Pazar günü şöyle biraz temaşa edelim dedik. Evden çıktık yola. Markette verdik mola, derken gözüme bir kapı takıldı.

Özel sektör tarafından yapılan bir okulumuz, 15 Temmuz hain darbe girişimi ile devlette geçen bir okul. Bu okulun kapısı sensörlü cam kapı idi. Yani siz kapının önüne geldiğinizde kapı açılıyor içeri girince kapanıyor.

Bu kapıyı sökmüşler yerine: cezaevi kapısı gibi, demir bir kapı yapmışlar, demir parmaklıkları olan insanın içini karartan bir kapı. İçim karardı isyan etmeye başladım.

Milletin parası ile yapılan o kapıyı sökenlere:

Eşek desem, : eşeğe hakaret olacak.

Öküz desem: öküze hakaret olacak.

İt oğlu it desem: tüm köpeklere hakaret olacak.

Hayvan desem: yeryüzündeki o sevimli dostlara hakaret olacak velhasıl kelam bir isim bulamadım, siz bulursanız yazımın alta yorum olarak yazın!

Rotayı Bertiz’e çevirdik: şura senin bura benim derken, Yedikuyular ‘a doğru çıkmaya başladık, Yalınız ardıç bölgesine geldiğimizde, ne kadar değerli bir hazinenin üzerinde oturduğumuzu ve ördüklerimle isyan ederek orayı geçtim.

Sabah okul kapısı ile güne Merhaba dedik ya, Hazineyi görmeyen körlere bir diyeceğim var ama diyemiyorum onu da siz söyleyin. Bugün işin zorunu okuyucularıma bıraktım. İsmini siz koyun.

Yedikuyulara vardım: Cinayetleri gördüm, her yerde cesetler (!)…

Vay anasını: Bu memlekette gerçekten yüreği yanan, Maraş sevdalısı insanımızın olmadığını görerek oturup gözyaşı döktüm. Nerede bu şehrin sahibi!

Yedikuyularda cinayet işleniyor, seri katliam yapılıyor da bunu gören bir yiğit yok yuh be yazıklar olsun size (!) yazıklar olsun!

Bu şehir sahipsiz bir şehir! , Kara Maraş demişler, Maraş Maraş Derlerde Kardaş bu nasıl Maraş, Can içinde can alıp veren kardaş diyor ya şairimiz işte öyle bir şey.

Çağlayancerit – Aksu çayının gözüne doğru yol aldığımızda gördüm ki Kahramanmaraş gerçekten sahipsiz bir şehir!

Kahramanmaraş il merkezi ilçeleri, dağları ile bir hazinenin üzerinde oturuyor ama bunu bilmiyor bilemiyor. Bizi yönetenlerde göremiyor: Ancak Ali Koç İstanbul dan Kahramanmaraş’taki hazineyi görerek saha kapatmasını yapıyor uyu Maraşlı uyu yakın da Ahaaaaaaa diye bağıracaksın sesin Ankara dan duyulur belki!

Sabah sabah okul kapısı ile sinir sistemim bozuldu galiba.

12 Şubat 2020 gününe şunun şurasında 100 gün bile kalmadı ama bizim halen bir çalışmamız yok. Kurtuluş Bayramı için atılan bir adım yok.

12 Şubat 2020 de Kahramanmaraş’ın düşman işgalinden kurtuluşunun 100 yıl dönümü. Bunun bir anlamı var.

Sivas Kongresinin 100 yıl dönümü hazırlıkları bir yıl önce başladı. Halen devam ediyor.

Her yere 100 yazıldı. Yer gök yüzle doldu. Peki soruyorum sizlere: Kahramanmaraş’ta bir 100 yazısı gören var mı?

Sayın Valimiz Vahdettin Özkan, Büyükşehir Belediye Başkanı Hayrettin Güngör ev sahibi Allah aşkına bir 100 yazıp bir köşeye asılamaz mı? Hani biliyorsunuz son sıfır ay yıldızlı olan 100 yazıp valilik ve belediye kapısı önünede asılamaz mı?

Valimiz, Belediye Başkanlarımız, Milletvekillerimiz, Sivil Toplum kuruluşlarının başkanları, kamu kurum ve kuruluşlarının görevlileri, basını ile Kahramanmaraş’ın Düşman İşgalinden Kurtuluşunun 100. Yıl dönümü kutlamaları için bugün bir çalışan var mı?

Bir hakkı vermeden geçemeyeceğim: 100. yıla doğru Abdal Halil Ağa anma ve süt dağıtımını yapan başta yörük Ali Aydın olmak üzere ve emeği geçenlere de teşekkür ediyorum.

Şehrimiz gerçekten sahipsiz: Şehrin her yerinde kaynak var, ama bunu görmeyen yöneticilerimiz var. Bakıp göremeyenler var!

İlimizin milletvekilleri var: Kahramanmaraş hava alanı yerine Gaziantep gelir, Adana dan giderler, ilimize bir uçak seferi bile koyduramazlar. Yürekleri Maraş diye yanmıyor çünkü.

Bugün Pazar şöyle hava alalım dedik küçük bir tura çıktık ama ne hikmetse sinir ve isyan ile geçirdiğimiz bir Pazar günü oldu.

Biz dedikodu, bir birimizin kuyusunu kazmayı severiz ama : “ Ortak akılı kullanalım, bir bile soralım demeyiz, her şeyi ben bilirim, benden başkası bir şey bilmez !” diyerek kendimizi dev aynasında görürüz.

Bugünlük bu kadar isyan yeter

İstediğimiz yorumu yazabilirsiniz

Ne isim verişeniz verin diyorum.

İyi günler…