Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Kahramanmaraş Milletvekili Prof. Dr. Aycan,  Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) artan koronavirüs vakalarına ilişkin basın  toplantısı düzenledi. Toplantıda önemli bilgiler aktan Prof. Dr. Aycan,  Türkiye’nin vaka sayısı oranlarında oldukça artış söz konusu olduğunu söyledi. Aycan konuşmasında: “Covid-19 zor bir bulaşıcı hastalık; hem genel bulaşıcı hastalıkların özelliklerini taşımakta, hem de kendisine has özellikleri olan bir virüsü ifade etmektedir. Bulaşıcı hastalıklar toplumsal bir sorundur. Hep birlikte 14 aydır tüm sosyal yaşantımız, işleyişimiz, hayatımız etkilendi. Belki öldürücülüğü kanser kadar değil ama kanser bir bireysel sorundur. Kişi kanser olduğunda ben tedavi olmuyorum diyebilir. Bu bireysel bir durumdur. Bulaşıcı hastalıklar insan ayrımı gözetmeksizin tüm toplumu etkilediği için çok daha önemlidir. Bu tarz hastalıklarda kişi ben tedavi olmuyorum diyemez. Aynı şekilde alınan önlemlere uymuyorum deme hakkı da olmaz.

BULAŞTIRICILIĞI DAHA DA ARTTI’

Covid-19 virüsü son zamanlarda çok artış göstermeye başladı ve mutasyon şekilleri de ortaya çıktı. Mutasyon her virüste vardır. Mutasyonun mantığı aslında virüsün kendi yaşantısını sürdürmek ve daha uzun süre yaşayabilmek ve dayanma gücünü arttırmak amacıyla kendi gücüyle gelişen bir durumdur. Yaşanan bu mutasyonlar sayesinde virüs artık daha bulaştırıcı ve daha uzun süre bulaştırıcı bir hal almıştır.

‘DÜNYADA İLK SIRALARDAYIZ’

 Covid-19 salgını ülkemizde 3’ncü dalga olarak değerlendireceğimiz dönemde. Ve ülkemizde bir günde 63 bin vakayı gördük. Bu sayı oldukça yüksek. Şu an Avrupa’da en çok vaka görülen ülke durumundayız. Nüfusa göre de bakılacak olunursa Dünyada Hindistan’dan sonra ilk sıraya gelmiş durumdayız. 350 ölü sayısını da gördük ve buda çok ciddi bir rakam.

‘TOPLUM OLARAK UYULMALI’

17 günlük kapanma süreci ciddi bir karar ve inşallah başarılı olunur. Bu kapanmada inşallah bir son olur. Bunun başarılı olması için alınan önlemlere harfiyen uyulması gerekir. Covid-19’da şu an yaşadığımız tam kapanmanın etkili olmasını tabi ki istiyoruz. Ciddi bedeller ödüyoruz. Ama bu tür kapanmalarda önemli bir risk vardır. Toplum uymazsa kapanma kendi başına sorunu çözmeyecektir.

‘EN ETKİN ROL İZOLE OLMAK’

Herkes bir şekilde belge almak derdinde. Herkes ziraatla uğraşır, tarımsal faaliyet yapar oldu. Tam kapanmanın etkili olması için, yaptığımız bu fedakarlığın en etkin rolü evde izole olmaktır. Eğer evde kendimizi izole etmezsek, çekirdek ailemiz içerisinde yaşamazsak, bu defa ev içi bulaşmalar ve yayılmalar olacaktır. Bugün bu noktaya gelişimizin sebebi de bireylerin bu hususlara uymamasından kaynaklanıyor. ‘EN BÜYÜK SİLAH AŞILAMA’ Bulaşıcı hastalıklar için

en büyük silah aşılamadır. Aşı aslında çok önemli bir buluştur. Aşı bir mikroorganizmanın kendisinin ya da alerjenlerinin zayıflatılarak, kişide bağışıklığı uyarmak için verilmesi olayıdır. Amacımız kişide bağışıklığı oluşturmaktır. Bazı bulaşıcı hastalıkları geçirdiğiniz zaman o hastalık bir daha bulaşmaz yada aşısını olduğunuz zaman da aynı etkiyi yakalayabilirsiniz ama koronavirüs böyle bir şey değil. Covid-19 aşısı yüzde yüz koruyucu değil. Bir taraftan aşı

‘EN BÜYÜK SİLAH AŞILAMA’

Bulaşıcı hastalıklar için en büyük silah aşılamadır. Aşı aslında çok önemli bir buluştur. Aşı bir mikroorganizmanın kendisinin ya da alerjenlerinin zayıflatılarak, kişide bağışıklığı uyarmak için verilmesi olayıdır. Amacımız kişide bağışıklığı oluşturmaktır. Bazı bulaşıcı hastalıkları geçirdiğiniz zaman o hastalık bir daha bulaşmaz yada aşısını olduğunuz zaman da aynı etkiyi yakalayabilirsiniz ama koronavirüs böyle bir şey değil. Covid-19 aşısı yüzde yüz koruyucu değil. Bir taraftan aşı çalışmalarını sürdürürken diğer taraftan da kuralları harfiyen uygulamalıyız.
‘AŞI OLUNSA DAHİ VİRÜS OLUNABİLİR’

 Covid-19’da antikor kadar hücresel bağışıklıkta önemlidir. İki tür bağışıklık vardır. Bir B lenfosit dediğimiz; antikor üreten diğeri de T Lenfosit dediğimiz hücresel savunmayı yapan hücrelerdir. Aşınız olsa ve siz hasta olmasanız bile virüsü alabilir ve hatta virüsü bulaştırabilirsiniz.
‘AŞILAMA ÇALIŞMALARI ARTTIRILMALI’

 Aşı çalışmaları sürerken, aşı reddi oluşmaya başladı. Yüzde 30’a kadar aşı reddi rakamlarına ulaşıldı. Özellikle Ramazan Ayı ile birlikte aşı çalışmalarının aksadığını görüyoruz. Diyanet İşleri Başkanlığı aşının orucu bozmayacağını söyledi ama aşılama çalışmaları istenilen seviyede yürümüyor. Bu sorun biran önce çözülmeli. Gerekiyorsa evlere gidilmesi lazım. Aşının bana göre zorunlu olması lazım.”

 

Editör: Haber Merkezi