Mesele bizde: Üzüm yemek mi? , yoksa bağcıyı dövmek mi? , 11. 11. 2019 Pazartesi günü saat 11.11 de fidan dikmek için kapı çama toplandık.

Yapılan masrafa baktım, dikilen fidana baktım, sora kaçan tavşana bakınca etinden usandım. Mesele üzüm yemek mi? bağcıyı dövmek mi? bunu anlamaya çalıştım.

Sadece oturdum: Giciş Maraş giciş diyerek olanları izledim.

Açık ve net yazıyorum: Fidan dikmek için yapılan masrafa şöyle 100 kişi bir ay süre ile geçici işçi olarak çalıştırılsa, bugün dikilen fidanın tam 100 katı fidan fazla dikile bilirdi.

Biz işin reklam yanında mıyız? Kahramanmaraş Orman Bölge Müdürlüğü her yıl milyonlarca fidan dikiyor, dağları nakış gibi işliyor bunu da görmek gerek.

Bizim derdimiz: üzüm yemek mi? bağcıyı dövmek mi? önce bunu bir belirleyelim, bağcıyı döveceksek bunun başka yolları da var bu kadar zaman israfına gerek yok.

Çocuklara ağaç sevgisi mi? Vereceğiz: Önce Belediyelerimizin parklara diktiği çiçek ve fidanlara zarar vermemeyi öğretmenimiz gerekiyor.

Ormanı halkımıza sevdirmek mi? İstiyoruz: “ Önce orman kesenlere verilen cezanın artırılması, Orman yakanın ise yakılarak idam edilmesi cezasını çıkarmamız gerekir.

Bir çam ormanı 100 yılda meydana geliyor bir ateşle birkaç saat içinde yok oluyor, o zaman bu ormanları yakanları aynı şekilde cezalandırmamız gerekir.

Milyonlarca lira harcadık, birer fidan diktik, birçoğu kuruyacak ve boşa giden paralar, oysa önce yasal düzenleme yaparak ormanı kanunla korumamız gerekiyor.

Orman geleceğimizin güvencesi olduğunu bilmemiz gerekiyor.

Orman bilinci: ailede başlar, okulda olgunlaşır, büyüdüğün zaman eğleme dönüşür, var mı bizde bu bilinç?

Aileler çocuklarını parka çıkarıyor, senin benim paramla yapılan parklardaki ağaçlar çiçekler yolunuyor, kırılıyor, zarar veriliyor, biz şehir içindekine sahip çıkamıyoruz değil ki dağdakine.

Kaldırım ve Parklara dikilenlere bizim tahammülümüz yok, kırıyoruz, söküyoruz, yok etmek için çalışıyoruz.

Medeni insanlar: Barbarlara dur diyemiyor veya şikayet etse bir karşılığı cezası yok.

Ormanlık alanları açarak: Bağ- Bahçe, Tarla, Yazlık Tatil köyü, Lüks otel yerleri, fabrika alanları açıyoruz cezası var mı?

7 adet ağaç söküldü diye Gezi Parkı eylemi yapanlar Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın söylediği gibi ortada yoktu.  Birde Milyonları toplayan bir tek ağaç dikmeyen bir vakfı var bunu kim kurdu biliyor musunuz?

2 B yasası ile tapusu olmayanlara tapu veriyoruz.

Efendim Orman vasfını kaybetmiş diyoruz, hemen vatandaşa tapu veriyoruz.

Sonra yine aynı kişiler bizler: ağaç dikme törenleri yaparak milyonlarca lira harcıyoruz.

Bir yandan ormanları yok ediyoruz, bir yandan tören yapıyoruz burada bir terslik yok mu?

Samimi olalım: bizim niyetimiz üzüm yemek mi? Yoksa bağcıya güzel bir dayak atmak mı? Hangisi? Söyleyin bana hangisi?

Güneydoğu da geziyorum: Devlet Kuruluşları Valilik, Kaymakamlık, Hastane, Üniversite, Jandarma, Polis karakolu, Tarım müdürlüğü gibi yerlerde ağaç var bir fidan var, ama bunun dışında kalan yerlerde bir tek fidan yok! Yeni vatandaşın evinin önünde bir tek ağaç yok, dağlarda hiç yok bu nasıl bir iş?

Burada bir gariplik yok mu: Allah sadece fidanları kamu kurumlarında biter diye mi? Yarattı? Söyleyin bana sivil vatandaşın evinin önünde niye yok?

Vatan sevgisi imandandır

Hadisi şerif: Vatan sevgisi imandandır” imanı olmayan kişi vatanını sevemez, vatanını sevmeyen hain ise, ormanı yakar, yıkar, doğayı harap eder ülkemize zarar verir, ha ağaç keserek olmuş ha da gereksiz yere para harcayarak olmuş ikisi de aynı olay değişen ne?

Bizim dinimiz: yarın kıyamet kopsa da elindeki fidanı dik diye emir eden bir din, peki dinimizi ne kadar yaşa biliyoruz?

Gelin samimi olalım, çocuklarımıza ağaç ve yeşili sevdirme eğitimine evimizden başlayarak yola çıkalım.

Bir fon oluşturalım, ağaç dikmek isteyen buraya para yatırsın, orman bölge müdürlüğü de o kişinin adına üstüne ismini de koyarak bir bölgeye ağaç diksin inanmayan gidip yerinde görsün mesele bitecektir.

Bizden söylemesi

İyi günler…