Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan  Zirve Üniversitesi Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ali Cımbız, “Yaşadığınız hayat şekli size migreni getiriyor. Migren hastasıysanız yapacağınız ilk şey hayatınızı değiştirmek.” dedi.

Dilinizde, dilinizin kenarlarında diş izi varsa bunun beraberinde çok fazla yağlı et ürünleriyle beslenip egzersiz yapmıyorsanız migren veya baş ağrısı olma potansiyelinin yüksek olabileceğini söyleyen Cımbız, “Migrenle ilgili birçok etken var bunları kadınlar için ayrı erkekler için ayrı yorumlayabiliriz. Kadınlar için düşündüğümüz de özellikle hormonal problemlerin etkisiyle regl dönemlerinde gelen büyük baş ağrısı migreni tetikleyebilir. Adet dönemlerinin önce ve sonrasında olabilecek baş ağrısı her ay en az beş on gün sürebilir. Çok stresli bir iş varsa veya kadın evde çocuklarıyla ve eşiyle ilgili mutsuz bir hayat sürüyorsa bu kadın için önemli bir migren potansiyeli oluşturur. Erkek için ise en önemli şey iş hayatında mutsuz, çok yoğun stresli bir iş yapıyor veya aşırı alkol ve sigara kullanıyorsa migren için baş ağrısı önemli bir etken oluşturur.” şeklinde konuştu. 

Bütün baş ağrılarını gerilim tipi baş ağrısı olarak nitelendiren Cımbız, “Migren, boyun ve sırt kaynaklı ağrılar, psikolojik veya stresli rahatsızlıkların hepsi gerilim tipi baş ağrısıdır. Ve insanların iş yapabilme kapasitesini çok büyük oranda etkileyen bir problemdir. Beslenme şeklimiz ve hayat şeklimiz baş ağrısı için bir potansiyel oluşturuyor ve özellikle kadınlar erkeklerden daha fazla baş ağrısı çekiyorlar. Regl dönemlerinde kadınların bütün hormonlarını etkilendiği için birçok kadın regl döneminde baş ağrısı çekmektedir. Kadınlar da stres daha yoğun olduğundan evin sorumluluğu, çocuklarıyla ilgilenmeleri, eşleriyle olan ilişkileri yani psikolojik olarak da erkeklerden daha fazla baş ağrısına neden olmaktadır. Diğer önemli şey ise kadınların sırt boyun bölgesi kasları ve kemik yapısı erkeklere göre daha zayıftır. Bu da özellikle boyun kaynaklı baş ağrısında gerilimin artması için önemli bir etken oluşturuyor.” dedi.

Migreni tedavi etmek için karaciğer ve bağırsaklarınızı rahatlatmalısınız diyoruz tam tersi modern tıp ilaç verin diyor ağrıyı kesiyor ama bu sefer karaciğer bağırsak sistemine zarar veriyor şeklinde konuşan Cımbız, “Migren de yapılan en büyük hata migren ağrısı için ağrı kesici kullanmak.  Bu bir kısır döngüdür. Yani siz migreninizi tedavi etmek için devamlı ilaç alırsanız hiçbir zaman migren iyileşmeyecektir. Migren hastasıysanız ilk yapacağınız şey hayatınızı değiştirmek.  Yaşadığınız hayat şekli size migreni getiriyor. Modern tıpın verdiği ilaçları kullanmak yerine doğru beslenme ve egzersiz yapmak daha makuldür. Şimdi egzersiz dediğimiz zaman da insanlar gidip fitness yapıyorlar elli kilo ağrılık kaldırıyorlar koşu bandında koşuyorlar. Bizim istediğimiz egzersiz bu değil egzersiz yapmak hayatımızın içinde olması lazım. Mesela arabanızı uzak yere park edip yürüyün, asansör kullanmayıp merdivenleri kullanın, doğa yürüyüşleri yapın, dolabınızı kendiniz silin eve temizlikçi almayın. Bunların hepsi egzersizdir aktivitedir. Kimseye fitness da koşun, basketbol oynayın plates yapın demiyoruz. Hareket hayatınızın içinde olsun çünkü çok fazla hareket de zararlıdır. Hastalarımızın %20’si egzersiz yaparken kendini yaralıyor” tavsiyelerinde bulundu
Editör: Haber Merkezi