Geçtiğimiz Mayıs ayında, bayrağı bir önceki başkandan devralan İzmir Kahramanmaraş Kültür ve Turizm Derneği (İZMİRMARAŞDER) Yönetim Kurulu Başkanı seçilen; Anadolu Gençlik Derneği Genel Başkan Yardımcısı, MÜSİAD İzmir İl Yönetim Kurulu Üyesi, İşadamı Safa Narlı, yeni dernek binasının açılışı ile ilk icraatına imzasını attı. 

Görkemli açılış törenine, CHP Genel Baskan Yardımcısı Ali Öztunç, Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Şerafettin Kılıç, CHP İzmir Millet vekili Atilla Serter, CHP İzmir Millet vekili Kamil Okyay Sındır, CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel, Konak Belediye Başkanı Abdül Batur ve daha bir çok siyasi parti temsilcis,  STK başkanları, vali yardımcılarının katılımıyla yaklaşık 700 kişinin katıldığı açılış töreni akabinde Balçova Termal Otelde Hemşeri buluşması gerçekleştirildi.

Açılış konuşmasını yapan, İZMİRMARAŞDER Başkanı Safa Narlı, Sözlerime başlamadan önce İdlib bölgesinde ki saldırı sonucu şehit olan Piyade Uzman Çavuş Ramazan DEMİR kardeşimize Allahtan rahmet kederli ailesine başsağlığı ve sabır diliyorum. Milletimizin başı sağ olsun.

İki gün önce İzmir’in düşman işgalinden kurtuluşunu kutladık. Coşkuyla İzmir’in dağlarında açan çiçeklerin türküsünü söyledik. İşte o çiçeklerin tohumu Kahramanmaraş’tan dağlarımıza, ovalarımıza, yaylalarımıza, yüreklerimize serpildi.

O yüzdendir ki… İzmir’in kurtuluşu Kahramanmaraşlılar için çok özel bir sevincin, gururun kaynağıdır. Başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, bütün şehitlerimizi, rahmetle, saygıyla, minnetle anıyorum.

HER MARAŞLI ŞEHRİMİZİN, BİRER TANITIM ELÇİSİDİR

Bizi bir hemşeri örgütlemesi olarak, ya da hemşeri derneği olarak lütfen algılamayın. Bu salonda bulunan her Maraşlı şehrimizin, birer tanıtım elçisidir. Amacımız ve önceliğimiz, Kahramanmaraş’ın ulusal ve uluslararası düzeyde bilinirliğini anlatmaktır.

Ancak komşu kentlerin sosyal, kültürel, ekonomik hamleleri ve gücü karşısında Kahramanmaraş’ın değerlerini, tarihini, markalarını, lezzetlerini, doğasını, turizmini yeterince yansıtamadığımızı düşünüyorum.

Kahramanmaraş; bünyesinde öylesine büyük değerler barındırıyor ki… kayak merkezi, tarihi maraş konakları, başkonuş yaylası, taş köprüsü, taş medresesi, Eshabı kehfi ile turizmin; MÖ 300, 400’lü yıllara dayanan Germenicia Antik Kenti ile tarihi dokunun; dondurması, biberi, tarhanası ve yöresel lezzetleri ile gastronominin, bakırcılığın, el sanatlarının, zengin bitki örtüsünün, doğal yaşamın, keşfedebilmeyi bekleyen çok büyük bir potansiyelin tam merkezinde yer alıyor.

Bu anlamda tarihi bir fırsat yakaladık. Kahramanmaraş’ta “Doğa Dostu Şehir ve Duyarlılık” ana temasıyla EXPO 2023 düzenlenecek. Bu heyecan verici gelişmenin kentte nasıl bir karşılık bulacağı yine siz değerli dostlarımızın çabasıyla mümkündür. Sizden bu anlamda destek bekliyoruz. Bu büyük buluşmayla; bütün ön yargıları yıkmayı da amaçlıyoruz.

Günümüzde kentler arasındaki rekabet, ülkeler arasındaki ticari rekabetin ötesine geçti. Şehirler sahip oldukları coğrafi, ekonomik ve tarihi değerleri tanıtmak ve ziyaretçi sağlamak için olağanüstü çaba sarf ediyor. O yüzden her Maraşlıyı birer tanıtım elçisi kabul ediyoruz.

Yeni dönemde derneğimizin misyonu, hedefi Kahramanmaraş’ımızın ulusal ve uluslararası arenada tanıtımını yapmak, öncelikli sorunlarının çözümü için hükümetimiz ve yerel yönetimler bazında girişimlerde bulunmaktır.

Dernek bünyesinde oluşturduğumuz kurullarımız uzmanlık alanlarına göre bu öncelikleri belirleyecek elimizde var olan veriler, bilgiler üzerinden de çözümüne odaklanacaklardır.

Değerli Hemşerilerim, istiklal madalyasına sahip dünyada tek şehir olan Kahramanmaraş’ımız; Senem Ayşe’si, Rıdvan Hocası, Mıllış Nurisi, Sütçü İmamı, Abdal Halil Ağası gibi daha bir çok sayamadığımız Milli Mücadele Kahramanları ile tarihe mührünü vurmuş ve Anadolu’daki milli direnişin ilk kıvılcımı ateşlemiştir.

