İnsanı bir merak sarıyor işte.

Her ne kadar, başına ne gelirse meraktan gelse de, meraklanmaktan da geri kalmıyor.

Ne yani; şimdi ben merak ettim de siz merak etmediniz mi?

Ettiniz ettiniz, hem de benden daha çok merak ettiniz ama bir türlü dile getiremediniz.

Hadi yüzsüzlük bende kalsın.

**

Geçen hafta iktidarın 4 eski bakanın ‘yüce divan’ oylaması vardı.

Egemen Bağış, Avrupa Birliği eski bakanı.

Erdoğan Bayraktar, Çevre ve Şehircilik eski bakanı.

Muammer Güler, İçişleri eski bakanı.

Zafer Çağlayan, Ekonomi eski bakanı.

Bu dört bakan için daha önce karıştıkları iddia edilen yolsuzluk, rüşvet gibi suçlardan dolayı TBMM’de “Yüce Divan’a gitsinler mi, gitmesinler mi?” oylaması yapıldı.

Bu oylamalar yapılırken, öyle kimse de ekran başına kitlenmedi.

Evinde oturup dizilerini izleyenler vardı.

Koltuğa gömülüp Ziraat Kupası maçını izleyenler vardı.

Eşini, kızını, oğlunu yemeğe götürenler vardı.

Sokakta koşturanlar vardı.

Bir telaş içindeydi insanların büyük çoğunluğu, o tarihi oylama yapılırken…

**

O kritik oylamanın yapıldığı anlarda vatandaş zaten biliyordu, bakanların Yüce Divan’a gönderilmeyeceğini…

Suçlu da olsalar gitmeyeceklerdi, suçsuz da olsalar gitmeyeceklerdi.

O yüzden bu oylamayı çok az sayıda kişi merak edip takibe koyulmuştur.

Siyasetçiler.

Gazeteciler.

Ekonomistler.

Toplum bilimciler.

Ve işi gücü olmayanlar… Laf üreticiler.

Tabi ben de arada bir ajansları takip ettim, “Sonuçlar nedir?” diye?

Merak ya.

İşimiz gücümüz yok ya, it taşlamaktan başka…

**

Önce Zafer Çağlayan oylandı, TBMM üyeleri çoğunlukla ‘gitmesine gerek yok’ dediler ve Yüce Divan’a göndermediler.

Sonra Muammer Güler oylandı. O da aynı akıbetle karşılaştı.

Erdoğan Bayraktar’ın da gitmesine gerek görülmedi TBMM’de.

Ve Egemen Bağış için de yine aynı karar çıktı.

Zaten aksi karar çıksa, ülke karışırdı sanki. Görünen köyün kılavuz istemeyeceği gibi, bu 4 eski bakanın da TBMM’den Yüce Divan’a gönderilmeyeceği kesindi.

Ama ‘dostlar alışverişte görsün’ deyimini de unutmamak gerekiyor.

Neyse…

Oylamada dikkat çeken şu oldu.

‘Yüce Divan’a gitsin’ diyenler içinde sadece CHP’liler, MHP’liler, HDP’liler yoktu. Çünkü bunların sayısını aşan bir şekilde ‘gitsin’ diyenler oldu.

Kimdi bunlar?

 

**

Oylamada AK Parti fire verdi.

Erdoğan Bayraktar’da 14 olan fire sayısı Zafer Çağlayan’da 38, Muammer Güler’de 43 ve Egemen Bağış’ta ise 48’e ulaştı.

Peki Bayraktar, Çağlayan, Güler ve Bağış için kimler ‘gitsin’ dedi?

Merakımızın kaynağı da bu ya?

‘Gitsin’ diyenler içinde bizimkiler var mı?

Eğer oylamaya katıldılar ise MHP’li Mesut Dedeoğlu ile CHP’li Durdu Özbolat ‘gitsin’ demişlerdir.

Bu iki ismin ‘gitsin’ dediği konusunda hemfikiriz, sanırım.

Peki, gelelim bizim AK Partililere…

Mehmet Sağlam, Nevzat Pakdil, Mahir Ünal, Yıldırım Mehmet Ramazanoğlu, Sevde Bayazıt Kaçar, Sıtkı Güvenç.

Bunlardan hangisi ‘Bakan arkadaşlarımızın Yüce Divan’a gitmesine gerek yok. Bizim yoldaşlarımızın suçsuz olduğuna inanıyoruz’ diyerek Yüce Divan’a gönderilmelerine ‘ret’ oyu verdi?

Evet soru şu:

AK Parti Kahramanmaraş Milletvekillerinden hangisi Egemen Bağış, Erdoğan Bayraktar, Muammer Güler ve Zafer Çağlayan için “Yüce Divan’a gitsinler. AK’lansınlar gelsinler?” şeklinde oy kullanmıştır?

a. Mehmet Sağlam.

b. Nevzat Pakdil.

c. Mahir Ünal.

d. Yıldırım Mehmet Ramazanoğlu.

e. Sevde Bayazıt Kaçar.

f. Sıtkı Güvenç.

Tabi 6 şıkkı olan sorunun cevabı için üç şık daha eklemek gerekir.

g. Hiç biri.

h. Hepsi.

i. Bazıları.

j. Yarısı

k. Yarısından azı.

l. Yarısından fazlası.

Neyse. Soruyu sorduk. Cevabını bulmakta size kalıyor.

Ne demişti AK Parti'deki firelere ilk tepkisinde Gaziantep Milletvekili Şamil Tayyar?

Beyaz TV'de konuşan Tayyar, "Ret oyu verenler 48 saat içinde belirlenecek. Temizlik zamanı geldi. Bu vicdan muhasebesi değil, operasyondur" dedi.

Bakalım bizimkilerden kimler temizliğe tabi tutulacak?

Al bir soru daha.