İşte Maraş’tan Bakan Çıkarmanın Formülü!

HANİ her şeyiyle her zaman kıyaslayarak iç çekeriz ya Gaziantep’i…

Haksız da sayılmayız yani!

Kahramanmaraş olarak hep eksikliğini hissettiğimiz bir milletvekilimizin bakan olması hususunda yine bir Antep kıyaslaması yaptık.

Yani Cumhuriyet tarihinde kurulan hükümetlerde toplam Antep ve Maraş’a kaçar kez bakanlık verilmiş…

Bilgiler ortaya çıkınca aslında şaşırmadım çünkü gerçekler bu!

“90 yıllık Türkiye Cumhuriyeti’nde kurulan hükümetlerde Maraş’a topu topu sadece 4 kez bakanlık verilmiş, komşu Antebe ise tamı tamına 48 kez bakanlık verilmiş”

Müthiş bir rakam değil mi?

Şimdi Antep’le Maraş’ın arasındaki gelişmişlik makasının neden bu kadar açık olduğunu anladınız mı?

Bir adım daha atarak konuşursak Antepli seçmen ile Maraşlı seçmen arasındaki farkı görebiliyor musunuz?

Maraşlı sebatkârdır, hükümetlerin, partilerin önüne koyduğu ile yetinir, Antepli ise ortak aklı harekete geçirir ve bakan olacak isimleri kentinin listesine koydurur.

Söz meclisten dışarı herkesi tenzih ederim, bir Maraşlı olarak şu sözü ben kendi kendime söylüyorum: “Ben bir Maraşlı olarak eşek olduğum sürece sırtıma semer vuran çok olur!”

BİZ DE BİR BAKANA SAHİP ÇIKALIM

İŞTE tam da bu noktada bu sütunların yazarı olarak benim bir önerim var!

13 yıllık iktidarlarında bu memleket Ak Parti’ye en büyük desteği vermiş olmasına rağmen bir bakanı çıkaramadı.

Demek ki bizim vekillerimiz içinde “bakanlık yapacak kapasitede biri yok”ki olmuyor, olamıyor…

O zaman biz Maraşlılar olarak yapmamız gereken şey, ya Ak Parti üst yönetiminden bir genel başkan yardımcısını ya da halen bakanlık yapan (miadı dolmamış olması koşuluyla) birini yani başka memleketli birini alıp getirip listebaşından vekil seçelim.

Tıpkı Bursalı Bakan Faruk Çelik’in Urfa milletvekili olması örneğinde olduğu gibi…

Ya da Manisalı Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın Bursa milletvekili olması örneğinde olduğu gibi…

Şaka demiyorum bunu ciddi ciddi teklif ediyorum.

Gerekirse bu konuda Ak Parti yönetimine, hatta Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Davutoğlu’na fakslar çekelim, e-mailler atalım.

Aslında bu işi kentin kanaat önderi olacak konumda olan işadamlarının yapması gerekir ancak maalesef buradakilerin o yürekte olmadıklarını bildiğim için teklif dahi etmiyorum.

O SÖZLERİN ŞİMDİ DE ÜSTÜNÜ ÇİZİN!

MARAŞ Gündem yazarı Mehmet Taş Abi köşesinde azcık da isyanla karışık bir şekilde milletvekilimiz Yıldırım Ramazanoğlu’nun seçim öncesi verdiği sözleri bir bir sıralamış ve hesap sormuş: “Seçim döneminiz bitti vaatlerinizi yerine getirmediniz” diye…

İlahi Mehmet Abi! Aklıma Dokuzuncu Cumhurbaşkanı Demirel’den bir fıkra düşürdün.

Demirel çok güçlü bir politikacıydı. Seçimden önce Türkiye'yi dolaşıp ilçelere il olma sözü vermişti. Hatta inandırıcı olsun diye plaka numarası bile açıklamıştı. İskenderun'a 91, Alanya'ya 102 düşmüştü.

Bu sözleri verir ve konuşmasını şöyle bağlardı. “Bu söylediğimin altını çizin!”

Seçimler geçerdi, plakalar elde kalırdı, ama her defasında da seçimi kazanırdı. Sonunda vatandaşlar bir gün toplanıp huzuruna çıktılar ve, “Bize söz verdin Baba, ama neden il yapmadın? Hatta bize ‘bu sözümün altını çizin' diye de uyardın!” dediler.

Baba'nın sözü ise şu oldu: “Şimdi o söylediklerimin üstünü çizin!...”

Bilmem anlatabildim mi Mehmet (Taş) Abi?

Çiz üstünü çiiiiizzzzzzzzz…