Türkiye’de Oynanan Oyunlar !

Zeytin Yağlı Yiyemem- Basmada Fistan Giyemem diyerek, halkımızı margarin yağı ile zehirlediler, Zeytin yağımızı batı ülkeleri ekmek batırarak yedi..

Yurt dışına tatile gönderdikleri doktorlarla: Milletimize yıllarca tere yağı yedirmediler, damar sertliği, kireçlenme ve kalp krizine sebep olan margarin yağı yedirdiler..

Bugün sahipleri İsviçre ve Londra da yaşayan Simaviler, Doğan’ların gazetesinde manşet: ” Sığır eti kanser yapıyor” Tavuk eti yiyin, diyerek Afyon yakınlarında kurdukları tavuk çiftliklerinden milleti soydular..

Yine bir manşet haber: “Bakır kaplar öldürüyor !” Alüminyum kap kullanın diyerek insanların gözünü kör ettiler..

Yurt içi ve yurt dışı tatilleri uğuruna satılmış doktorların yazdığı ilaçlarla halkımızı ve devleti soydular.. insanlarımızı hasta ettiler..

Önce şeker hastalığını icat ettiler sonra ilaçlarını satarak ülkemiz kaynaklarını soydular..

Dünya ülkelerinde yasak olan : Dedete kullanımı maalesef ülkemizde devam ediyor, insanları hasta ediyor kalp krizinden öldürüyor..

AB ve Bir çok ülkede yasak olan kimyevi gübreler yer altı sularımızı kirletiyor, topraklarımızı çoraklaştırıyor..

Tavuk – Balık yiyen diyerek : Kırmızı et tüketimini ve de hayvancılığı bitirdiler..

Türkiye de buluş yapan ilim adamı : ya cezaevine gider ya da hain damgası yer, yurt dışına kaçarak canının zor kurtarır ki bugün hep yaptılar..

17 yıldan beri ak parti iktidarı olmasa İHA ve SİHA’ları zor yapardık..

Yerli helikopter ve uçak asla yapamazdık..

Yerli otomobil yapamazdık..

Türkiye de Derin oyunlar hep var oldu

Önce gazetelere başlık attırdılar sonra yasakladılar..

Türkiye’nin gündemine bir anda “KENEVİR YASAĞI” oturdu… Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın geçtiğimiz günlerde gündeme taşıdığı ve “YENİDEN KENEVİR EKECEĞİZ. ESKİDEN RİZE’DE EKİLİRDİ…” dediği kenevir yasağının ucunda kimler neden vardı? sorusu bugünlerde sorulmaya ve tartışılmaya başlandı. Önce KENEVİR nedir bir göz atalım Araştırdık edindiğimiz bilgilerle gördük ki çok ama çok şey demek… Buyurun…

-Bir dönümlük kenevir, 25 dönümlük orman kadar oksijen üretir

-Yine bir dönümlük kenevirden 4 dönüm ağaca eş kâğıt üretilebilir.

-Kenevir tam 8 kez kağıda dönüştürülebilirken, ağaç 3 kez kağıda dönüştürebilir.

-Kenevir4 ayda yetişir, bir ağaç ise 20-50 yılda!

-Kenevir, gerçek bir radyasyon temizleyicidir.

-Kenevir dünyanın her yerinde yetiştirilebilir ve çok az suya ihtiyaç duyar. Ayrıca kendisini böceklerden koruyabildiği için tarım ilacına da ihtiyaç duymaz.

– Kenevir ile yapılan tekstil ürünleri yaygınlaşırsa, tarım ilacı sektörü tamamen ortadan kalkabilir.

-İlk kot pantolon, kenevirden yapılmıştır; hatta “kanvas” kelimesi kenevir ürünlerine verilen isimdir. (Kenevir ayrıca ip, halat, çanta, ayakkabı, şapka yapımı için de ideal bir bitkidir)

– Kenevir, AIDS ve kanser tedavisinde kemoterapi ve radyasyon etkisini azaltma; romatizma, kalp, sara, astım, mide, uykusuzluk, psikoloji, omurga rahatsızlıkları gibi en az 250 hastalıkta kullanılmaktadır.

-Kenevir tohumunun protein değeri çok yüksektir ve içindeki iki yağ asidi de doğada başka hiçbir yerde bulunmamaktadır.

-Kenevirin üretimi soyadan bile daha ucuzdur.

– Kenevirle beslenen hayvanlar, hormon takviyesine ihtiyaç duymaz.

-Plastik ürünlerin tamamı kenevirden üretilebilir ve kenevir plastiğinin doğaya dönüşmesi oldukça kolaydır.

– Bir arabanın gövdesi kenevirden yapılırsa, dayanıklılığı çelikten tam 10 kat fazla olur.

-ibnaların yalıtımı için de kullanılabilir; dayanıklı, ucuz ve esnektir.

– Kenevirle yapılan sabunlar ve kozmetik ürünler, suyu kirletmez; yani tamamen doğa dostudur. Açıkçası kenevir altın gibi değerli, Bunların dışında daha sayısız faydası olduğu söylenen kenevir, bir zamanlar dünyanın en önemli üretim bitkilerinden biriydi İşte böylesine önemli bir bitkinin ekimi Türkiye ile birlikte bazı ülkelerde yasaklatıldı!..

Şimdi anladınız mı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın

“Kenevir ekeceğiz” diyerek kimlere savaş açtığını? Açıkçası Erdoğan nerede olursa olsun Türkiye’nin ayağına takılan prangaları söküp atmak için mücadele veriyor… Kenevir savaşı da işte bu prangalardan biri…

Türkiye sömürenler bugün AB ülkelerinden bizim kaynaklarımızla kral gibi yaşıyorlar. Oysa onlar dün gazeteleri, televizyonları ile ülke yönetimine yön veriyor halkı zehirliyorlardı..

Kırmızı etin kanser yaptığını bile yazıyorlardı.. Bun yazarken kuzu budunu tümü ile götürüyorlardı..

Şimdi anladınız mı oyunu !

İyi günler...