Türkiye tembeller ülkesi oldu..

    Üretim bitti, herkes tüketim derdinde!

    Buradan herkese sesleniyorum: üretmeden tüketen toplum batmaya mahkumdur..

    Türkiye batıyor dostlar..

    Büyükşehir yasası ile kapaman kasaba belediyelerinde çalışanların tamamı merkeze geldi, köylerimiz boşaldı.. Şehir merkezi bir alem oldu.. Türkiye de aynı ama Kahramanmaraş’ta üretim bitti.

     Hısım akraba , tanıdıklarınıza sorun: Köyünde domates, biber, soğan patates eken bir Allah’ın kulu kaldı mı..?

     Koyun ve Keçi besleyen bir tek köylü kaldı mı?

     Evinin önünde iki tavuk besleyen, köy yumurtası satan bir tek bakkal kaldı mı?

     Anasına bakana para, babasına bakana para, engelli çocuğuna bakana para, yakacak yardımı, gıda paketleri yardımı , bilmem ne yardımı biz bugün çalıştıracak adam bulamıyoruz.!

     Türkiye de ve Kahramanmaraş’ta işsizlik var diyen yalan söylüyor !..

     Bizde işsiz yok, tembeller var..

     Fabrikalarda çalışmak istemiyorlar..

     İnşaatta ve maden ocaklarında çalışmak istemiyorlar..

     Özel sektörde hiç çalışmak istemiyorlar..

     Herkesin gözü devlette , devlet kapısı olsun, Belediye olsun, burada bir masa başında günlük bilgisayar ile oynayarak maaş alalım diyorlar..

     Utanmadan Facebook da güzel yazışırım diyorlar..

      Ak Partiye, Belediye özel kalemlere kartvizit bıraktım.. İş için gelenleri bize gönderin diye, o kadar çok kişi geldi ki bir tanesini yazıyorum:

      45-50 yaşlarında bir bayan, yanında oğlu o da 25/30 yaşlarında..

      Genç askerliğini yapmış, iş arıyormuş..

      Ak Partiden benim kartımı vermişler büroma geldi..

      Genç : abi yazı yazarım , Facebook da iyi kullanırım, benim masam hangisi olacak diye sordu..

      Bende sana masa yok, gazete dağıtımı yapacaksın, sürekli sahada olacaksın demiştim ki annesi devreye girdi ve : “ Benim oğlum şerefsiz mi? şerefsiz mi ki gazete dağıtsın !” diye söyledi..

      Bende: ben mesleğe gazete dağıtarak başladım, ben şerefsiz miyim? lütfen işyerimi terk edin diyerek kapı dışarı ettim..

      Tembel olan toplumumuz : Belediye de bir iş olsun, masa başında oturayım, bilgisayarla oynarken biri çay getirsin ay başında maaşımı alayım istiyorlar..

      Böyle bir iş varsa bende talibim, gazeteyi ona bırakmaya da hazırım?

      İnşaattayız , maalesef işçileri çalıştıramıyoruz..

      Bizim insanımız çalışmıyor..

      Allah’tan Suriyeliler varda onlar çalışıyor..

      Herkes çalışmadan avanta yemek istiyor..

      Türkiye de üretim bitti, Tüketim toplumu olduk, yeni çıkan yeni model cep telefonlarını takip ediyoruz.. Oynayarak yatıyoruz, bedava para kazanalım diyoruz.. Ama böyle bir dünya olmadığını bir türlü kabul edemiyoruz..

      Dönüyorum siyasette:

      Domates, Biber, Sağan, Patates politikası yapıyoruz.. Üretim olmaz tüketim fazla olursa hali ile fiyat artacaktır..

      Ramazan ayı geliyor: Kırmızı et, beyaz et fiyatları sürekli artıyor diye dert yanıyoruz da köylerimizde bir tek tavuk, koyun, keçi ve inek yetiştirilmediğini niye söylemiyoruz..?

     Verimli tarım toprakları: Fabrika yeri oluyor, Zeytinlikler kesilerek yerine binalar yapılıyor, tarlalarımız boş, köylerimiz boşaldı.. Söyler misiniz bana kim bunları yapacak?

     Bugün köylerimizde kanatlı hayvan, dört ayaklı küçük baş ve büyükbaş havan kalmamış, işin garip tarafı ise köylerde yaşayan kalmamıştır..

     Nüfus kalmayan ve üretimin bittiği köylerden daha ne bekliyoruz..

     Bugünün kıymetini bilin, patates , soğan, biber, patlıcan var ucuz pahalı alıyoruz yarın bunu da bulamayacaksınız..

     Bizden söylemesi..

     İyi günler.