam keseriz.

Ben az yazdım, gerisini siz anlayın…