Sivil Toplum Örgütü dendiğinde, aklımıza sorumluluk, mücadele ve birlikte olmaktan elde edilen güç gelir.

İlimize baktığımızda sayamayacağımız kadar oda, dernek ve sendika var. Beraberinde sayamayacağımız kadar da bu STK’ların başkanları var. Hiçbir konuda fikri olmayan, sesi soluğu çıkmayan sadece tabelaları olan STK’lar.

Oysaki STK’lar; projeler üreten, kar amacı gütmeyen ve kurumsal kimliğe sahip oluşumlardır. Maalesef ilimizde gerçek anlamda görevini yapan Sivil Toplum Kuruluşu Başkanı bir elin parmaklarını geçemeyecek kadar az.

Başkanlarını ise sadece protokollerde görürsünüz. Neymiş, sözüm ona başkanmış.

Ne temsil ettikleri meslek gruplarının sorunlarını dile getiriler, ne şehirdeki gelişmeler hakkında fikirleri vardır, ne de yetkililerden talepleri olur. Ama onlar başkan! Resmi kurumlara, davetlere bu sıfatla giderler, etraflarına da hava atarlar. Acıyorum doğrusu çok yazık!

Ancak sözüm görevini layıkı ile yapanlara değil. Zaten onlar kendilerini biliyorlar. Ayrıca çalışan belli oluyor, hizmetleri ile söylemleri ile sıkça gündeme geliyorlar.

Bu kentte bir de Eczacılar Odası vardı. Sadece vardı işte.

Taaa ki geçtiğimiz yıl Ekim ayında Murat Aras’ın başkanlığa seçilinceye kadar, sadece adı vardı.

Sayın Aras, 10 dönemlik yani 20 yıllık bir yapıyı devirmişti.

Ve demişti ki “Ben sıradan bir başkanlık yapmayacağım. Oda faaliyetlerimiz sosyal ve kültürel faaliyetlerimizle pekiştireceğiz. Yerel sorunlara da hassasiyetle eğileceğiz.”

En önemlisi ise; “Eczacılarımızı buluşturup, birbirlerine selam vermelerini sağlayacağız” demişti.

Çünkü bir araya gelinirse sorunlar tespit edilir, çözümler üretilir.

Kendisini yaklaşık 15 yıldır tanırım ve güvenirim. Yapamayacağı hiçbir göreve talip olmaz, yerine getiremeyeceği hiçbir sözü vermez, aldığı her görevi de alnının akı ile yerine getirir.

Çok heyecanlıydı. O heyecanı hala da devam ediyor.

Başkanlık koltuğuna geleli daha bir yıl dahi olmadan, Murat Aras farkını ortaya koydu. O, gerçekten sıradan bir başkalık yapmıyor. Bulunduğu koltuğa anlam kattı, kimlik kazandırdı.

Önce meslektaşlarını bir araya getirdi, kaynaştırdı. İlçelere en az 3-4 kez gitmiştir. (Ki bu güne kadar böyle bir çalışma olmamış. Üyeler bile şaşkın) Sorunları dinledi, çözümler üretti. Kaç kez seminer düzenlendi.

Eczacılar haftasında düzenlediği organizasyon “Helal olsun” dedirtti. Mesleğe yıllarını veren büyüklerini unutmadı, her birini birer plaketle onure etti.

İşte STK budur. Örgütlenme budur. Başkanlık budur. Üyelerine hizmet etmektir. Sorumluluğunu bilmektir.

Kısa sürede birçok etkinlik ve hizmete imza atan Sayın Aras’ın önümüzdeki günlerde yapacağı faaliyetlerle çok ses getireceğine inanıyorum. Bence O, örnek bir başkan, övgüyü de alkışı da hak ediyor.

Kendisini kutluyor ve başarılarının devamını diliyorum.