KEMÂL Karaküçük’ü çok uzun yıllardan bu yana tanır, tanışırız ancak bir şeyin altını özellikle çizmeliyim ki, sohbetlerimiz hep değişik vesilelerle düzenlenen toplantılarda ya da akşam dost toplantılarında olurdu. Yani henüz fabrikasına bir kez bile gitmişliğimiz yoktu.
Adı ilk olarak KMTSO Başkanlığı için geçtiğinde, birazda muhafazakâr bir kesime olan yakınlığını bildiğimden “toparlayıcı” olur mu diye kafamda şüpheler oluşmuştu.
Sonra benim çok yakın bir arkadaşım, “şimdi ara yerindeyse bir kahve içimi yanına git sor sorgula kafandaki şüpheleri gider” dedi. Aradım ve 15 dakika sonra soluğu fabrikasındaki mütevazı odasında aldım.
Oturduğu masanın arkasındaki kütüphaneye baktım. Hizmete ait yayınlar, kitaplar vardı ama onların yanı sıra değişik siyasi görüşlere ait kitaplarda vardı ve daha enteresanı, o kütüphanenin sağ köşesinde bir çerçeve içerisinde Atatürk’ün nüfus cüzdanı vardı.
Evet Karaküçük muhafazakardı ama aynı zamanda Cumhuriyet değerlerini de koruyup kollayan, Atatürk’ü “İyi bir Türk Ordusu komutanıdır, Allahtan rahmet dilerim” diyebilen biriydi.
İnsanları birebir yakından tanımadan, dünya görüşü üzerine konuşmadan, yaşam tarzını anlayıp dinlemeden önyargı ile yaklaşmanın yanlışlığını bir kez daha o anda anlamıştım.
Sonrasında uzun uzun sohbet ettim. Sohbetimizin bir dost sohbeti olduğunu işlerinin yoğunluğu nedeniyle KMTSO Başkanlığını düşünmediğini söyledi.
Ve fakat...
Aradan geçen bir zamandan sonra iş dünyasındaki arkadaşlarının “profesyonel düşün, işini de yap başkanlığı da yürüt” baskılarına dayanamadı ve yaklaşık iki yıl önce KMTSO Başkanlığı koltuğuna oturdu.
MİSYON ÜSTLENDİ, TOPARLAYICI OLDU
KARAKÜÇÜK’ün şirketleri, İSO verilerine göre Türkiye’de “İlk 250” arasına giriyor. Yani Kahramanmaraş’ın da “en büyükleri” arasında fakat başkanlık koltuğuna oturur oturmaz yaptığı ilk icraat, sadece “Zenginler Kulübü” görünümündeki odayı, kendilerine üye olan esnafa ve daha küçük ölçekli şirketlere kapıyı sonuna kadar açması oldu.
Oda içerisinde zaman zaman “kırılma anları” olsa da zekî hamlelerle genç yaşına rağmen olgun davrandı ve “toparlayıcı” misyonu ile kısır çekişmelere girmeden gerginliği akılcı politikalarla durdurdu.
Adı ilk olarak KMTSO Başkanlığı için geçtiğinde, birazda muhafazakâr bir kesime olan yakınlığını bildiğimden “toparlayıcı” olur mu diye kafamda şüpheler oluşmuştu.
Sonra benim çok yakın bir arkadaşım, “şimdi ara yerindeyse bir kahve içimi yanına git sor sorgula kafandaki şüpheleri gider” dedi. Aradım ve 15 dakika sonra soluğu fabrikasındaki mütevazı odasında aldım.
Oturduğu masanın arkasındaki kütüphaneye baktım. Hizmete ait yayınlar, kitaplar vardı ama onların yanı sıra değişik siyasi görüşlere ait kitaplarda vardı ve daha enteresanı, o kütüphanenin sağ köşesinde bir çerçeve içerisinde Atatürk’ün nüfus cüzdanı vardı.
Evet Karaküçük muhafazakardı ama aynı zamanda Cumhuriyet değerlerini de koruyup kollayan, Atatürk’ü “İyi bir Türk Ordusu komutanıdır, Allahtan rahmet dilerim” diyebilen biriydi.
İnsanları birebir yakından tanımadan, dünya görüşü üzerine konuşmadan, yaşam tarzını anlayıp dinlemeden önyargı ile yaklaşmanın yanlışlığını bir kez daha o anda anlamıştım.
Sonrasında uzun uzun sohbet ettim. Sohbetimizin bir dost sohbeti olduğunu işlerinin yoğunluğu nedeniyle KMTSO Başkanlığını düşünmediğini söyledi.
Ve fakat...
Aradan geçen bir zamandan sonra işdünyasındaki arkadaşlarının “profesyonel düşün, işini de yap başkanlığı da yürüt” baskılarına dayanamadı ve yaklaşık iki yıl önce KMTSO Başkanlığı koltuğuna oturdu.
MİSYON ÜSTLENDİ, TOPARLAYICI OLDU
KARAKÜÇÜK’ün şirketleri, İSO verilerine göre Türkiye’de “İlk 250” arasına giriyor. Yani Kahramanmaraş’ın da “en büyükleri” arasında fakat başkanlık koltuğuna oturur oturmaz yaptığı ilk icraat, sadece “Zenginler Kulübü” görünümündeki odayı, kendilerine üye olan esnafa ve daha küçük ölçekli şirketlere kapıyı sonuna kadar açması oldu.
Oda içerisinde zaman zaman “kırılma anları” olsa da zekî hamlelerle genç yaşına rağmen olgun davrandı ve “toparlayıcı” misyonu ile kısır çekişmelere girmeden gerginliği akılcı politikalarla durdurdu.