Bugün birçok aile çocukları üniversite kazandığı için mutlu değil!

Türkiye gerçeği: Bu yıl için Tıp Fakültesi mezunları yani doktorlar için ekmek kapası var ,üç beş yıl sonra oda olmayacak.

Bu sebeple çocukları Üniversite kazanan hiçbir aile mutlu değil, yarın işsiz bir gençle baş başa kalacaklarını bugünden görerek kara kara düşünüyorlar.

Daha önce bu konuda 10’larca yazı yazdım: Türkiye’nin 100 yıllık insan kaynakları hesabı yapılarak Üniversitelere ona göre öğrenci alınmalı.

Örnek: Sınıf öğretmenliği için bir çocuk Üniversiteye giriyorsa, okulu bitirdiği gün Bertiz Boyalı köyü ilkokulunda öğretmen olarak işe başlayacağını okula girdiği gün bilmesi gerekir.

Bir gencimizi: Ziraat Fakültesine öğrenci olarak alıyorsak okulu bitirdiği gün Van Bahçesaray da ilçe Tarım Müdürlüğünde göreve başlayacağını bilmesi gerekir.

Her bölüme alınan öğrenci: Mezun olduğu gün çalışacağı yeri ve kurumu bugünden bilmesi gerekir ki: Huzurlu olsun, morali düzgün olsun,

İhtiyaç fazlası ile: Meslek okullarına ve mesleğe yönlendirilmesi gerekir.

Bugün tüm esnaf kesiminde: Çırak yok, kalfa yok, usta yok.

Hani bazıları çıkıyor: Türkiye de işsiz var diyor ya! Hani nerede işsiz ve fakir?

Evet: Üniversite mezunları için evet işsiz var, Üniversiteyi bitirenler işsiz. Ama Meslek sahipleri ustalar işsiz değil usta bulamıyorsun.

Bu sebeple: Türkiye de Üniversite mezunu olup, işsiz olanlar var, Tembeller var gözünü belediye kapılarına dikenler, birde çalışmadan geçinenler var ki, bugün özellikle İnşaat sektöründe usta yok. Kalifiye eleman yok.

Üniversite kayıtları başladı: Çocukların kazandığı illerde yurt meselesi birinci gündem maddesi. Barınma.

Maddi boyutu işin bir başka boyutu. Özel yurt veya ev kiralama bir başka boyutu, tüm bunların sonunda 4 yıl sonra işsiz bir genç ile siyasilerin kapısını aşındırma hesabı ise bir başka boyutu.

Bugün sadece tıp da atamalar var.

Diğer bölümler KPSS sınavına girecek iyi bir puan alırsa memur olacak, alamazsa işsiz bir genç olarak babasının evinde yatmaya devam edecek.

Bu eğitim sistemine de bir yanlışlık var.

Bu eğitim sistemi ile biz: vatanını sevmeyen, dini, Allah’ı, ahlakı, gelene, göreneği olmayan ne Müslüman, ne gayri Müslim, ne olduğu belli olmayan bir nesil yetiştiriyoruz.

Allah’ın farzlarından ve iman edilmesi gereken maddelerinden birini inkar eden Kafir olur, böyle olunca çevrenize bakın bakalım nüfusumuzun yüzde kaçı Müslüman?

Allah, Peygamberlere, Kitaplara, Meleklere, Ahret gününe iman eden kaç kişi var, Haram olan’a haram diyen kaç kişi var?

Bu eğitim sistemimizde baştan sona bir yanlışlık var.

Bu dünya içinde yanlışlık var, Ahret içinde yanlışlık var. Çocuklarımıza hiçbir şey veremiyoruz, bir berber kadar Üniversitelerin veya tüm okullarımızın bir değeri yok.

Çocuklarınızı berbere çıkar versen, tıraş etmeyi öğrenir ekmek parası kazanır! Ustası ahlaklı biri ise ahlakı da ustasından öğrenir ve beyefendi bir adam olur.

Ya bugün öğleme: Türkiye de iflas eden eğitim ve bir türlü de tepeden tırnağa düzelmiyor. Kör düğüm oldu bir türlü açılmıyor.

Türkiye’nin bir eğitim planı olmalı: Dinsiz insan olmaz, çocuklarımız önce okullarda dinini öğrenecek, ülkemizde Ermeni, Yahudi, Katolik, Süryani olmak üzere birçok din mensubu var bunların çocukları kendi dinini, Nüfusunun yüzde 99 Müslüman olan Türkiye de İslam dinini öğrenmesi gerekir.

Okullarımızda: Anaokulunda Elif Be öğretmeliyiz. İlkokul, ortaokul, Lise ve Üniversitelerde İslam dini her bölümde okutulması gerekir.

Her yaş ve seviyeye göre anlatılması gerekir.

İlkokulu giden çocuklara namaz sureleri öğretilmeli.

Ortaokula giden çocuklara: haram helal öğretilmeli

Liseye giden çocuklara Genel fıkı bilgileri ve Kur’an-ı kerim öğretilmeli.

Üniversite de ise: derinlemesine din bilgileri verilmelidir.

Türkiye bunu bugün yapmaya başlarsa 100 yıl sonra bu ülkede, mahkemeye, polise, jandarmaya, cezaine ihtiyaç kalmayacaktır!

Bizden söylemesi.

İyi günler…