Kahraman ecdadımızın bizleri gururlandırdığı iki önemli tarihi hadise vardır ki bunları da size hatırlatmadan sözlerimi tamamlamak istemiyorum.

Milli Mücadele öncesi, Fransız İşgal kuvvetleri Maraşımıza girerken kortejler, davul zurnalar ile bir bayram havasında girmek için bir dize karşılamalar tertip etmeyi planlamışlardı. Bunun üzerine Ermenilerin ileri gelenlerinden Agop Hırlakyan’ın konağında toplandılar. Neticesinde Agop Hırlakyan oğlu Setrek’i, Abdallar Aşireti Reisi Halil Ağa’ya gönderdiler. Halil Ağa, Agop Hırlakyan’ın hatırı sayılır miktarda bir para ve karşılamada davul çalması teklifiyle gönderdiği oğlu Setrek’e “ Agop Ağa’ya söyle; gönderdiğim davulların kasnağını altınla dolduracak olsanız bile yine de bir tek davul, bir tek zurna göndermem! Bu bir din bahsidir, din kardaşlarımın bağrına çomağımı vuramam!” dedi.

Milli Mücadele döneminde ekonomik açıdan çok zor şartlar içerisinde olmasına rağmen vatan sevgisiyle hareket eden Abdal Halil Ağa İmanın imkâna karşı galip geleceğinin ilk işareti olan bu olaydaki vakur duruşuyla tarihe geçmiştir.

İkinci önemli hadise ise hepinizin bildiği Sütçü İmam olayıdır.

Fransızların şehre gelişlerinin ertesi günü yani 31 Ekim 1919 Cuma günü gruplar halinde sokaklara dağılmış olan sarhoş Ermeni lejyonerleri yolda rastladıkları halka genç yaşlı demeden, kadın erkek ayrımı yapmaksızın hakaretler etmeye başladılar. Kayabaşı’nda ve Çocuk Bahçesi mevkiinde geçen, bir grup Fransız askeri kıyafeti giymiş Ermeni lejyoneri, esnafa hakaretler savurarak Uzunoluk Caddesi’ne saptılar. Bu sırada Uzunoluk Hamamı’ndan çıkmakta olan kadınları gördüler ve kadınlara saldırdılar.

“Artık burası Türklerin değildir. Fransız memleketinde peçe ile gezilmez.” diyerek kadınların peçelerine el uzattılar. Kadınların, “Namusumuz elden gidiyor, yok mu bir Muhammed ümmeti!” haykırışı karşısında az ileride Kel Hacı’nın kahvehanesinin önünde bulunan Türk gençlerinin dikkatini çekti. İşgalcilerin kadınlara saldırdığını ve hemen ardından onları korumak için harekete geçen Çakmakçı Sait’i şehit ettiklerini az ötedeki dükkânından gören Sütçü İmam, hemen harekete geçti. Çekmecesinde sakladığı tabancasını alıp olay yerine ulaştı. Bir an bile tereddüt göstermeden tabancasını çekip düşman askerlerine ateş etti. Sütçü İmam, Fransız üniforması giymiş olan askerlere peş peşe sıktığı kurşunların o süreçte Anadolu’daki milli direnişin ilk kıvılcımı olacağını bilmiyordu. Fransız askerinden birisini vurup öldüren bir diğerini de yaralayan Sütçü İmam, kadınları düşman tecavüzünden kurtardığı gibi Çakmakçı Sait’in de intikamını aldı. Sütçü İmam’ın Uzunoluk Hamamı önünde Fransız işgal kuvvetlerine sıktığı ilk kurşun, Maraş Milli Mücadelesinin başladığını gösterdi. Fransızlar, Türklerin kolay pes etmeyeceklerini anladılar.

Sütçü İmam Olayı, Anadolu’da İstiklal Mücadelesi verilmesi için mücadele eden Mustafa Kemal Paşa ve Temsil heyetini cesaretlendiren örnek bir olay oldu. Anadolu’daki kurtuluş mücadelesinin ilk kıvılcımı olan bu olaydaki kahramanlığı ile Sütçü İmam’ın adı tarihin altın sayfalarına yazıldı.

Değerli Hemşerilerim öte yandan Edebiyatın, şiirin başkenti olan Kahramanmaraş’ımızın altın değerleri 7 güzel adamını, Abdurrahim KARAKOÇ’unu, Alaaddin ÖZDENÖREN’ini, Cahit ZARİFOĞLU’nu, Mehmet Akif İNAN’ını, Erdem BEYAZIT’ını, Rasim ÖZDENÖREN’ini, Nuri PAKDİL’ini, Necip Fazıl KISAKÜREĞİ’ni, Karacaoğlan’ını, ve Aşık Mahzuni’mizi böyle güzel bir gecede anmadan da geçemeyeceğim” dedi.

Başkan Narlı, konuşmasının sonunda  Abdurrahim Karakoç’un “İncitme” şiirini okuyarak sözlerini tamamladı.

Editör: Haber Merkezi