Konuşmasına, “Sayın Başkan, Değerli Milletvekilleri; Sayın Bakan, Kıymetli Bürokratlar, Aziz milletimizi saygıyla selamlıyorum.” sözleriyle başlayan Karakoç, Kahramanmaraş’ın üretim kültürüne vurgu yaparak afet sonrası ortaya çıkan sorunların acilen giderilmesi gerektiğini belirtti.
Karakoç konuşmasında şu ifadeleri kullandı:
“Kahramanmaraş, bereketin yurdu; alın teriyle vatanı ayakta tutan çiftçinin, üreticinin, üretimin, alın terinin ve helal rızkın şehridir. Ancak bu yıl nisan ayında yaşanan zirai don afeti, ilimizin dört bir yanında üreticimizin yüreğine ateş düşürmüştür. Devletimiz hibe, prim ve çeşitli desteklerle çiftçimizin yarasına merhem olsa da Kahramanmaraş’ımızda zirai don felaketinin ardından yaşanan ÇKS mağduriyetini dile getirmek boynumun borcudur. Çiftçilerimize yapılan ilk bilgilendirmede yalnızca ÇKS kaydının bulunmasının yeterli olacağı ifade edilmiş; ancak daha sonra dilekçe verilmesi zorunluluğu getirilmiştir. Bu değişiklik, özellikle deprem sonrası toparlanmaya çalışan üreticilerimizin önemli bir kısmının zirai don felaketiyle birlikte mağduriyetlerinin artmasına ve destek ödemelerinden yararlanamamasına neden olmuştur. İlimiz genelinde toplam 1000’i aşkın çiftçimizin dilekçesi hazırdır, ancak ÇKS dosya yükleme sisteminin kapalı olması sebebiyle başvurular tamamlanamamaktadır. Sayın Bakanım, çiftçimizi sahipsiz bırakmayacağınıza eminiz. Dolayısıyla tekrar, bu sistemin, bir kez daha geniş kapsamlı duyuru yapılarak bütün çiftçilerimize ulaştığından emin olarak bu sistemin bir kez daha açılmasını sizden talep ediyoruz.
Kahramanmaraş’ın üreticisi yalnız bırakılmamalı; emeği, toprağı ve alın teri devletin himayesinde korunmalıdır. Kahramanmaraş’ta hayvancılık aile işletmeleriyle ayaktadır. Yaylaya çıkan ve çadırda kalan ailelerimiz için seyyar yaşam üniteleri, karavan tipi çok odalı yapılar sağlanmalıdır. Küçükbaş ve büyükbaş hayvancılıkta ıslah çalışmasına önem verilmeli; pazarlanma için kooperatifler kurulmaya teşvik edilmeli, hâlihazırda faaliyette olan birlik ve коoperatifler etkinleştirilmelidir. Meralarda otlayan hayvanlar için su kuyuları açılmalı; suya her an ulaşabilme imkânı oluşturulmalıdır. TMO’dan besicilerimize verilen arpa mısır alım desteğinin devam etmelidir. Kırsalda ikamet eden kadınların hayvancılığa teşvik edilmesi amacıyla sıfır faizli, uzun vadeli kredi ile hayvan verilmesi, 10 baş altı büyükbaş işletmesi ve 50 baş altı küçükbaş işletmelerine makine, ekipman veya işletmenin fiziki olarak iyileştirilmesi konularında destek verilmelidir.
Keçi yetiştiriciliğinde yaylakların, meraların artırılması gerekmektedir. Bu doğrultuda orman alanlarımıza zarar vermeden mümkün olan ormanlık alanların yaylak olarak kullanıma açılması talebimizdir. Hem orman yangınlarıyla mücadele konusunda hem de Kahramanmaraş dondurmamızın üretiminde keçi sütü kullanılması nedeniyle önem arz etmektedir. Yerel üreticinin kendi süt ve süt ürünlerini satabilmesi için soğuk zincir desteği, üretim alanı kurulumu ve tadilat desteği sağlanmalıdır.
Şehrimizde hayvancılıkla ilgisi olmayan kişilerin geçici hayvan temin ederek kredi alması, gerçek yetiştiriciyi mağdur etmektedir. Eksper denetimleri sıklaştırılmalı; hayvanlar en az 6 ay satılamamalıdır.
Tarım, Kahramanmaraş ekonomisinin ana damarıdır; Kahramanmaraş ise ülkemizdeki tarımsal üretimin kalbidir. Memleketimizin toprağı; buğdaya, pamuğa, arpaya, bibere, cevize, üzüme ve daha nice ürüne can veren vatandır.
Hal böyle iken Tarım Kredi Kooperatiflerinin 1 yıllık ihtiyacı karşılayacak şekilde üzümü Gaziantep’ten aldığı; geçimini üzüm üretiminden sağlayan Pazarcıklı üreticimizin 200 tonluk üzümünün elinde kaldığını, emeğinin çöpe atıldığını teessürle öğrendim. Sayın Bakanım, Kahramanmaraşlı üreticimize adaletle yaklaşılması gerekmektedir.
Tarımın omurgası güçlü kooperatif yapılanmasıdır. Yeni kooperatif kurmak yerine âtıl kooperatifler ihya edilmelidir. Bakanlık bir yıl süreyle kooperatife yönetici görevlendirmelidir. Bu yönetici ürün kümelenmesi, pazar, envanter analizini yapıp rapor sunmalıdır. Uygun görülen коoperatifler sıfır faizli, uzun vadeli kredi ile desteklenmelidir. İlçelerde mülki amir gözetiminde pazarlama коoperatiflerinin kurulmasının önü açılmalıdır. Tarımsal üretimin tabana yayılması desteklenmelidir.
Su, tarımın ana hattıdır; suyu ulaştırdığımız her karış toprak, ülkemizin üretim mutfağını genişletecektir. Kahramanmaraş Çağlayancerit Soğukpınar (Ödek) Göleti ve Sulaması 1,2 milyon metreküp su depolayacak ve 181 hektar tarım arazisini suyla buluşturabilecek potansiyeldedir ve 2026 yatırım programına mutlaka alınmalıdır.
Kahramanmaraş üretecek, Türkiye güçlenecek; bereketin yolu yeniden açılacaktır. 2026 yılı bütçenizin hayırlı olmasını diliyorum. Teşekkür ederim.”
Milletvekili Karakoç, konuşmasının sonunda, Kahramanmaraş’ın tarım ve hayvancılık potansiyelinin desteklenmesinin hem bölge hem de ülke ekonomisi için hayati önem taşıdığını vurguladı.